Yaklaşık kırk beş gündür kutsal topraklardayız. Firmamızın hac organizasyonu nedeniyle bulunduğumuz kutsal topraklardan ülkemizin ve ilimizin gündemini de takip ediyoruz. Gerek sosyal medyadan gerekse televizyon kanallarından her dakika gündemi takip etme fırsatı buluyoruz buralardan. Perşembe günü sabah Samsunda olacağız inşallah. Pandemi nedeniyle 2 yıl yapılamayacağı hac ibadetinden sonra, geçen yıl sınırlı bir şekilde gerçekleşmiş, bu yıl geniş çaplı tüm bir organizasyon yapılmıştır.
2019 yılından kurası çıkan ve 65 yaş üstü hacıların çokluğu nedeniyle bu yıl hac ibadetihem yoğun, hem yorucu, hem de biraz ağır yürütülmüştür. Arap yetkililerin pandemi sonrası Haremeyn'de uygulamayan koydukları yeni düzenlemeler hizmetin kalitesini yükseltmiş ama bir taraftan da yaşlı hacıların yorgunluğunun artmasına neden olmuştur. Bizler gibi yılların tecrübesine sahip rehberler sayesinde yorgunluklar asgariye indirilmeye çalışılmıştır. Per zorluğa rağmen yaklaşık yüz bin vatandaşımız bu yıl hac ibadetini ihya etmiştir.
Kutsal topraklardaki görevlerimizi yerine getirirken, sosyal ve hasbi hizmetlerimizden olan; toplumumuzu bilgilendirme ve aydınlatma vicdani sorumluluğumuzu da yerine getirmeye çalışıyoruz. Ülkemizden uzakta, bir başka ülkede olsak da, hasbi hizmet olarak yaptığımız ve vicdani sorumluluk olarak kabul ettiğimiz sosyal görevlerimizi de devam ettirmekteyiz. Köşe yazılarımızla ve sosyal medya üzerinden yaptığımız bilgilerdirmelerle, siz değerli okuyucu ve takipçilerimizle birlikte olmaya çalışıyoruz.
Kutsal topraklarda ihya edilen hac ibadeti esnasında, ülkemizden ve farklı ülkelerden hacca gelen vatandaş, soydaş ve din kardeşlerimizle buluşmak ve sohbet ortamları oluşturmak çok ayrı bir anlam ve önem arz etmektedir. Devlet büyükleri, siyasiler, bürokratlar, iş adamları ve farklı toplum katmanlarından insanların, aynı heyecan ve ruhla bir arada olup, bu durumları sohbet konusu yapmaları; sürece ayrı bir heyecan katmaktadır.
Biz de bir çok devlet yetkilisini, siyasi kimlikleri, bürokratları, iş adamlarını ziyaret ederek, sohbet ortamları oluşturduk, dostluklar kurduk. İlimizin Valisi mütevazi ve çalışkan bürokrat sayın Zülkif Dağlı ve muhterem eşleri, il Müftümüz sayın Seyfullah Çakır hocamız, üstün avize sahibi sayın İlyas Çiçek, OMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Kurt ve bir çok tanınmış kimliklerle sohbet etme imkanı bulduk. Diyanet İşleri Başkanlığımızın bürokratları zaten işin sahibi oldukları için onları ismen saymıyorum. Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş hocamız Arafatta yaptığı vakfe duasıyla tüm hacılara muhabbet köprüsü kurmuştur.
Hac değerlendirmelerini bir yazı konusu yapacağız elbette ama bugün önemli gördüğüm bir konuda, kutsal topraklardan, gazetemiz imtiyaz sahibi Adnan Bahadır'ı tebrik etmek istemiştim. Tebrike konu olan hadise üzerinden de bir köşe yazısı yazacağız tabii ki. Sayın Bahadır'ı yaklaşık 40 yıldır tanıyorum, 10 yıldır da, pazar günleri hariç, haftada altı gün, gazetesi DENGE'de, köşe yazısı yazıyorum. Mükerrer yazılarımızla birlikte gazetesinde, 2500-3000 tane köşe yazımız yayınlanmıştır. Bugüne kadar hiçbir yazımıza müdahil olmamıştır. Biz de dikkatli davranmakla birlikte, değerlendirmelerimizin örtüşmediği zamanlar da olmuş ama yazımıza sınırlama getirmemiştir.
Bugün kutsal topraklardan yine ülke ve ilimiz gündemini takip ederken sayın BAHADIR'ın özür başlıklı yazısını gördüm ve bu nedenle tebrik etmek istedim. Özür dilemek; acizlik değil, erdemliktir. Nefse ağır gelse bile bunu yapabilmek çok büyük bir olgunluktur. Hele, bunun bir gazete sahibi tarafından yapılması; çok onurlu bir tavır ve davranıştır. Sanırım, yazının muhatabı dostumuz da konuyubu güzellikle değerlendirmiş olur. Canı yanan insanların da affetmesi büyük bir erdemdir, onurdur, adamlıktır.
Adem olmak, Adam olmaktır. Adam olmak da; itiraftır. İtiraf; af nedenidir. İtiraz ise; iblis olmaktır. Sayın BAHADIR'ın yazısını okuyunca, Hz. Ademin itirafı, Yüce Allah’ın da affetmesi aklıma geldi tam da, Hac ibadetinin merkezi olan, Hz. Adem'in de affının ilân edildiği kutsal topraklarda. Sayın BAHADIR; tebrik ederim sizi, nefsinizi aştınız, erdemli bir davranış gösterdiniz yanlışınız aynı köşede ilân ettiniz.
Özür dilemenin, erdimlilik olduğunu gösterdiniz. Belki size "Minderden kaçıyor" diyebilirler sakın etkilenmeyin, gerçekten onurlu bir tavır gösterdiniz, sizi en iyi tanıyanlardan biri olarak ben de buradan ilân ediyorum ki, siz minderden kaçmazsınız. Bu davranışınız, Adem oluşunuzu teyit ve tescil etmiştir.Tebrik ederim, herkese de örnek olsun... Bu konuyu ayrı bir köşe yazısı olarak da değerlendireceğiz...