Daha keskin ve net bir görüşe kavuşmak için doktorların kapısını çalan hastalar, ameliyathanelerden kör olarak çıkıyor.
Sağlıkta özelleştirmeler sonucu bakın neler oluyor! Doğaldır, kirası var, elektriği var, suyu var, aylık personel gideri var, vergisi var, kısacası kâr amacıyla kurulan bir kuruluş. Ne yapsınlar önceden sünnetçiler ellerinde bir çanta, köylere sünnete giderlerdi. Toplu sünnet yapmakta bizlerde adetten. Şimdi de sağlık taraması adı altında hasta bulmaya gidiyorlar gibi görünüyor. Yanlış mıyım bilmem.
Geçtiğimiz Ekim ayında Afyonkarahisar'ın Sandıklı İlçesine bağlı iki köyde özel bir sağlık merkezine ait araçla köylüler sağlık taramasından geçirilmiş ve katarakt teşhisi konan 7 hasta ameliyat edilmişti. Ancak ameliyattan sonra ağrı, yanma ve batma şikâyetleri başlamış, göremediklerini belirten hastalar Afyonkarahisar, Denizli, Konya ve Isparta'daki hastanelerde tedavi altına alınmıştı.
Şimdi de İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Araştırma ve Eğitim Hastanesi'nde, aynı gün katarakt ameliyatı yapılan 8 hasta enfeksiyon nedeniyle kör olma tehlikesi yaşıyor. Ameliyattan bir gün sonra ağrı ve görememe şikâyeti yaşayan ve üç hastaneye gönderilen hastaların tedavilerinin sürdüğü belirtilmiş.
Doktor hatası mı, sorunlu malzeme mi, sterilizasyon zincirindeki kırılma mı? Katarakt ameliyatları sonrası ortaya çıkan körlükler neden kaynaklanıyor? Can sıkıcı bu sonuçların sterilizasyon hatasından kaynaklandığını vurgulayan uzmanlar, katarakt ameliyatlarının basit operasyonlarmış gibi gösterilmesinin yaşananlarda etkili olduğu görüşünde birleşti.
Tamam, suçlu bulundu adı konuldu. Suçlu sterilizasyon.
Ücretsiz muayene gözlerinden etti
Katarakt teşhisi konulan hastaların ardından hastane görevlileri, isterlerse kendi hastanelerinde kendi araçlarıyla getirilip götürülerek, ameliyatlarının yapılabileceğini söylemişler.
7 kişiyi kalitesiz malzeme mi kör etti?
Konuya duyarlı bir vatandaşın araştırması sonucu, Afyonkarahisar' da 7 kişinin özel bir klinikte geçirdikleri katarakt ameliyatı sonucu kör olmalarında SGK' nın fiyat politikasının etkili olduğu da iddialar arasında.
2007 öncesinde katarakt ameliyatları için yaklaşık 740 lira ödeme yaptığını anlatan duyarlı yurttaş, bu nedenle katarakt ameliyatı yapan kliniklerin sayısında ''patlama'' yaşandığını söyledi. Kurumun, bu nedenle katarakt ameliyatı ücretini 350 liraya düşürdüğünü sonrasında tekrar 410 liraya yükselttiğini belirten yurttaş, bu ameliyatlar için ödenen bedelin düşürülmesi nedeniyle kalitesiz malzeme kullanılmaya başlandığı iddialar arasında.
Yine duyarlı bir vatandaş 7 kişinin özel bir klinikte geçirdikleri katarakt ameliyatının ardından görme duyularını kaybetmeleriyle ilgili, ''Eğer kliniklerin göz taraması yetkisi yoksa bu kliniğe Valilik nasıl izin veriyor?'' sorusunu yöneltmiş.
Sorumlu, Toplatma Kararı Olan Solüsyon Mu?
Sağlık Bakanlığınca solüsyonların toplatılma kararı alınmasına rağmen uygulamaya geçilmediği ihmalinin cezasını yine ücretsiz muayene olmak isteyen yoksul vatandaş çekti.
Refik saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı tarafından yapılan incelemeye göre, göz ameliyatlarda kullanılan solüsyonun toplatılmasına karar verilmiş olmasına rağmen gereken yapılmadı. Solüsyona ilişkin böyle bir karar alındığı ise aynı seriden ürünün İzmir"de 8 hastaya kullanılıp, enfeksiyon gelişmesinin ardından anlaşıldı.
8 hastanın enfeksiyondan kör kalma riskinin ortaya çıkmasının ardından hastanede göz ameliyathanesinde yapılan araştırma sonucunda aynı seri numaralı ürünler toplandı, ameliyathane kapatıldı. Toplatılma kararı alınan solüsyonların partikül içermesi nedeniyle enfeksiyona yol açtığı, suçlunun bu solüsyonlar olduğu öne sürülüyor.
Bakın suçlu kim? Ne para ne pul. Ne kurum ne kuruluş. Ne doktor ne hasta. Suçlu her iki teşhiste de ya sterilizasyon ya da solüsyon diye tanı konmuş. Aman hocam biz sizlerden gözümüzün açılmasını bekliyorduk. Yapmayın. Her şey para, her şey pul değil, önce sağlık gerek. Her şeyden önce de sağlıklı politikalar. Kalın sağlıcakla.
Sağlıklı güzel günler siz değerli okuyucularımın olsun.