Belçikalı çizgi romancı Peyo"nun ünlü eseri küçük, sevimli paylaşmayı seven, mutlu, mesut bir yaşam süren Şirinler bu yazıdaki konumuz. Özellikle çocukların çok sevdiği bu sevimli yaratıklar, öyle sıkı takipçi kitlesine sahip oldu ki aralıksız tam dokuz sene hazırlanan çizgi film, popülaritesini daima korudu. 1990 yılından sonra tekrarları dönmeye başlasa da şirinler hala izlenme rekorları kırmayı başaran ender yapımlar arasına girdi. Oyuncakları milyonlar sattı. Çizgi filmlerinin koleksiyonu yapıldı. Kısacası Şirinler bir döneme damgasını vurdu.Durum böyle iken muhalif çevrelerinde sesleri yükselmeye başlıyordu. ABD şirinleri komünizm düzeni propagandası yaptığı gerekçesiyle yayınlamayı red ediyordu. . Emperyalizm, soğuk savaş döneminde düşmanının provoke edilmesinden hiç hoşnut değildi. Bilindiği gibi Peyo koyu bir komünistti. ABD"lilere göre Marx çığlıkları, bir camın arkasından genç beyinlere enjekte edilmekteydi.
Şimdi gelelim şirinlerin kominer yaşamı öven unsurlarına. Kral yada imparator gibi monarşik yapının bulunmadığı şirinler köyünde, herkesin çalışma zorunluluğu olan bir otorite vardır.Bir masa etrafına toplanan şirinler, yiyeceklerini eşit olarak paylaşırlar. Hatta hiç bir iş yapmaya yanaşmayan miskin (Tembel) şirin bile, şirinlerin arasında aç bırakılmamış ve köyün imkanlarından herkes gibi istifade edebilmiştir. Herhangi bir kapitalist öğenin ve unsurun bulunmadığı şirinler köyünde para uygulaması yoktur. Bu duruma vurgu yapmak ve çocuk beyinlere komünizmin kapitalizmi yendiğini göstermek için dizinin bir bölümünde ekonomist şirin karakteri ortaya atılmıştır. Ekonomik şirin köye parasal düzeni getirmeye çalışmış, ancak köyde anlaşmazlıklar ve kavgalar meydana gelmiştir. Ekonomist"in altın paraları bir mantar altında toplaması ve daha sonra faiz karşılığı diğer şirinlere borç vermesi, kapitalizmin kalbi kabul edilen bankacılık sistemini sembolize eder. Kurulan ekonomik düzende herkes daha fazlasını istediği için çıkan çıkar çatışmaları, husumetler ve kavgalar köyün huzurunu kaçırır. Buna ek olarak"ta gargamel karakteri, şirinlerin altın sahibi olduğunu öğrenince bütün köy çok büyük bir tehditle yüzleşir. Sonrasında şirin baba olaya el atar ve ekonomistin modelinden vazgeçilerek tekrar eski sisteme dönülür. Böylelikle kapitalizm, komünizm karşısında yenilgiye uğratılmış olur.
Şirinler ormanda yaşar, hiçbir şekilde mülkiyet hakları yoktur. Her şeyi paylaşırlar. Köprü yapan şirinle aşçı şirin aynı payı alabiliyor, başkanları olan Şirin baba bile kendine aynı payı ayırıyor. Her kez aynı elbiseyi giyiyor. Aile kavramı yoktur herkes kardeştir. Şirinlerin para olmadan mutlu ve kominer bir yaşam sürmeleri, şirin babanın Karl Marx"a benzemesi ve kızıl şapka giymesi, kapitalist düşmanı oldukları iddialarını güçlendirmektedir. Dikkat edildiği gibi şirinler köyünde ne ibadethane nede ibadet eden şirin görünür. Çizgi filmde şirinlerin düşmanı gargamel papaz cübbesi giyer dini sembolize ederdi. Altın ve para düşkünüdür(kapitalizm) ve onları yemeye çalışması(misyonerlik) gibi gizli bir unsuru da içinde barındırdığı iddia edilmektedir. Gargamel bencil paragöz karşısındakine zarar vermek isteyen biridir ve ona koşulsuz itaat eden yandaşı vardır. Para peşinde koşmasına rağmen düştüğü sefil ve yenilgiye uğratılan durumları her bölümde vurgulanır.
Filmde çeşitli akımlar ve unsurlar göze batmaktadır. Mesela; süslü eşcinselliği, güçlü şirin maço erkeği, şirine feminizmi, şirin baba Karl Marx"ı, gargamel kapitalizmi, azman koşulsuz itaat eden yandaşları(gargamel tüm eziyetleri etmesine karşın onun yanından ayrılmıyor). Ayrıca şirin babanın yardımcısı olmasına rağmen asi tutumları ve işgüzar tavırları ile gözlüklü şirin, dönemin Troçki"sini sembolize ediyordu. Troçki"de Sovyetler zamanında Stalin ile sık sık takışırdı. (1920 yılında sürgüne gönderilen Troçki, 1940 yılında Sovyet otoritesi tarafından öldürülmüştür.)
Ayrıca Şirinlerin İngilizce yazılımı Smurf'tür, bu da 'socialist men under red flag' yani kızıl bayrak altında yaşayan adamlar demektir. Şirinler hakkında iddia edilen sadece komünist oldukları değil masonik sembolleri taşıdığı tezleride mevcuttur. Şirin babanın büyük Üstadı, köydeki erkek şirin sayısının 99 olması masonluğun kademelerini temsil edildiği öne sürülmektedir. Bu iddialar karşısında ne yorum yapar neye karar verirsiniz bilmem ama soğuk savaş döneminde kendi ideallerini yaymak ve düşmanı olarak gördükleri düşünceyi çocukların anlayacağı dilden anlatıp, çocukların beyninde yer bulması ne ince düşünülmüş sinsi bir plandır. İnsanoğlu zafere giden yolda her şeyin mubah olduğunu bizlere bir kere daha hatırlatmıştır. Saygılarımla