Peygamberimiz'in ( S.A.V.) Yöneticiler hakkında ki sözleri
Tabi ki önce, şekli ibadetlerimizin özü olan kalbi ve vicdani ibadetlerimizle hayata başlamalıyız. Resulü ekrem(s.a.v): "Ümmetim adına korktuğum şeylerden biri de delalete saplanmış yöneticilerdir." Diyor. Ve devamı;"Mahşer günü en şiddetli azaba uğratılacak olanlar zalim yöneticilerdir. Allah(c.c) hakkaniyetle hükmetmeyen,güçlüden yana olan, servet istifine, hak gaspına meydan verenler ve dahi; yaradan dışındakilere kulluk eden, bel büküp gerdan kıvıran haksızlıklara sessiz kalan toplulukları mutlu kılmaz."
"Kamu imkanlarının adaletsiz dağıtımı, sömürü ve haksız kazancı koruma tutkusu yöneticilerin kurtulamayacakları günahlardandır." Bu sözlere benzeşmeler ülkemizde fazlasıyla yaşandığına göre..!
Uyarıyor;"Sizler yönetimi ele geçirmeye çok düşkün olacaksınız, ama o sizin için kıyamet günü bir pişmanlık vesilesi olacaktır." sözleri ilgililer içindir.
Yukardaki kutsal sözler ışığında "askerlik peygamber ocağıdır." diyenler, "PARA VERENLERİ ASKERLİKTEN
AF EDİYORLAR !" Aynı işi geçen yıl yapmak istediler fakat o zamanki komutanlar terör devam ederken olamayacağı mücadeleye zarar vereceği için kabul etmediler. Ertesi gün ZAMAN gazetesinde vicdanıolanları yaralayan manşet;"Bedelli askerlik başka bahara kaldı maliye 2.6 milyar lira gelirden oldu" amaçlarının para olmadığını ifade eden Savunma Bakanı'nın kulakları çınlasın!Bu gün şartlar terör bakımından daha vahim, daha dün onlarca evladı toprağa verdik, acıları taze, kanları kurumadı. Anadolu Ajansıyla telefonlara haber geçildi. T.Erdoğan mutlak bir ifadeyle "..bedelliyi haftaya çıkarmış olacağız" dedi. Geçen yıldan bu yana GENELKURMAY komutanları vaktinden önce değiştirilerek toplumumuzda askerlik zaafa uğratıldı. Böylelikle askerlikten kırmak isteyenlerin sayısı ulusal birliği zedeler duruma geldi. İktidar askerliğikendi zihniyetince düzenleme yoluna gidiyor.İktidar, 500 bine yaklaşan bedelliyi ve eş zamanlı çoğalttıkları RETÇİleri"vicdani REPÇİliğe dönüştürdüler Mehmetcik dağlarda, mayınlı tarlalarda, mezralarda pusuya düşerken, ocaklar sönerken, bunun karşılığı para olamaz..! O zaman sizler; "Bedir, Hendek, Uhut uharebelerini, İstanbul fethini, Çanakkale'yi, Sakarya'yı,Dumlupınar'ı, Mehmet Akif'i, Mustafa Kemal ve diğer kutsal mücadele verenleri nasıl anlatacaksınız ! Siz hangi ahlaki faziletlerle yetiştiniz? Biz böyle yetişmedik. "O PARA" bütçeye konmaz, bir başka yere de "helal değil, halel getirir."
Saygılarımla