Rektör seçimi

Haluk Bülbül


     Ondokuzmayıs Üniversitesinde   Haziran ayında  Rektör adayları belirleme seçimi yapılacak.
 
     Yapılacak işin yasal ve tam adı bu. Seçimin adının altını özelikle çizmek gerekir ki, sonuçları ve sonrasında işleyecek süreç doğru algılansın.

     2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu"nun 13/A maddesi aynen şöyle;

“Devlet üniversitelerinde rektör, profesör akademik ünvanına sahip kişiler arasından görevdeki rektörün çağrısı ile toplanacak üniversite öğretim üyeleri tarafından seçilecek adaylar arasından Cumhurbaşkanınca atanır…
Bu toplantıda en çok oy alan 6 kişi aday olarak seçilmiş sayılır, bunlardan Yükseköğretim Kurulu"nun seçeceği üç kişi atanmak üzere Cumhurbaşkanına sunulur”

Süreç bu şekilde işlemektedir. Yasal prosedür bu, yani Oyunun kuralı bu  2000 yılında,  Ondokuzmayıs Üniversitesi rektörlük seçimleri ve uygulanan prüosedür hepimizin malümudur.

O günleri hatırlayanlarımız vardır.  Bundan yaklaşık 8 yıl önce  Sayın Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı seçilmişti. Cumhurbaşkanının görevine başladığı tarihlerde, aralarında Ondokuzmayıs Üniversitesinin de bulunduğu yaklaşık 20 üniversitede rektör atanması ile ilgili süreç işlemeye başlamıştı.

Ondokuzmayıs Üniversitesinde yapılan seçimlerde;

Prof.Dr.Osman Çakır 297,
Prof.Dr.Süleyman Çelik 73,
Prof.dr.Ferit Bernay 71,
Prof.Dr.Muharrem Dinçer 54,
Prof.Dr.Mete Kesim 15,
Prof.Dr.Osman Nuri Ergun 3
         
         oy alarak ilk altı içinde yer almışlardı.

Daha sonra YÖK Genel kurulunda seçimler yapılmış, üç aday Prof.Dr.Osman Çakır, Prof.Dr.Ferit Bernay, Prof.Dr.Mete Kesim"in isimleri atanmak üzere Cumhurbaşkanına gönderilmişti.

19 mayıs Üniversitesi Rektörü olarak bildiğiniz gibi, Prof.Dr. Ferit Bernay atanmıştı.

Bu arada aynı tarihlerde rektör atama süreci devam eden Dokuz Eylül Üniversitesindeki aday belirleme seçiminde en çok oyu alan Prof.Dr.Emin Alıcı"nın adı Cumhurbaşkanına gönderilen listede yer almamıştı.

Koparılan kıyametleri hatırlarsınız. Bu nasıl demokrasi diye. Çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı da esip gürlemiş, Dokuz Eylül Üniversitesinde en çok oy alan adayın isminin Cumhurbaşkanına gönderilmemesinin öğretim üyelerinin oylarına karşı saygısızlık olduğunu ve demokratik ilkelere ters düştüğünü ifade edip, listeyi YÖK"e iade etmişti.

Oylarının, Dokuz Eylül Üniversitesindeki oylarla eşit muameleye tabi tutulmamasını protesto eden Ondokuzmayıs Üniversitesi öğretim üyelerinin Atatürk Anıtı önündeki eylemlerinde, cübbelerin üzerine inen polis coplarını, göz altıları, soruşturmaları yargılamaları hatırlarsınız.

İşine geldigi gibi yorum yapanlar, , Bu atamanın Anayasal ve yasal sürece uygun olduğunu, sonuç olarak yetkinin cumhurbaşkanında olduğunu, bu yetkiyi tartışmaya açmaya bile gerek olmadığını savundular.

Hiç kimse şimdi çıkıp ta, öğretim üyelerinin tercihi sonuca etkili olmayacaksa bu seçim niye yapılıyor demesin.

Öğretim üyelerinin tercihi elbette sonuca etkili. Yapılacak aday belirleme seçiminde ilk altı içinde yer almayacak hiç kimsenin rektör olabilme şansı yok.

Madem bu ülkenin Anayasası, yasaları var. O zaman anayasamız ve yasalarımız, öğretim üyelerinin oylarına ancak bu kadar geçerlilik tanıyor
Olması bu konunun  tartışılmaması  anlamına gelmez,

          Ancak, Daha çok demokrasi için,  Oyunun kurallarını oyuna başlamadan evvel  koymalıyız. Oyun başlayınca kural değiştirilmez. 
       
          İşinize gelinde Demokratik ve isabetli, işinize gelmeyince de  Antidemokratik ve taraflı diyemeyiz. Çiftte standart olmamalı,  Demokrasinin Erdemlerini  hepimizin özümsemesi gerekir.
Esen kalın
        

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.