PAZAR SOHBETİ

Bu gün Pazar tatil günü, kimisi hafta içi iş yorgunluğunun atmak için günün büyük bir bölümünü uyuyarak geçirmek ister. Çünkü hafta içi iş ve birde televizyon programlarını izleme fazla mesaisini ilave ettiğimizde, günümüz insanın nerdeyse uyumaya vakit bulamadığı gerçeğini görmekteyiz.

 

        Bu kaos içinde, çocuklarımızın durumu ise içler acısı. Bilgisayarı olan ve internet e bağlanabilen  çocuklar ile, İnternet  kaffelerde çok önemli iş görüyormuş dikkati ile aslı astarı olmayan oyunlar ve cetleşme hastalığına kapılmış yığınlarla insanın zamanını  boşu boşuna heba etmesini izliyoruz.

 

        Özel  ve Resmi kurumlarda birçok kişinin  görünüşte  ciddi ciddi iş yapıyor edası ile mesai içinde internet oyunlarıyla vakit geçirdiği görüyor ve vah,vah diyoruz.

 

         Ebetteki zararlı tarafları ile, Bilgilendirme yönü de bulunan bu mevzunun , çok taraflı olduğu gibi , İYİYE – ZARARLI ya kullanma şıkkı olarak önümüze çıkmaktadır.

 

          İyiye kullanabilmek için ,kişinin bilgi aklının güçlü olması,İradesine sahip olabilmesi  gibi etkenler mevcutken, kötüye kullanmada önündeki teknik imkanlara,kişinin kendisi ve her zaman yanında olan ŞEYTAN  denilen varlığın kulağının dibinden şuraya gir,burayı tıkla,bak neler var neler diyerek,merak serüveni içinde insanı yediden,yetmişe zamanını boşa geçirecek,ruhunu karartacak nice zararlı  eyleme götürdüğü görülmektedir.

 

         Yeri gelmişken bir mübarek zatın konuyla ilgisi olmasından ötürü anlatımını aktarmak istiyorum.

 

         Şeytan malum bir zamanlar insanlara şeklen görünürmüş. O zaman şeytanı sırtında gemi halatından, sicime, ipten değişik kalınlıklardaki ipliklere kadar değişik malzeme ile gören kişi şeytana sorar. Bunlarda ne yapacaksın der. Şeytan, halatla Din alimlerinden başlayarak değişik insanları bu iplerle bağlar kendi yoluma çekerim der.

 

          Aradan uzun bir zaman geçer, Şeytanı bu sefer elinde makara ipliğinden de ince bir iplikle görür. Adam sorar, Ya şeytan sen evvelce sırtında kalın halatlar, urganlar, çeşit çeşit kalınlıkta yığın yığın iplerle görürdük, Şimdi şekli şemailinde değişmiş, tam bir batılı görümündesin, sırtında iplerinde yok bu değişimin hikmeti nedir der. Şeytan ben de çağa uydum, artık ipe, kemente gerek kalmadı, Cep telefonları, Bilgi sayarlar televizyon oyunlarının birçoğu benimle beraber, Artık fazla yüke gerek kalmadı, her kez kendi yükünü haylı da para vererek emek sarf ederek kendi tedarik ediyor, Ben de her köşe bucak ta bacak bacak üzerine atıp, onların bu sapkınlığını kahkahalarla izliyorum der.

 

             Acaba! Köşemize bir ayna koyarak kendimizi izleyebilsek bu gerçeği görebilir miyiz.Görebilmek ümidiyle,Hoşta kalın.