PEYGAMBERİMİZİN SUNDUĞU MESAJ

Sami Kesmen

Peygamberimizin, 20 Nisan 571 tarihinde Pazartesi günü sabaha karşı doğduğunu tüm siyer kitapları yazmaktadır. Hicri olarak da Rebiül Evvel ayının 12.gecesidir. Mevlid kandili gecesi adı altındı Peygamberimizin doğumu çeşitli programlarla paylaşılmakta ve kutlanmaktadır. 
        Peygamberimiz, insanlık için bir uyarıcı ve müjdeleyicidir. Bunu Peygamberimizi tanıtan Yüce Kur'an bildirmektedir. Peygamberimizin doğumu esnasında yaşanan güzellikleri yine siyer kitaplarından okuyoruz. Hz. Amine annemiz doğumu sırasında ve doğum öncesi hamilelik sürecinde yaşadığı olağanüstü durumları, doğum sonrası etrafında bulunanlarla paylaşmış, o bilgiler bugüne kadar da rivayetler yolu ile intikal etmiştir. 
      Peygamberimizi mistik hayatın örneği olarak görenler, tasavvuf dünyasının merkezine koyanlar olduğu gibi, hayatın rehberi kalanlar da çoktur. Peygamberimiz insanlara hayatı öğretmekte, yaşamın kodlarını sunmakta ve insanlar arası ilişkilerle kulluğun muhtevasını sunmaktadır. 
       Peygamberimizi tanıtan Yüce Kur'an, Onun güzel ahlâk sahibi olduğunu bildirerek, insanın yaşam kooroinatlarının Peygamberden öğrenilmesini istemiştir. Peygamberimiz de kendini tanıtırken, kendisinin güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiğini kıyamette kadar istifade edilecek bir mesaj olarak sunmuştur. 
       Gerek hicri gerekse miladi olarak Peygamberimizin doğumunu ifade eden tarihlerde Peygamberimizin tarihsel yaşamından bahsedilir. Peygamberimizin tarihsel sürecinin teorik bir bilgi olarak öğrenilmesi ve bilinmesi, yaşamsal sürece sadece mistik bir anlam katar. Halbuki, Peygamberimizin gönderiliş nedeni, insanların huzurlu yaşamalarına yönelik rehber oluşudur. Sunduğu mesaj, ortaya koyduğu yaşam şekli ve söylediği sözlerdir. 
      Peygamberimizin doğumunu hatırlar ve hatırlatırken, Onun sünnetini ve sunduğu mesaja dikkat çekmek istiyoruz. Peygambersiz bir hayatın huzur bulamayacağını, dünya meselelerinin çözümü için Peygamberimizi tanımak ve anlamak gerektiğini dikkatlere sunmak istiyoruz. 
       Sünnet; Peygamberimizin yaşamının adıdır.  Sünnet olmadan din anlaşılmaz, din anlaşılmadan da dünya düzene sokulamaz. Hayatı, Kur'ana göre yaşamak anlamına gelen Sünnet; hayatın dışına itilirse, insanların yaşamı cahiliye dönemine benzer. Müslümanı Peygamberinden ayıran her düşünce sistemi, başta Müslümanlar olmak üzere insanlara ihanet olur.
       20 Nisan 571 tarihi insanlık için bir milattır. Hakkın ve hakikatin, adalet ve merhametin, kulluk ve ibadetin; insanların yaşamında karşılık bulduğu milattır. Yaratan kudretin, yaratılanlara elçisi aracılığı ile mesaj göndermek için ilahi projenin dünyaya tecelli ettiği milattır. İnsanlık için kurtuluşun başladığı milattır. Bu miladın tarihsel açıdan bilinmesi değil, bu tarihte başlayan sürecin sunduğa mesaja dikkkat edilmesi önemlidir. 
     Üzerinden yaklaşık 15 asır geçen 20 Nisan tarihi; müslümanların günlük, ömürlük ve asırlık yaşam kodlarının koordinatlarını belir. Peygamberi kodlarla şekillenmiş zihinlerden oluşan birey ve toplumlar,  o tarihin farkında olanlardır. O tarih sıradan bir tarih değil, halk ile Hakkın buluşma sürecine giden yolun startıdır. 
      Peygamberimizi hatırlarken tarihsel süreci değil, sunduğu mesajı dikkate almalı, vahye uygun bir hayat yaşamak için Peygamberi sünneti yaşamaya çalışılmalıdır . 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.