PARFÜM VE DEODORANT KULLANIMINA DİKKAT!

Samsun Büyük Anadolu Meydan Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar (Cildiye) Uzmanı Uzm. Dr. Fikret Kaya, deodorant ve parfüm alırken dikkat edilmesi hususlar hakkında bilgiler verdi.

Samsun Büyük Anadolu Meydan Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar (Cildiye) Uzmanı Uzm. Dr. Fikret Kaya, “Deodorant, vücudun koltuk altı, ayak ve diğer bölgelerinde terlemenin bakteriyel arzından kaynaklanan vücut kokusunu önlemek için vücuda uygulanan bir maddedir. Deodorantların, ter önleyicilerinin bir alt grubu, ter bezlerini etkileyerek kokuyu etkiler ve terlemeyi önlediğini söyledi. Bazı insanların özellikle koltuk altları antiperspirant ya da deodorantlara karşı hassasiyet gösterebileceğini söyleyen Samsun Büyük Anadolu Meydan Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar (Cildiye) Uzmanı Uzm. Dr. Fikret Kaya, “Tahriş veya kızarıklık gibi reaksiyonlar görülebilir. Antiperspirantlara veya deodorantlara karşı hassasiyet çoğunlukla vücut kokusunu maskelemek için eklenen parfüm, alkol veya alüminyum tuzları gibi diğer bileşenlere karşı tepkiden kaynaklanır. Aluminyum temelli bileşiklerin deriden absorblanarak östrojen benzeri etki göstereceği iddia edilmektedir. Östrojen meme kanseri hücrelerinin gelişmesini teşvik edebileceğinden kanser gelişimi ile alüminyum bileşiklerinin rolünün olabileceği düşünülmüştür.

Aluminyum-Alzheimer hastalığı
Alzheimer hastalığının yükselen insidansı ile antiperspirant ve deodorant kullanımı arasında ilişki olabileceği dikkat çekmektedir. Aluminyum, Alzheimer hastalığı gelişiminde risk faktörlerinden biridir. Parabenlerde olduğu gibi, alüminyumun oral ve çevresel maruziyetinden dolayı bu hastalık gelişimi ile aniperspirant ve deodoant kullanımı arasındaki ilişkiyi belirlemek oldukça zordur. Genel alüminyum maruziyetinin azaltılması ile Alzheimer hastalığının gelişme riski düşürülebilir. Deodorantların içeriklerinde kanserojen etkili maddelerden amonyak, formaldehit, quaternium-18, koku amaçlı BHT ve BHA, renklendirme amaçlı FDC blue-1, FDC yellow-5, FDC green-3, DC red-33, DC green-5, FD Cred-4, FDC yellow-6 maddeleri de bulunabiliyor. Cildimize doğrudan uyguladığımız bazı ürünler, geçirgenliğin yüksek olması nedeni ile doğrudan vücudumuza girip kılcal damarlarımız yoluyla kan dolaşımına katılabilir. Eğer toksik ve kanserojen bir madde içeriyorsa vücudumuza bu zararlı maddeleri de almış oluruz. Özellikle koku verme amacıyla eklenen metilen klorid, toluen, metil etil keton, etilen glikol gibi değişik toksik kimyasallardan uzak durmak gerekir.

DEODORANT SEÇERKEN DİKKAT EDECEĞİNİZ MADDELER
İlk dikkat edeceğiniz nokta, deodorantınızın koku giderici alüminyum bileşenlerini içermemesi olmalıdır. Alüminyum emilerek kan dolaşımına girerse vücutta birikir. Bunun Alzheimer hastalığına yol açabileceği öne sürülmektedir. Eğer deodorant etiketinde metil, etil, propil, benzil, butil yazılıysa o ürünü almayın. Bunlar parabenler denilen ve toksik petrokimya bileşik türevlerinden toulen içerir. Eğer yutar veya solursanız sarhoşluk etkisi yapar. Deri ile teması bile oldukça etkilidir. Yapılan araştırmalarda toulene sık maruz kalma halinde üreme fonksiyonları üzerine olumsuz sonuçlar görülmüştür. Bunu östrojen benzeri etkileriyle yaptığı öne sürülüyor. Ayrıca 10 yıldan fazla süredir parabenlerin kanser gelişiminden sorumlu maddeler arasında olduğu biliniyor. Triklosan bir tür “pestisit” olarak kabul edilmektedir. Yağ hücrelerinde depolanır. Deriyi tahriş eder ve kontakt dermatite neden olabilir. Sonuç olarak alacağınız deodorantın ya da anti-perspirantın etiketini mutlaka okuyun. Bitkisel gliserin, bioflavanoidler ve liken, otlar veya bitkisel özler, iyonize su ve distile su, yeşil çay, aleo vera ve kabartma tozu gibi doğal malzemeler içeren ürünleri tercih edin” diyerek sözlerine son verdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SAĞLIK Haberleri