Samsun"da son günlerde muhatabı bilinmesine rağmen ortaya çıkmayan bir rapor dolaşıp duruyor. AB"den destek sağlamak amacıyla projelendirilmek üzere hazırlanan rapora göre Samsun"un sosyo-ekonomik durumu içler acısı bir vaziyette.
Söz konusu rapora göre Samsun'un görünen yüzü çok iyi. Ancak bir de madalyonun arkası var. Şehrin yarısı gecekonduda yaşıyor. Eğitim, sağlık, asayişte ise durum hiç de iç açıcı değil.
Bu şehri yönetenlerin önünde de iki seçenek var. Ya raporu göz önüne alıp, şehrin sorunlarını gidermek için çaba sarf edecekler, ya da söz konusu raporu görmemezlikten gelerek, "Her şey güzel diyecekler.
Doğal tarihi ve kültürel zenginlikleri, deniz, kara, hava, demiryolu ulaşım olanakları ile Karadeniz Bölgesi"nin her yönüyle en yüksek potansiyeline sahip Samsun, verilen emekleri heba etmeyecek kadar önemli bir şehirdir.
Eğer şehre gerçekten hizmet edilmek isteniyorsa herkesin sorumluluk aldığı alanlarda en iyi çalışmayı yapması gerekmektedir. Bu şehir sallapati iş yapmalarla ne bir adım ileri gider, ne de olduğu yerde kalır. Hep gerisin geriye yol alır.
Nitekim fellik fellik iş arayan gençlerimiz İstanbul'a otobüs bileti almış durumda. Şehrimizin gazetelerinde en çok okunan bölüm iş ilanları bölümü. Asgari ücretli bir iş için gençlerimiz araya torpil koydurma derdinde. Şehrimizin asayişine berkemal demek neredeyse mümkün değil. Şehrin işadamları İlle de fuar, ille de fuar diye inim inim inlemekte, İş adamları sahipsiz diye feryatlar etmektedir.
Kendi görevleri olmadığı halde halkın işsizlik sorununa çözüm bulmak için Gazi Belediyesi GAMEK, İlkadım Belediyesi İLMEK ve Canik Belediyesi CANİKOM ile uğraşıp duruyor. Yine bu 3 beldede ihtiyaç içerisindeki vatandaşlara sabah akşam yemek servisleri yapılıyor.
Daracık kaldırımlarda yürüyemeyen insanlar, sıkışan bir trafikte depodaki benzinin yarısını dur-kalk ile harcayan araçlar, park problemi nedeniyle saçını başını yolan sürücüleri görmemezlikten gelemeyiz.
Büyük mü küçük mü olduğuna karar verilemeyen bir kentte, dönerciden başka işyerinin açılamaz hale gelmesi durumunun artık birilerini rahatsız etmesi, arkadaşımız Erhan Koçak"ın ortaya çıkardığı raporlardaki Arka sokakları da düşünmesi gerekiyor.
Çünkü bu arka sokaklar şehirleştirilmedikçe, buradaki insanlar iş-aş sahibi yapılmadıkça devletin kurumları bu raporları hazırlamaya devam edecektir. Ve Samsun tıpkı sel felaketinde olduğu gibi yaygın basında Burası Büyükşehirmiş manşetlerine konu olacaktır.
Bu şehir yaygın basının gündemine, iş bulmak amacıyla İstanbul"a giden ve Tuzla Tersanesi"nde çalışırken ölen işçinin Samsunlu olmasıyla veya yaşanan tecavüz olaylarıyla gelmemeli. Raporu görmezden gelenler, bu şehri terk eden her bir insanımızın yüreğindeki acıda pay sahibi olduklarını unutmamalı.