Milli Eğitim Bakanı Özer, yaptığı yazılı açıklamada, eğitimi öğrenci, öğretmen ve vatandaşların tümüne daha erişilebilir kılmak adına gerçekleştirilen yeni dijital hamlelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. "Teknolojinin hızla yaşantımıza dahil olduğu ve bireylerin eğitimden beklentilerinin değiştiği bir dönemde dijitalleşmenin önemi arttı." ifadelerini kullanan Özer, Bakanlığın bu yöndeki çalışmalarına hız verildiğini kaydetti. Özer, eğitim alanındaki beklentilerin de bu yönde değiştiği bir dönemde olduklarını vurgulayarak "Çağımızda dijitalleşme, beşeri faaliyetlerin birçoğuna sirayet etmiş durumda. Elbette bu durum, toplumların ve onları oluşturan bireylerin gereksinimleri çerçevesinde olgunlaşıyor. Teknolojinin hızlı bir biçimde gelişimi de bireylerin ihtiyaçlarını farklılaştırarak şekillendiriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Dijital dönüşümde öğretmen ve öğrenci odaklı süreç
Bilginin çokluğu, artış hızı ve farklılığının, bireylerin sürekli öğrenme ihtiyacını artırdığını ifade eden Özer, dijitalleşmenin sunduğu imkanların insanların öğrenme yaşamlarını daha uyumlu, sürdürülebilir, kolaylaştırıcı ve konforlu hale dönüştürdüğünü kaydetti. Okullardaki dersliklerin yüzde 90'ının yıl sonuna kadar etkileşimli tahta ile buluşacağını ifade eden Özer, Bakanlık olarak dijital dönüşümde yaratıcılığı ve inovasyonu merkeze alan, öğretmeni ve öğrenciyi odak noktasına koyan bir süreç yürüttüklerini belirtti. Özer, "21. yüzyıl dünyasında bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan değişim ve dönüşüm sürecine eğitim sistemimizin adaptasyonunu sağlamak ve öğrenci, öğretmen ve velilerimizin dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmek için son bir yılda eğitimde dijitalleşme hamleleri başlattık." ifadesini kullandı. Özer, ocak ayında öğretmenlere yönelik hizmete sunulan ÖBA üzerinden bir yılda 8 milyon 13 bin 864 eğitimin tamamlandığını, 1 milyon 16 bin 638 kişinin de en az bir eğitimi tamamladığını bildirdi. Bakanlığın, yüz yüze eğitimden uzaktan eğitime geçişi destekleyen dijital ve çevrim içi platformların öğrenciler ve aileler tarafından kullanımının daha kolay ve erişilebilir olması için projeler, eylemler ve eğitimler gerçekleştirerek birçok alanda seferberlik başlattığını ifade eden Özer şunları kaydetti: "Ücretsiz ders kitaplarıyla birlikte 160 milyon yardımcı kaynak dağıtımı yapıldı ve bu kaynaklar aynı zamanda dijital platformda da yer aldı. Öğrencilerimizin pandemi sonrası öğrenme kayıplarını telafi etmek ve temel eğitimde eksikliklerini gidermek için bireyselleştirilmiş bir mekanizma olan Öğrenci-Öğretmen Destek Sistemi'ni (ÖDS) oluşturduk. Bu dijital platformda da yine öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz kendi ihtiyaçlarına yönelik olarak destek alabilecekler. Bununla birlikte yine pandemi sonrasında matematik, yabancı dil ve Türkçe seferberlikleri başlattık. Öğrencilerimizin bu alanlara yönelik temel beceri ve kazanımlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu sebeple her bir seferberlik alanıyla ilgili bir dijital platform hazırladık. Matematik platformumuz hayata geçti. Yabancı dil ve Türkçe platformlarımızı da yakın bir zamanda hayata geçireceğiz. Mesleki ve teknik eğitim ders materyallerinin dijitalleştirilmesini sağlayıp eğitim sürecinde zaman ve mekan kavramına bağımlılığı ortadan kaldıran, materyale ulaşım konusunda dezavantajlı bölgelerde bulunan öğrencilerin 3D modelleme ve artırılmış gerçeklik teknolojisi ile gerçek bir materyal deneyimi yaşayabilmesini amaçlayan Mesleki Eğitimde Artırılmış Gerçeklik Platformu’nun hayata geçirildiğini kaydeden Özer, "Bu sayede, öğrencilerin dijital ortamda sanal deneyler ile üretici düşünme ve tasarım becerilerinin geliştirilmesi, mesleki eğitimde daha donanımlı hale getirilmesi amaçlanıyor." ifadelerini kullandı. Eğitimden her yaş grubunun faydalanmak istemesinin çağın önemli eğilimleri arasında olduğunu belirten Özer, öğrenmeye adil erişimin sağlanmasının, bir yaşam döngüsü perspektifini de beraberinde gerektirdiğini ifade etti. Eğitim ve öğretim faaliyetlerine katılmak isteyen tüm bireyler için yaşam boyu tüm amaçlı öğrenme etkinlikleri anlayışını benimsediklerini aktaran Özer şunları kaydetti: "Bakanlık olarak bilgi ve yeterliliklerini geliştirmeyi amaçlayan tüm bireyleri örgün eğitimin yanı sıra yaygın eğitimle destekliyoruz. Velilerimizin de eğitim sistemine dahlini oldukça önemsiyoruz. O sebeple güçlendirmiş olduğumuz halk eğitimi kurslarımızı, Halk Eğitim Merkezleri Bilişim Ağı’nda (HEMBA) toplayıp velilerimizin kurslara erişimini daha da kolaylaştıracağız. Zenginleştirilmiş içeriklerle yetişkinlerimiz bu platform aracılığıyla istedikleri kurslara dijital olarak erişme imkanı bulacak. Ayrıca HEMBA’yı yurt dışındaki vatandaşlarımızın da istifadesine sunarak hayat boyu öğrenme alanının uluslararası aşamasına da katkı sunmuş olacağız. Hayata geçirilen bu projeler sayesinde, eğitimin tüm paydaşlarının dijital teknolojileri kullanım becerilerinin ve akademik başarılarının artırılmasını hedefliyoruz. Özellikle dezavantajlı bölgelerde bulunan öğrencilerin eğitimlerinde dijital teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması ve eğitimde dijitalleşmenin ülke sathında tüm bireyler tarafından eşit bir şekilde kullanılması için yapılan çalışmalar, eğitimdeki dijital dönüşünüm ne denli büyük çapta gerçekleştirilen bir çalışma olduğunu gözler önüne seriyor."