Konumuza girmeden önce bir hususa değinmek istiyorum, son yıllarda moda haline gelen bir konu dikkatimi çekmekte, önüne gelen bir dernek veya vakıf kurup Genel Başkanlığını ilan ediyor. Genel Başkanlığı beni ilgilendirmiyor da kandırdığı insanlara üzülüyorum. Bilmem ne vakfı Genel Başkanı veya Bilmem ne konfederasyonu Genel Başkanı deyip yanına aldığı masum insanları ön plana çıkarıp arkadan her türlü sahtekârlığı yapanlar yok mu, onların canına ot tıkamak lazım. İşin daha da garibi bunların bir kısmı Müslüman geçinen, sadece müslümanlıkla da yetinmeyip tarikatları da kullanacak kadar adileşen insanlar bunlar. Peşlerine gidenlere ne demek lazım onu da bilemiyorum, koskoca adamlar, mektep, medrese görmüş, Üniversite okuyup diploma almış insanlar da bunların peşlerine takılıp gidince insan üzülüyor. Bu insanlar iyi niyetli olarak onların peşlerine takıldıklarından en ufak bir şüphem yok ancak işin başındaki insanlar o kadar sahtekâr ki anlatamam. Bir kısmı sözde evliya türbelerini onarır, bir kısmı kardeşlik duygularını ön plana çıkarır, bir kısmı hemşehrilik duygularını ön plana çıkarır, sizin anlayacağınız hepsinin asıl derdi toplumda olmayan itibarlarını bu sayede var etmeye çalışmaktır.
Geçtiğimiz günlerde arkadaşlarla sohbet ederken bu tür vakıflardan söz açılınca, arkadaşım dedi ki bizim vakfın genel başkanı üçüncü evliliğini yapıyor. Ben o dediği adamı çok iyi tanıyorum, ilk eşinden geçinemiyorum diye ayrıldı, iki veya üç çocuğu yol üzerinde bırakıp ikinci eşini aldı. Ardından aldığı ikinci eşi hiç evlenmemiş bir bayandı, ondan da çocukları oldu. Şimdi de üçüncü eşini almış. Üçüncü eşini alma gerekçesi de nedir biliyor musunuz? İkinci eşi ona hanımlık yapamıyormuş da ondan almış üçüncü eşini. Ulan Allah adamın belasını verir, hiç mi Allah’tan korkmuyor bunlar, ikinci eşiyle arasında en az yirmi yaş fark var, o kadıncağız değil ona eşlik yapamamak onun gibi birkaç adamın hakkından geleceği kanaatindeyim. Sırf nefsini tatmin etmek için insan böyle bir şeyi nasıl yapar anlamış değilim. Şimdi bu adamlar çıkıp Vakıf Başkanları olacaklar, mektep medrese görmüş insanlar da bunların peşine takılıp gidecekler. Vay geldi ülkemin başına! Demekten başka bir şey bulamıyorum ne diyeyim. Hani argoda bir deyim var ya havada ne kadar sinek varsa yerde de o kadar inek var diye… Demek ki Unkapanı’nda şeyhliğimi ilan etsem Cumhuriyet Meydanına inene kadar elli tane mürit bulurum. Bu konuyu bu kadar irdeledikten sonra gelelim asıl yazı başlığımıza.
Tayyip Erdoğan’ı destekleme nedenim asla Ak Partili olduğumdan falan değil, evet Ak Partiliyim, o partide görev yaptım, oylarımı da onlara verdim ancak Recep Tayyip Erdoğan’a destek vermemin temel nedeni bir misyonu temsil edip o misyona hizmet etme çabasıdır. Bu konuda en ufak bir şüphem olmadığını da açıkça söylüyorum ancak son iki, üç yıldan beri yaptığı o kadar çok hata var ki anlatamam. Dün söylediklerinin bugün tam tersini söylediği onlarca ifadeyi buradan sayabilirim. Toplum kendisini dürüst ve doğruları konuştuğu için sevdi ama son zamanlarda o kadar bocaladı ki toplum ne yapacağını şaşırdı. Papaz konusunda “ Bu can bu bedende olduğu sürece Papazı kimse benden alamaz” demeseydi şimdi papazın salıverilmesine kimse bu kadar tepki vermezdi. Aynı şekilde ‘’Ekonomik kriz yok’’ deyip gerçekleri yok saymasaydı da, ‘’Evet kriz var ama bu kriz global bir krizdir Dünyanın her yerinde var, biz elimizden geldiği kadar hafif atlatmanın çaresini arıyoruz.’’ Deseydi, inanın bu toplum yine bir şey demezdi.
Tayyip Erdoğan’a gönül vermiş insanlar bugünlerde o kadar sıkıntı çekiyorlar ki anlatmam, insanlara bu olup bitenlerle ilgili ne diyeceklerini bilemiyorlar. Birileri ‘’Papaz iki sene içerde yattı, üç sene ceza aldı, daha önce böyle bir şey yapılamıyordu işte Reisin gücü bu ‘’ Dese de emin olun buna kimse inanmıyor. Varlık Fonuna kendisini ve damadını atamasını kimseye izah etmek mümkün değil. ABD’li danışmanlık firmasını Maliye Bakanlığına ve 16 bakanlığa danışman olarak atamasının ardından damat Berat paşanın çıkıp bu firmanın danışmanlığına itiraz etmek hainliktir demesi ne kadar hata idiyse, Reis-i Cumhur’un ‘‘bu danışmanlık işini iptal ettik’’ demesi daha büyük bir hata. Anlamadığım nedir biliyor musunuz? Acaba Reis-i Cumhur yanlış danışmanlarla mı çalışıyor, yoksa yanında olanlar ona ihanet mi ediyor veya biz mi kendisini yanlış tanıyoruz anlamış değilim. İmam Gazali Hazretleri dost acı söyler buyurmakta, biz şakşakçılık yapamayız. Doğru ne ise onu söyleriz. Bu gidişle Ak Partinin işi çok zor. Adam gibi bir ekip ortaya çıksın -aynı 2002 yılında Ak Partinin çıktığı gibi- çıkıp bir yılda iktidar olursa şaşmam. Bu gerçekleri görüp de yazıp çizmeyen veya ilgililere söylemeyenler bana göre ihanet içerisindedirler. Biz hakkı ve hakikati söylemezsek Allah bunun hesabını sorar. Uzattığımın farkındayım ama içim acıyor başka çaresi yok bu işin. Sözlerime son verirken sizleri Allah’a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla.