Renklerin diliyle Kaliteyi yakalamak!!!

İhsan İde

 

Kamuoyunda basından takip ettiklerimiz ve yaşadığımız çevremizde şahit olduğumuz birçok olayda tespit ve gözlemlerimize katılarak çözüme ortak olmak isteyenleri görmek insanı mutlu ediyor.

Bundan bir önceki “değişen yapılar değil, kafalar olmalı” köşe yazımda;

Kamu ve özel sektörde çeşitli hizmet alanlarında halka hizmet için var olan işletmelerin çoğu kamu kurum ve kuruluşları ile büyük işletmeler arasında yer alan banka ve hastanelerin girişinde insanların görebileceği yerlere asılan TSE (Türk standartlar enstitüsü) logolu bez afiş ve flamalar,

Belirli bir süreç ve bir dizi çalışmaların ardından İSO- 9000–2001 TSE kalite belgesi, her iş sektöründe ve faaliyetlerine yönelik olarak uygulanabilen kalite yönetimine dair uluslar arası standartlara uygunluğun belgesi olarak dalgalanması,

Elbette yönetici ve çalışanların gurur kaynağıdır.

Ancak kimi yöneticiler Masa koltuk ve duvarların boyanmasıyla her şeyi kayıt altına alarak buna ayak uyduracak kafalar yerine“kalifiye elemandan uzak” yapıların değişimine mesai harcayarak kaliteyi yakaladıklarını göstermeye çalışmışlardır.

İlimiz Samsun Gazi Devlet Hastanesinin arka çevresinde araç bakım atölyesi ve teknik bakım işletmesinin önünde oluşan ve hiç bitmeyen hurdalık yığınlarından yola çıktığımızda,

hastanede sürekli bir iyileştirme ve güzelleştirme yapıldığı izlenimi oluşturuyor!?

Gazetemiz Denge"nin Perşembe günü manşetten verdiği

“Acil servis RENGÂRENK” olacak haberle sanırım ne demek istediğimiz anlaşılmıştır…

Sağlık bilgisinden yoksun sıhhî temizliğin önemini kavrayamamış elemanların bilgi ve becerileri o yerin Lavabo ve Tuvaletlerine yansırken,

Acil serviste hizmet veren bölümlerin siyah sarı kırmızı yeşil gibi renklerle boyayarak daha kaliteli ve hızlı hizmet vermeyi,

“Renklerin diliyle Kaliteyi yakalamak” Masa koltuk ve dolapları değiştirerek bina dışını allayıp pullayarak göz boyamak,

Bina içi kirliliğine sadece bir kamuflajdır.

Özel hastanelerin çoğaldığı günümüzde bırakın hastayı, sağlam insanların dahi birer müşteri sayıldığı dünyada,

Rekabet edebilirliliğin temelini oluşturan müşteri memnuniyetinin öne çıktığı sağlık sektöründe, kimi servislerde doktor muayenesinden evvelki aşamada bulunan görevlilerin insana cevap vermekten aciz, asabi ve çatık kaşla adeta insanı geldiğine de sorduğuna da bin pişman ederken,

Kimi güvenlik elemanlarının sağlık elemanı gibi çalıştırılmasıyla,

Kimi güvenlik personelinin de “alçak dağları ben yarattım” tavır ve davranış sergilemesi, hiç hoş görüntü vermiyor.

İş eğitimi, insan ilişkileri ve insana saygı kısaca sözde insan odaklı çalışmayı dillerine dolayan tüm yönetici ve sorumlulara sesleniyorum;

Rekabetin hızla artığı sağlık sektöründe yemeğinden suyuna temizliğinden bakımına dek iyileştirmeler yapılarak,

Hasta kaçırılmaması gereken bir müşteri olarak algılanmalıdır.

Sağlık sektöründe halkla ilişkiler konusunda eğitim almış güler yüz ve sıcak iletişim kurabilen insan psikolojisinden anlayan kurum ve şirketini başarı ve kârlılık esasına dayalı etkin çalışma sitemine adapte olmuş insan olmanın icaplarına uyan anlayış bilgi ve birikime sahip, nazik ve kibar insanlarla karşılaşmak sanırım hepimizin ortak isteğidir.

Kaliteli yönetim;

Sadece yapıları değil, Kural ve talimatları uygulayıp yerine getiren,

Kaliteli personelle gerçekleşir.

Her alanda kaliteli yönetime kavuşmamız dileğiyle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.