Zaman, işte bu zaman;
Yaman ortalık, yaman!
Memleketin üstünde,
Tütüyor kara duman!
"Açılım" safsatası,
Koskocaman heyelan!
Devlet'e, ne bu isyân?
Kimdir gaflete dalan?
Köşebaşı çatışma;
Köşe bucak kan-revân!
El ele, İngiliz, Rus,
Çin, Yunan, Amerikan!
Bak kimle nikâh kıymış,
Baş ucumuzda İran!
Nasıl, bu olanları
Hiçbir şey olmamış san!
Böyle midir bu işler?
Hızla dönüyor devran!
Sur, Nusaybin, Cizre'de...
Hangi silâhtır kusan?
Sokak, cadde harabe,
Her yer tuzak ve kapan!
Kim kazdırdı hendeği,
Kimdi, onlara susan?
Yanıyor şehitlere,
Vicdânı olan insan!
Mustafa, Ali, Mehmet,
Kürşâd, Oğuz, Süleyman!
Ağlıyor, İstanbul, Muş...
Ağlıyor T(ı)rabzon, Van...
Elâzığ, Kırıkkale..
Eskişehir Ardahan..
İstanbul, Samsun, Bursa...
Gaziantep, Karaman...
Yazık ki, bu dönemde,
İhânet, yaptı tavan!
Vahşî bir ateştir bu,
İçimizi kavuran!
Suriyeli göçmenler,
Şehir şehir, perîşân!
Sefâlet-dilencilik,
Alınlarında nişân!
Sende yalı, köşk, saray,
Sürünüyor gariban!
Gemin var, uçağın var,
En lüksünden, araban!
Riyâ, öfke, baş tâcın;
Sahtekârlık omurgan!
Kimler, kime yapıyor
Yalakalık, kompliman!
Sevinçler mahzûn, buruk;
Kederler orman orman!
Niçin'i ve nasıl'ı,
Sanki bir suçtur sorman!
Başımızın üstünde
Çalıyor çanlar: Çan!..Çan!.
Göz yumuldu hâine;
İşte kan, işte buhran!..
Arsa arsa satıldı
Yabancılara vatan!
Kalmadı millî hedef;
Nerde eski heyecan?
Ey azîz Türk Milleti
Nedir bu yas, bu hicrân?
Vah sana, vahlar sana,
Türk demeyen holigan!
İçi, dışından beter,
Sanki bir isli kazan!
Kaldırılsın aradan
Yalan dolu paravan!
Koparılsın kökünden,
Paravandaki yalan!
Kalblerinin çeperi,
Kara, kapkara katran!
Nasıl da gülüyorlar,
Şehitken bunca civân?
Elbet gönüllerdedir,
Şehit, gazi, kahraman!
Sürü olan belli de,
Hani, sürüye çoban!
Fikirsizlik ininde
Fikir satar şaklaban!
Çâremiz başkanlık mı,
Bu vaziyette, Başkan?
Pkk, pyd'yi
Üstüme, kim, saldırtan?
Öyle vahşi ki; kimi,
Ya kaplan yâhut sırtlan!
Kendine gel, kendine,
Âlim geçinen yaban!
Başınıza geçecek,
Yaptığınız her p(i)lân!
Kimileri, papağan;
Kimi, zehirli yılan!
Kaatil sürüleri
Haykırıyor: Kan'a kan!
Ey Türk, düşün, hep düşün!
Ve vargücünle dayan!
Hani, ülkümüz vardı!
Hani, hedefti: Turan!
Cihânşümûl Devlet'i,
Senin ceddindi kuran!
Hani; üç kıt'adaki
Başı dimdik: Hükümrân?
Hesaplaş vicdânınla
Sızlarken millî vicdân!
Sor: "Niçin etrafımı,
Sarmıştır bunca düşman?"
Sor: "Niçin, ben uyudum;
Uyur mu hiç Müslüman?"
Sor: "Nasıl, bal yerine,
Tattırıldım baldıran?
Ben, ne yaptım; kâfir ne?
Kimlere kaldı meydan?"
Ve sor, ecdâd ne dedi?
Ne dedi ehl-i irfân?
Nasıl kuruldu harman?
Nasıl yazıldı ferman?
Nasıl bulundu derman?
Nasıl yürüdü kervan?
Nasıl olmuştuk ümrân?
Nasıl yazmıştık destan?
Sor!..Sor!..Sor!..Üşenme sor!
Şüpheyi at, kafandan!
Uyan artık uykundan!..
Ve çık gaflet kuyundan!..
Ve sor: "Ne dedi Resûl;
Ve ne emretti Kur'ân?
M.HÂLİSTİN KUKUL