ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK AÇIKLAMA
Pazar günü bazı gazeteler ve köşe yazarları CHP'de yaşanan son gelişmelerle ilgili haber yapınca, olayın arka planının ne olduğunu üç aşağı, beş yukarı bilmeme rağmen CHP İl Başkanı Halil Türk Bey'i bizzat arayarak olayın gerçeğini öğrenme imkanım oldu. Zira 2009 mahalli seçimlerinde aynı olayları bizzat yaşamış birisi olarak kimlerin yalan konuştuğunu, kimlerin doğru konuştuğunu, kimlerin çete ayağına yatıp seçimi kullanarak ceplerini doldurmak istediklerini çok iyi biliyordum.
2009 mahalli seçimlerinde bizzat gelip gazetemizle yaptıkları anlaşmaya uymayarak ödemeleri gereken parayı ödememek adına araya kimleri koyduklarını ve yazlığıma kimlerin gelip ricacı olduklarını belgeleriyle yayınlarsam ortalık karışır, ancak hiç bir partinin tüzel kişiliğine zarar gelmesini istemediğim için bu belgeleri yayınlamıyorum. Hayatlarında çalışarak, emek vererek alın terleri ile para kazanmaya alışık olmayan insanlar fırsat kollayıp, ellerine geçen fırsatı en iyi bir biçimde kullanarak ceplerini doldururlar.
Bizleri de başkaları ile karıştıran bu zavallılar imzaladıkları belgeleri yok sayıp, bize ödemeleri gereken parayı ödememek için önce bize gider yapmaya kalktılar, yemeyince o günlerde görüştüğümüz ve hak'dan adaletten bahseden çete bozuntusunu ta yazlığıma gönderip ricada bulundular, o da yemeyince altı aylık bir gecikmeyle de olsa tahsilatı yapma imkanımız olunca adamların o kadar ağrına gitmiş ki bizim defterimizi dürmeye kalktılar ama o da yemeyince sokağa düştüler.
Bu tür insanların tavrının, karakterinin, duruşunun, ahlaki değerlerinin ne olduğunu bildiğimden basın camiasında neler yapabileceklerini az, çok tahmin ediyorum. Bizzat yanıma gelip kendisini tehdit ettiği için internet sitesini kapatmak zorunda kaldığını söyleyen zavallı sözde basın mensubunun daha sonra adamı ziyarete gittiğini görünce bu çetelerin bunlara az bile yaptığını düşünmeden edemedim. İnsanda onur, haysiyet, şeref yoksa yüzüne tükürseniz yarabbi şükür rahmet yağıyor der. Bu tür adamları da ciddiye almaya gerek yok.
Bir insanı muhatap alabilmeniz için kaybedecek bir şeyi olacak kaldığı şehirde oturduğu adresi dahi olmayan, muhtara kaydı olmayan, dünyada tek dikili ağacı olmayan, hatta onur ve şereften mahrum insanları muhatap almak sadece onların işine yarayacağından ciddiye almak züldür.
Gelelim asıl konumuza CHP'de yaşanan gelişmelerle ilgili bizzat kendisini aradığım CHP İl Başkanı Halil Türk'ün anlattıklarını pazartesi günü manşet haberi yaptık ve pazartesi de bizzat kendim arayarak haberle ilgili bir sıkıntının olup, olmadığını sordum, kendisi problem yok, çok güzel olmuş dedi. İlkadım İlçe Başkanı dün bir açıklama yaparak icranın evine değil, partiye geldiğini söylemiş ve icra evrakını da gazeteye koymuşlar. Ne kadar güzel değil mi? Adamın özrü kabahatinden büyük başkanlığını yaptığı ilçe binasının kirasını ödemediği için binaya icra geliyor ve bunu gururla basına veriyor.
Bir insanın oturduğu ev ile çalıştığı iş yeri veya başında bulunduğu kurum arasında ne fark olduğunu çok merak ediyorum. İcra memurunun evinize gelmesi ile iş yerinize veya başkanı olduğunuz ilçe binasına gelmesi arasında bir fark gözetiyorsanız burada bir ahlaki sorun olduğu açıkça ortadadır . CHP gibi ülkenin ana muhalefet partisi olan büyük bir partinin kırk ilden büyük ilçesinin başında başkan olacaksınız ve oturduğunuz ilçe binasının kirasını ödemediğiniz için binaya icra gelecek ve siz hala daha o koltukta oturmanın mücadelesini vereceksiniz öyle mi? Bu konuda hiç ama hiç bir gerçek CHP'linin değil milletvekili, parti yöneticisi, üyenin dahi böyle bir yöneticiye destek vereceğine asla ve asla inanmam söz konusu olmaz. Bu konuda gerek haber yapan, gerekse köşe yazısı yazan arkadaşlarla ilgili önümüzdeki günlerde yazacaklarım var, ancak bugün bize ayrılan yer bittiğinden yazıya son vermek zorunda kaldım. Kalın sağlıcakla