RAM-1
İkiz çocuklardan bir tanesi iki ağır ameliyat geçirmiş, sekizinci ayında ilk kez ağlayarak dünyaya sesini duyurmuş bir çocukken, diğer kardeşiyle arasında oluşan farkı zamanla görmemiz üzerine psikologa gidiyoruz. Ankara Tıp Fakültesinde 2,5 yaşında iken otizm tanısı konulan çocuğun bir an önce eğitime başlaması için, hazırlanacak rapora zihinsel ve bedensel engelli yazılması gerektiğini, bu sayede özel okula kabul edileceğini belirten doktorun hazırlattığı heyet raporu ile çocuk özel eğitim almaya başlıyor.
Bir yıl sonra raporunun yenilenmesi için hazırlanılacak evraklara ek olarak, çocuğun bir anaokuluna kayıt olması ve bu kayıtın belgelenmesi ile ikinci yılın kayıtının yapılacağı belirtiliyor. Devlet ve özel ana okullarına gittiğinizde bu yaşta çocuğu kaydedemiyeceklerini belirtiyorlar. Siz belki diyerek birkaç okula daha gidiyorsunuz ama aynı sonuç ile karşılaşıyorsunuz. Bu kez bağlı olduğunuz özel eğitim okuluna gelip durumu anlatıyorsunuz ve alamayacağınız bir belgeden dolayı vazgeçtiğinizi belirtiyorsunuz. Onlar özel bir okul ile bağlantı kuruyor , anaokuluna kağıt üzerinden kayıt yaptırıyorsunuz , bunu belgelerin arasına koyuyorsunuz ve çocuk özel eğitim almaya başlıyor.
Kısaca yapılan şudur, devlet bu tür rahatsızlığın giderilmesi için birey eğitim almalıdır diyor, ardından bu eğitime başlaması için bir okula kayıt olması gerektiğini belirtiyor, okula kayıta gittiğinizde, bu yaştaki çocuğu kaydedemeyiz diyorlar, sonra siz kağıt üzerindeki kayıtla devleti kandırıyorsunuz. Devlette birbirine tezat iki madde ile siz beni kandırın diye açık kapı bırakıyor. Arada durumu gören kurumlar olmasına karşın, bu sorun kimsenin sorunu olmuyor.
Otistik bireyin asıl sorununun iletişim bozukluğu olması nedeniyle kaynaştırma eğitimi alabilmesi için anaokulu yaşı geldiğinde okula kayıt yaptırmak üzeri gidiyorsunuz. Çocuğunuzun durumunu anlatıyorsunuz, orada bulunan yardımcı hanım, öğretmene çocuğun bezlendiğini söylemesi üzerine, bezli çocuğun okula kabul edemeyeceklerini belirtiyorlar. Bu bölüm ile ilgilenen müdür yardımcısına gidiyorsunuz, durumu anlatıp, annenin okul dışında bekleyeceğini, herhangi bir olumsuzlukta çocukla ilgileneceğini söylüyorsunuz. Öğretmenin aldığı karara karışamıyacağını ,müdür yardımcısı size söylüyor. Sen nesin burada, yada kim kimin üstü diye sorup sıkıntı yaşamaktansa , bir yıl grup çalışması ile belki düzeltilir dediğiniz başlangıcı yapamıyorsunuz.
İkinci yıl Özel eğitim raporunun yenilenmesi gerekiyor, hastahane de işlemlere başlıyorsunuz, oradan size çocuğun raporunun yüksek puanla çıkması için test yaptırmanız gerektiği söyleniyor. Bu puan nedir dediğinizde, belli oranda çıkan rapor puanıyla, devletin bir çok imkanından faydalanıldığını, yardım alındığını, vergide indirim olduğunu, sıfır bir araba alındığında vergilerin uygulanmaması nedeniyle bu aracı yarı fiyatına elde edilebildiği söyleniliyor. Tüm bunların bizim dışımızda olduğunu ve yararlanmak istemediğimizi belirterek raporu alıyoruz.
Her sağlık rapor alındıktan sonra RAM yani Rehberlik ve Araştırma Merkezine gidip randevu alıyorsunuz, randevu tarihinde oradan çocuğunuz teste tabi tutularak, özel eğitim alıp almamasına karar veriliyor. Tüm bunlara kağıt üzerinde kayıtlı olduğu okuldan öğrencimizdir diye belgeyi ekleyerek ikinci yıl özel eğitime başlıyorsunuz.
Bununla birlikte okulların açılması üzerine yeni bir ana sınıfına çocuğunuzun durumunu anlatarak kayıt yaptırıyorsunuz. Öğretmene durumu anlatıyorsunuz ve amacınızın çocuğu diğer çocuklarla iletişim kurması, grup çalışmalarına katarak kazanmak istediğinizi, annesinin sürekli okul dışında olacağını, herhangi bir olumsuzlukta çocuğu oradan alacağını, 10 dakikalık grup içinde kalmaların bile ona fayda olacağını belirterek okula başlatıyorsunuz. İlk hafta 10 dakika 30 dakikaya kadar çıkıyor, haftanın son günü anne program yapmak üzere okula çağrılıyor ve raporunda yazan özel eğitim ana sınıfı ibaresinden dolayı ,çocuğu okula alamayacaklarını belirtiyorlar. Rehberlik öğretmeninin yaklaşımı doğru, devlet bu raporla burada olmaz diye yazmış. Ve tekrar benim mücadelem başlıyor.