PERDE

Bayram Ocak

‘’Türkiye halkı ulusal Kurtuluş Savaşı ile kazandığı ulusal kimliğini ,Truman Doktrini ile girdiği ABD'nin koruyucu şemsiyesi altında yitirmiştir .’’ Söylemi, insanı düşündürse de yaşanılanlara bakıldığında doğruluk payının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. 1947 yılından günümüze kadar gelişen olayları ve son dönem yaşanılan gelişmelerin olumlu ve olumsuz yanlarını üst üste koyduğumuzda karşımıza çıkan görüntü, bağımlılık altına sokulduk, bağımlılıktan kurtulmak için şartları zorlamadık, şartları zorlamaya başladığımızda ise içten gelen ses ,dışarıdan gelen sesten daha yüksek oldu.

Tarih yaprakları 27 Şubat 1947’yi göstermektedir. Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında Kahire’de imzalanan anlaşma ile Amerika, 2.Dünya Savaşı sonrasında ordusunun fazlası durumunda bulunan silahları satın alabilmesi için Türkiye’ye 10 milyon dolar tutarında kredi vermeyi kabul eder.

 En kolay olan seçilmiştir. En kolay yol ile pranga vurulmuştur. Borç ver, malzeme ver, öldürme ama güldürme, kullanılmış demode silahlarının çöplüğü olarak kullan. Hem çöpünden kurtul hem de akarını hiç kesme, üretmesine engel ol.

 Ordu da ki tankların neden modernizasyonuna gerek duyuldu? Çünkü tankların büyük bölümü  M48 ,yani 1948 model, bir diğeri M60 yani 1960 model.Günümüz şartlarında, gece görüş sistemleri olmadığı için terörle mücadelede etkisiz idiler.

Terörle mücadele de elimizi güçlendirecek olan İnsansız Hava Araçları, İsrail yapımı, kadro miktar kısıtlı.  Amerika'dan terörle mücadele için Silahlı İnsansız Hava aracı istiyorsunuz, müttefik olmamıza rağmen alamıyorsunuz. Hava savunmanız için  füze sistemini istiyorsunuz , alamıyorsunuz.

 Ülkede bir şeyler değişmeye başlıyor, kendi Piyade Tüfeğimizi yapıyoruz, kendi füze sistemimiz için adım atıyor üretime başlıyoruz, kendi helikopterimiz, gemimiz üretime başlarken, tank ve uçak için çalışmalar devam ediyor.

Hava savunma sisteminiz için gerekli olan  füzeleri olağan durumun dışına çıkarak Rusya'dan alıyorsunuz. S400’ler konusunda ABD’nin yaptırım için tehditleri başlıyor.Doğu Akdeniz de kıyısı olmayan AB çerçevesinde buralarda söz sahibi olmaya çalışan ülkeler bizim sondaj çalışmalarımıza karşı yaptırım uygulama kararı alıyor.

İsrail Akdeniz'de hak sahibi olmak için Filistin’i eziyor, doğal olarak Doğu Akdeniz'de Petrol, doğal gaz arama hakkına kavuşuyor. Fransa Güney Kıbrıs'tan üst temin ederek Akdeniz'de söz sahibi olmaya çalışıyor.

Ve bunların karşısında benim ülkem arı kovanına çomak sokabiliyorsa, bir takım şeylerin değişmeye başladığı aşikardır.

 Bağımlı olduğumuz için her söylediklerini bu ülkeye yapıyordu. Terör kartını çok iyi kullanıyorlardı . Şimdi ülkem, içeride ve dışarıda kendi yaptığı silahlar ile teröre karşı etkin mücadeleye edebiliyor.

Terörle mücadele edilirken ülke içinde olumsuz ses yükseliyor.’’ Kandil boşaltıldı, oraya neden operasyon yapıyorsunuz’’ , Doğu Akdeniz’de hamleler yapılırken bu kez yine içimizden CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın “Türkiye Doğu Akdeniz’de petrol aramaktan vazgeçsin” çıkışı şaşkınlık yaratıyor. CHP Genel başkanın ‘’ABD ile iyi geçinelim’’ söyleminin yanında, Akdeniz konusunda ki çıkışlarına, içeriden gelen onca olumsuz söyleme  rağmen ülkem kabına sığmayarak belirlediği hedeflere doğru yürüyor.

Suriye iç savaşı sonrasında yaşanılacak olumsuzlukları görerek, bölge üzerinde operasyon başlatıyor, S300’leri NATO ülkesi olan Yunanistan aldıysa, bizde S400 alırız diyerek, bunu gerçekleştiriyor .

Doğu  Akdeniz'de bizde varız diyerek, 4 arama gemisini bölgeye gönderip uçak ve savaş gemilerimiz ile onları korumaya başlıyor.Savunma sanayinde pazarken,pazar aramaya başlıyor ve tüm bu gelişmelere bakıldığında, bağımlılıktan kurtulma mücadelesini görüyorsunuz.

Çok net verilen mesaj, artık eski Türkiye yok. Ama net olan başka bir şey daha var, içimizden birileri faaliyetler önünde perde görevi görmeye çalışıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.