Geçtiğimiz günlerde OMÜ Tıp Fakültesinde hastalarımızla ilgili tahliller ve tetkikler yaptırıyorduk. Merkez Laboratuarına yakın bir yerde Anjiyografi ünitesinin bitişiğindeki duvarda canhıraş bir görevli arkadaş elinde fırçası ve diğer ressam malzemeleriyle kocaman resim yapmaya çalışıyor. İşimi gücümü bıraktım ressamın yaptığı resme bakıyordum. Birisi bana Mehmet tamam daha sonra izlersin önce tetkiklerimizi verelim randevularımızı alalım ondan sonra gel izle diye seslendi. Birden kendime geldim ve elimdeki evrakları dolaştırmam gerekli önce sağlık diyerek bir an önce işlerimi bitirmek üzere yola çıkacaktım ki karşıdan gelen Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Sünbül"le karşılaştım. Kendisiyle ayak üzeri sohbet ettik yapılan bu resimler üzerine. Hastanemizde çalışan personelimiz Ressamımız Varol sayesinde duvarlarımıza birbirinden güzel resimler yaparak hastalarımıza bölgelerini anlatmaya çalışacağız. Şimdilik Bafra Kızılırmak Deltası ile Erfelek şelalelerini yaptık ilerleyen zamanlarda değişik bölgelerimizden değişik manzaralar yaparak hastalarımıza değişik ve sanatsal hizmet vermeye çalışacağız dedi. Başhekim yardımcısı Prof.Dr. Mustafa Sünbül"den ayrıldıktan sonra hastane çalışanı personel Varol Barış"ın yanına yaklaşan Sinop, Erfelek"li bir hanımefendi ile beyefendi bak hanım ne kadar güzel yapıyorlar bizim oradaki şelaleleri diyerek Varol"a ellerine sağlık bize memleketimizi burada da yaşattın. Çok güzel olmuş kusursuz olmuş diyerek Varol"un yanından ayrıldılar. Varol"la bu çalışmasına ilişkin işlerimi tamamladıktan sonra sohbet ettim. Ta çocukluğundan bu yana boya ve fırçanın elinden bir türü düşmediğini ifade eden Varol, nerede kağıt ve kalem görsem hemen bir resim çizmeye başlardım. Bu bende çok küçük yaşlarda büyük bir hobi halinde gelişti. Varol, elindeki fırça ve boya ile adeta resmi yaptıkları duvarda ahenkle dans ediyorlardı. Etraftan gelen ve geçenlerin hiç birisi onların umurunda bile değildiler. Kendilerin öyle kaptırmışlar ki Varol bir ara susadığını fark ettiğinde suyunu içtikten sonra resim yaptığı duvar üzerinde tekrar dansa etmeye başladı fırçası ve boyalarıyla.
Varol"a, bu işe nasıl başladığını sorduğumda, işte bunu bekliyordum. Böyle birden pat diye sorular gelince aklımda ne varsa anında yok oluyorlar. Ama şöyle geniş zamanda olsa size istediğiniz kadar bilgi veririm dedi. Tamam dedim Varol"a, sen kendini resmine ver çok güzel bir eser ortaya çıkıyor diyerek bir süre daha resmini izledikten sonra yanından ayrıldım. Şimdi işin özüne gelecek olursak sevgili okurlarım AZMİN ELİDEN hiçbir şey kurtulmaz diye boşuna dememiş atalarımız. Varol, elinde fırçası ve boyarlıyla boş bulduğu duvarlara manzara resimlerini yaparak yada başka bir birinden güzel eserleri yaparak hem hastaların gözlerine hitap ediyor hem de çok sevdiği mesleğini OMÜ Tıp Fakültesi Başhekimliğinin de destekleriyle icra ediyor. Anlayacağınız Varol Barış bir taşla iki kuş faydalı kuş vuruyor. Çalıştığı Plastik Cerrahi bölümünden boşta kalan zamanını yine hastalara sanat olarak geriye veren Varol"u gerçektende alkışlamak gerekli. Hastalara müzik dinleterek onlara moral vermek hastalıklarını bir nebze olsun unutturmak amacıyla yapılan bu çalışmayı ben kendi adıma ayakta alkışlıyorum. Varol umarım boyan ve fırçan hiç tükenmez. Varol"un, yine gazetemizde çıkan haberde yaptığı çalışmalarına ilişkin bana da yaptığı açıklamalar bire bir örtüştüğünden Varol"un açıklamalarına uzun uzadıya yer vermeye gerek görmüyorum. Varol"la ilgili yapılan haberde bana göre haberin başlığında suçuri lisan edildiğini düşünerek Varol"dan ve çevresinden ben kendi adıma affedilmemizi diliyorum. Varol"a bundan sonraki yaşamında
başarılar dilerim. Saygılarımla !