Normalde Cumartesi günleri köşe yazma alışkanlığım yoktur, nedeni de bizi genellikle memur kesimi ile koyup, yazan, kültürlü insanlar okurlar. Sadece onlar mı bizi okuyor derseniz elbette ki hayır genellikle meyve alış verişlerini el arabalarından yaparım ki o insanlara destek olayım, her gittiğim el arabacısı köşe yazılarımı benden daha iyi biliyor, hatta bir kısmı almışlar Denge gazetesini koymuşlar el arabalarının üzerine müşteri gelmediği zaman okuyorlar. Ama Cumartesi günleri herkesin çarşı, Pazar alış veriş yaptığı, haftalık ihtiyaçlarını temin ettiği meşguliyetin yoğun olduğu bir gün olduğundan Cumartesi günleri köşe yazmamaya çalışırım. Ancak Perşembe akşamı ve dün sosyal medyada bazı paylaşımları görünce fevkalade canım sıkıldı ve pes yani diyerek bugün bu konuyu yazmaya karar verdim. Son günlerde sırf İslam düşmanlığı yapmak adına öyle enteresan şeyler oluyor ki aklınız şaşar, AK Parti üzerinden İslam Dinine saldıranından tutun da Çocuk istismarı konusunu amacından saptırarak İslama ve müslümanlara mal etmeye çalışan ahlaksız, inançsız, İslam düşmanlarını görünce olayların perde arkasını yazma gereği duydum.
Daha önce bizim gazetede köşe yazarlığı yapmak için beni arayan ve kendisini sırf Cezaevinde bedel ödeyip yattığı için kendisine değer verdiğim Süleyman Salur’a köşe yazısı yazmasına olur verdim. Bizde yaklaşık olarak bir yıldan fazla köşe yazıları yazdı, ben AK Partili olmama rağmen AK Partiyi eleştiren onlarca yazı yazdı hiç birisine en ufak bir şey demedim, köşe yazarıdır, hakaret etmediği sürece istediğini yazmalı mantığıyla hareket ederek köşe yazılarına hiç karışmadım. Kendisine bu kadar toleranslı davranmamıza rağmen aramızda en ufak bir sorun olmadığı halde bu arkadaş bize nezaketen bir telefon edip ayrılıyorum demeden başka gazeteye gitti. Biz buna da birşey demedik, kendi düşüncesidir istediği yerde yazabilir bizi ilgilendirmez deyip kendisiyle olan hukukumuza halel getirecek bir şey yapmadık.
Arkadaşımız sosyal medyada 24 saat AK Parti aleyhinde çok ağır ithamlar, hakaretler ve olur olmaz yazılar yazmış olmasına rağmen eski dostluğumuza binaen biz yine sessiz kalmayı tercih ettik. Ancak önceki gün yaptığı paylaşımları görünce inanın tepem attı, adam attığı paylaşımlarda iktidar yalakaları yerel basına sesleniyorum bir özel hastanede (hastanenin ismini vermeyelim) ölen çocukla ilgili verip veriştirince artık bu adama birisinin dur demesinin vaktinin geldiğini düşündüm ve şu yorumu yazdım;
Şimdi bu zat olmuş eleştiri yapan, kıymetli bir köşe yazarı, biz de olduk iktidar yalakası öyle mi, az adamlık varsa onda ya köşe yazdığı gazetede bu dediklerini yazar, ya da köşe yazarlığını bırakır gider.
Şimdi asıl konumuza geliyorum, arkadaşımızın hırsı aklının önüne öyle geçmiş ki anlatamam, okullarda dağıtılan kitaplarda Orucu bozan şeyler kısmına hayvanlarla münasebet edenlerin, vs. orucu bozulur kısmını alıp sanki İslam Dini veya o Kitap hayvanlara tecavüzü meşru kılıyormuş gibi gösterecek kadar haddini aşan ifadeleri paylaşmış. Kaldı ki o haberi yapan ODA Tv’nin dünya görüşü belli, amacı belli, Dine bakışı belli bu bizim yıllarca ülkücülük davasından cezaevinde yatan zavallı adam da solcu, islam düşmanı ODA Tv’nin kitaptaki yazının bir kısmını alıp diğer kısımlarını keserek yayınladığı haberi alıp kendi sayfasında paylaşacak kadar şaşırmış. Hani Kuranda “ La tekrebusslate’ yani namaza yaklaşmayın ayeti var ya aynen onu alıp yayınlar gibi yapmış ama ayetin devamındaki “ Ve entüm sükara” yani sarhoş iken namaza yaklaşmayın kısmını kestiği gibi kitaptaki sadece orucu bozan şeyleri almış ama günahı kebairler kısmını yani en büyük günahlar kısmını hiç göstermemiş. Oysa ki İslam dini ve Yüce Kitabımız Çocuk istismarından tutun da hayvanlara yapılan eziyetlere kadar her şeyi yasaklamakla kalmamış en ağır cezaları vermiştir. Lut kavminin büyük bir kısmı ibadetle meşgul olmasına rağmen küçük bir kısmı livatacılık olarak bilinen kötü amelle meşgul olduğundan helak olmuştur ve bu konuda bir sure nazil olmuştur.
Sırf İslam düşmanlığı yapmak için kitaplardaki yazıların küçücük bir kısmını alıp asıl önemli olan kısımlarını görmemezlikten gelmek zulüm değil de nedir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde Hayvan haklarından tutun da neleri münasebetlerimizde nasıl davranacağımıza, ana babamıza karşı nasıl davranacağımıza varıncaya dek her şeyi tek, tek anlatmış, bazı akılsızların dediği gibi olsaydı bu Din kıyamete kadar baki kalmazdı. Nasip olursa bir sonraki yazımda çocuk istismarı konusunda bir bayan kardeşimizin mektubunu sizinle paylaşacağım bakalım o zaman bu aklı evveller ne diyecek. Bu arkadaşlara tavsiyem akıllarını başlarına almalarıdır, İslam Dinine hakaret etmekten veya hangi parti olursa olsun partilerin tüzel kişiliklerine hakaret etmekten vazgeçmez iseler en ağır cevapları buradan vereceğimizden şüpheleri olmasın. Bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla