Özrü kabahatinden büyük ....

                        ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK  BASIN AÇIKLAMASI
 Devletin malı deniz başlığı ile verdiğimiz Atakum ilçesindeki Yurtkur'a satışı yapılan binalarla ilgili haberimizle ilgili Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Sayın Hasan Albayrak bir basın açıklaması yaparak,yapılan satışla ilgili bu güne kadar yapılanları izah etmiş,gazetemize de basın bildirisini göndererek konunun yasal çerçevede yapıldığını izah etmeye çalışmış.
  Aslında yazı iki sayfa olmasa idi tamamını yayınlayıp,siz değerli okuyucularımızın bilgisine sunmak isterdim, ancak iki sayfalık metin uzun olduğundan konuyu özetleyerek,sunmaya çalışacağım; yazının ilk bölümünde Yurtkur'un öğrencilerin ihtiyacına yönelik 750 yatak kapasiteli bina aradığını, konuyla ilgili Defterdarlığa yazı yazıp, yer istemelerine rağmen yer bulunamadığından, hazır bina satın alma cihetine gidildiğini, bu konuda ise sadece iki teklif geldiğini, tekliflerden birinin Başgöl firmasına ait olduğunu, diğer teklifin ise adı geçen satışla ilgili teklifin olduğunu beyan etmiş.
 Hüseyin Başgöl'ün yaptığı teklif ile ilgili kendisinden para olarak herhangi bir rakam istenmemiş, sadece binanın yerleşim planı ile ilgili bilgiler istenip,yetersiz ve uygun yerde değil denilerek elenmiş,uzak denen yer ana yola 300 metre mesafede,aldıkları yer ise 250 metre mesafede arada sadece 50-60 metrelik bir mesafe var, kaldı ki Başgöl'ün binası toplam 5000 metre iken aldıkları binanın toplam kullanım alanı 5000 metreyi geçmemekte, Hüseyin Başgöl'ü bizzat arayıp sordum, o binayı kaça verirsin diye ağabi 2000ytl versinler, hemen vereyim diyor, aradaki fahiş rakamı bilmem görebiliyormusunuz.
 Gelelim binanın değerlendirme ölçülerine; yazıda diyor ki; TMMOB İnşaat mühendisleri odasından fiyat sorduk 4.535.00ytl fiyat verdiler, ayrıca bölgede emlakçılık yapan üç firmadan da fiyat aldık, birisi 6.6.oooytl, birisi,6.72000ytl diğeri ise 4.200.00ytl değer biçti, firmalardan birisi çok yakın arkadaşım, aradım kendisini dedim ki; arkadaş sen bu teklifi neye göre ve nasıl verdin,hiç böyle bir rakam olur mu,benimde Atakum da dairelerim var madem öyle neden satmıyorsun onları,cevap dürüst ve samimi; Tahsin Caniklinin Mali müşaviri Hamdi bey geldi ve bir teklif mektubunu imzalamamı söyledi,üzerinde kaç lira yazdığını bile bilmiyorum, kaç lira yazmışlar? deyince arkadaşın samimi bir biçimde dostuna yok diyemediğini anladım.
 Düşünebiliyor musunuz 5.000ytl lik alış,veriş yapıyorsunuz üç emlakçıdan fiyat alıp, kendi kurumunuzda kurduğunuz komisyon marifetiyle satın almasını gerçekleştireceksiniz, yani sizin anlayacağınız Yağma Hasan'ın böreği ye babam ye,sanki 20 milyarlık alım yapıyorsunuz da teklif mektubu ile işi bitiriyorsunuz, insan birazcık Allah'tan korkar yahu, bu kadar vicdansızlık olur mu, sorarım size.
 Bizim uyanıklar milleti ahmak, kendilerini ise akıllı sanıp,biz sadece binanın müteahhitliğini yaptık, bizim bu işle alakamız yok, tamamen arsa sahibi ile yurtkur arasındaki olay deyip,işten sıyırmaya çalışıyorlarmış,unuttukları birşey var oda her ne kadarsözleşmeyi saklasalar bile Samsun 2. noterliğince 07.12.2006 tarih,18480 sayılı sözleşmenin varlığını unutmuşlar herhalde,işi o kadar profesyonelce yapmışlar ki müteahhit firma şayet yaptığı sözleşmeyi devreye koyup, kendi üzerinden satarsa hem KDV, hem de gelir vergisi ödeyecek,ancak işi arsa ahibi üzerinden yürütürse ne KDV nede gelir vergisi ödeyecek,diğer taraftan da kamuoyuna bizimle alakası yok tamamen arsa sahibi ile Yurtkur arasındaki alış veriş deyip, işin içinden çıkmanın yollarını arıyorlar 
 Peki bu Müteahhit arkadaşımız iki yıldır yurtkur'un yemekhanesini çalıştırıyor, onuda teklif zarfı ile mi yaptınız, yoksa orada da bir taşeron buldunuz mu,bulmuşa benziyorsunuz eski imam, lokantacı arkadaş bu işteki kullandığınız adam olduğunu yazın da millet doğruyu öğrensin,yoksa bu işin arka planında başka duygusal ilişkiler mi var, bilelim hani şu İstanbul defterdarlığından başlayıp,inşaat şirketlerindeki danışmanlık hikayeleri var ya onlarla ilgili olmasın, ne dersiniz?
 Rizeli İstanbul'da otobüs biletçiliğine başlamış,yolcular fazla olunca; beyler ileri çidelum deyince yolculardan bir kısmı başlamış, ileri çidelum, ileri çidelum demeye, sinirlenen Rizeli Beyler o kadar da ileri çitmeyelum demiş, bende herhalde fazla ileri gittim,burada frene basmam gerektiği kanaatindeyim.Hoşçakalınız