Pozitif olmak; hayata iyimser bir bakış açısıyla yaklaşmak, umut dolu olmak ve güzel düşüncelere odaklanmak anlamına gelir. İslam dini, insanları ümitsizlikten uzak durmaya, her durumda Allah’a güvenmeye ve daima hayır gözetmeye teşvik eder. Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler, Müslümanlara pozitif bir hayat tarzını benimsemeleri için çeşitli ilkeler sunmaktadır.
Kur’an-ı Kerim, insanlara sıkıntılar karşısında ümitsizliğe kapılmamalarını, sabretmelerini ve daima Allah’ın rahmetine güvenmelerini emreder. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır; “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir.” (Zümer, 39/53)
Bu ayetle Allah c.c., Müslümanların en zor anlarında bile Allah’ın merhametini hatırlamalarını, her zaman bir çıkış yolu olduğuna inanmalarını öğütler. Umutsuzluk, şeytanın vesvesesidir ve Müslümanın zihnini olumsuz düşüncelerle doldurabilir. Ancak bir Müslüman, her şeyin Allah’ın kontrolünde olduğunu bilerek olumlu düşünmelidir.
Başka bir ayette ise Allah şöyle buyurmaktadır. “Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” (İnşirah, 94/6) Bu ayet, hayatın sıkıntılarla dolu olabileceğini ancak her zorluğun beraberinde bir kolaylık getirdiğini vurgular. Müslümanlar, bu ilahi mesajı rehber edinerek sıkıntılar karşısında yılmamalı ve sabırla Allah’tan yardım beklemelidir.
Hz. Muhammed (s.a.v.), hayatı boyunca her zaman olumlu bir tutum sergilemiş, insanlara ümit aşılamış ve onları cesaretlendirmiştir. O, her durumda hayra yormayı tavsiye etmiş ve ashabına olumlu düşünmeyi öğretmiştir.
Bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur; “Kim bir işin hayır getireceğine inanırsa, Allah ona hayır ihsan eder.” (Müsned, 1/203)
Bu hadis, bir insanın düşüncelerinin ve beklentilerinin kaderi üzerinde etkili olabileceğini göstermektedir. İslam’da "hüsn-i zan" (iyi düşünce) önemlidir. Bir Müslüman, Allah’a ve insanlara karşı her zaman iyi niyetli olmalı, olumsuz düşüncelerden kaçınmalıdır.
Hz. Peygamber (s.a.v.), ashabını her zaman motive etmiş ve onlara moral vermiştir. Bedir Savaşı’nda az sayıda olmalarına rağmen Müslümanlara cesaret aşılamış, Uhud Savaşı’nda zorluklara rağmen ümmetine umut vermeye devam etmiş, Hendek savaşında dualarıyla İslam ordusunu motive etmiştir. O, hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmamış, Allah’a olan güvenini her zaman korumuştur.
İslam, kişinin içinde bulunduğu durumu olumlu bir şekilde değerlendirmesini ve şükretmesini tavsiye eder. Yüce Allah, şöyle buyurmaktadır; “Eğer şükrederseniz, size nimetimi artırırım.” (İbrahim, 14/7) Şükür, insanın sahip olduklarına odaklanmasını ve sürekli daha fazlasını istemek yerine elindekilerle mutlu olmasını sağlar. Şükreden insan, pozitif bir bakış açısına sahip olur ve hayatın güzelliklerini fark eder.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır; “Müminin hâli hayret vericidir. Onun her işi hayırdır. Başına bir iyilik gelirse şükreder, bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı gelirse sabreder, bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd, 64) Bu hadis, bir Müslümanın her durumda hayır gözetmesi gerektiğini ve olaylara olumlu tarafından bakmasının ona huzur getireceğini gösterir.
Bir Müslüman, hayatın zorlukları karşısında güçlü ve olumlu bir duruş sergilemelidir. Günlük hayatta pozitif olmayı sağlayan bir çok güzel ilke vardır. Allah’a dua etmek, sıkıntıları hafifletir ve insanın iç huzurunu artırır. Bu, en etkili ilkedir. İnsanlar hakkında iyi düşünmek, olumsuz yargılardan kaçınmak kalp huzuru sağlar ki, pozitif olmanın manevi harcıdır. Hayatın her anında sabretmek ve şükretmek, ruhsal olarak insanı güçlendirir ki, bu da çok önemli bir motivasyondur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in tavsiye ettiği gibi, güzel sözler söylemek ve başkalarına moral vermek pozitif enerjiyi artırır.
Özetle; İslam pozitif düşünmeyi ve ümitli olmayı teşvik eden bir dindir. Müslümanlar, her durumda Allah’a güvenmeli, şükretmeli ve olumlu düşünerek hayatlarını şekillendirmelidir. Böylece hem dünya hem de ahiret mutluluğuna ulaşabilirler. Bu aynı zamanda; Allah c.c. insanlar için yarattığı Fıtrat dininin de kurallarındandır.
Hayatın akışı insanları yormaktadır. Bu akışı huzur ve mutlulukla taçlandırmak için pozitif olmak gerekir. Pozitif olabilmenin temel şartı; imandır. Sabır ve şükür de bu konuda imanın hayata yansıyan pratikleridir.