3 Aralık tarihi, dünya engelliler günü olarak kutlanmaktadır. Dünyada 650 milyon civarında, ülkemizde de 12 milyon çivarında engelli vardır. Engeliler günü ve engelliler haftasıyla; engelliler adına bir farkındalık oluşturulmaktadır. Engellilerin daha iyi tanınması, sorunlarının öğrenilmesi, çözüm yolları ile ilgili olarak da fikirlerin üretilmesi sağlanmaktadır.
Birleşmiş Milletler, 1992 tarihinde almış olduğu bir kararla, 3 Aralık tarihi, “Uluslararası Engelliler Günü” olarak kabul edilmiştir. 3 Aralık gününün, tüm dünyada engellilerin topluma kazandırılması ve haklarının sağlanması amacı için çalışılması gereken bir gün olarak tarifi yapılmıştır. O tarihten beri engelliler günü kutlanmaktadır.
Toplumumuz engellileri yeterince tanımamaktadır. Biz de engelli konusuna ve engellilerin sorunlarına son on yıldır muttali olduk. Engelliler, yardıma muhtaç, işe yaramaz, aileye ve topluma yük olarak tanıtılırdı. Halbuki, engellilerin kendilerini idare edecek ve topluma da katma değer ilave edecek kabiliyet ve yeteneklere sahip olduğunu gördük. Engellilere imkan ve mekan sağlanması halinde, engelsiz olanlardan çok daha başarılı olduklarına şahit olduk. Engellilerin esas engelinin, kendilerine engel çıkarılması oluğunu öğrendik.
Fiziki, görme, işitme ve zihinsel engelli olmak üzere farklı grupları bulunan engellilerin her birisinin de imkan sağlanması halinde çok başarılı olacakları, güzel işlere imza atacakları bir gerçektir artık. Engelliler günü ve engelliler haftası münasebetiyle engelliler tanınacak, sorunları öğrenilecek, çözüm yolları üretilecektir.
Engellileri sevap kazanma sermayesi görmek, onlara karşı yapılacak en büyük haksızlık olacaktır. Onları tanımalı, imkan ve mekan temin etmeli, hayata katma değer ilave etmeleri sağlanmalıdır. 3Aralık “Dünya Engelliler Günü”, nutuk atma günü değil, proje sunma, fikir üretme sorun çözme günü olmalıdır.
Dinimiz İslâm; engellilere özel önem vermiş, Peygamberimiz engellileri özel görevlerde istihdam etmiştir. Devlet idaresinde yetki vermenin yanında, engellileri sürekli onure etmiştir. Engellilerden güçlerinin üzerinde bir iş istememiş, sorumlulukları engelleri oranıyla eş değer oluşturulmuştur.
Engellilerin ibadet sorumluluklarını da dinimiz, engelleri ölçüsünde belirlemiştir. Engellerini zorlayacak bir sorumlulukları söz konusu değildir. Namaz, oruç, hac, zekât ve diğer dini sorumlulukları engelliler için, engelsizlere göre farklılık arz etmektedir. Her Müslüman gücüne göre sorumludur. İtikadi açıdan da akıllı olmak ve akli melekenin seviyesi belirleyici olmaktadır.
Engelliler Günü münasebetiyle yapılan etkinliklerin, engellilerin yaşamına katkı sağlayacak programlar olmalıdır. Engelliler üzerinden yapılacak maddi ve siyasi, idarî ve mali hesaplar hiç kimseye fayda sağlamayacaktır. Zira, engelliler; hem kendileri, hem de içinde bulundukları toplum için bereket ve rahmet vesilesidir.
Engelliler; engelsizler için, engelsizler de engelliler için kulluk imtihanının alanıdır. Acıma yerine, engellilere alan açmak, engelsizlerin sorumluluğudur. Son yıllarda mevzuatlarda yapılan geliştirmelerle, engellilerin hâk alanları çok genişletilmiştir. Artık her engelli, kendi durumuna uygun her bir işlemi yapılabilmekte, her hakka ulaşabilmektedir.
Engelliler için kurum binalarında, yollarda, araçlarda yapılan özel fiziki tertibatı; onların rahat hareket etme, kendi iş ve işlemlerini kendilerinin yardıma ihtiyaç duymadan yapmalarını sağlamaktadır. Geçmişe göre hem fiziki, hem de onursal açıdan engellilere büyük destek alanları oluşturulmuş, bunlar mevzuatla da yasallaştırılmıştır.
İnsana hizmeti ve değeri merkeze koyan İslâm dini; her insana doğuştan bir takım değerler sunmuş, durumuna göre de sorumluluklar yüklemiştir. Hiçbir insan diğerinden; fiziği, rengi, etnik yapısı nedeniyle üstün değildir. Bunlar; insanların birbiriyle ilgili ilahi imtihan alanıdır. Her insanın diğerine karşı görev ve sorumlulukları vardır. Bu anlamda engelliler, engelsizler için; dünyada bereket, ahirette rahmet vesilesidir.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü Münasebetiyle; tüm engellilere iş ve işlemlerinde kolaylıklar dilerim. Rahmet ve bereket vesilesi olan engelliler; toplumun rahmani harcıdır. Hem dualarıyla, hem hizmetleriyle, hem de kendilerine yapılan hizmet alanlarıyla tüm insanları bir bireyle ileteşim haline getiren engelliler; böylece toplumsal harç görevi görmektedirler.