Demokrasinin olmazsa olmazı seçimler geldi çattı. Herkes kendi karakterine uygun bir partiye oyunu verecektir. Bazen ikilemde olan seçmen de adayların ikna kabiliyetine göre değişkenlik gösterecektir. Yıllardır klişe olmuştur ‘bu seçim diğer seçimlere benzemez’, ‘bu ilçe diğer ilçelerden farklı bu sefer çok farklı sonuçlar doğacak’ gibi cümleler kurarak dikkat çekmeye çalışanlar sahnedeler...
Sosyal bir kişiliğim olmasından dolayı her kesimle hemen hemen her gün görüşüp sohbet edebiliyorum. Bakkalı, manavı, kasabı, kafesi restoranı bunların arasında en önemlisi de mahalle arasındaki çay ocakları. En fazla da mahallemizdeki çay ocağında zaman geçiriyoruz. Orda herkes aşağı yukarı hep aynı konular üzerinde konuşuyor. Yaklaşan yerel seçimler ve adaylar tartışmaların ana teması... ‘Şu aday olursa oy vermem’, ‘ bu olursa veririm’ ler ‘şu olursa kesin kazanır’, ‘bu olursa kazanamazlar’, efendim ‘falan belediye başkanının altı tane makam aracı varmış’, ‘falan başkanın üç tane hanımı varmış’, ‘diğer başkan müteahhitlere fazladan dört kat verirse ikisini kendisine alıyormuş’ efendim ‘benim abim müteahhitliğe başlayacak bir arsa aldı, arsaya kazmayı vurmadan Belediyedeki yetkililere yüz elli bin lira tatil parası verdi’, ‘falan Belediye araçlarının lastiklerinin tamirinden lastik başına yirmi lira avanta alıyormuş tamirciden’, diğer taraftan bizim belediye başkanı o kadar okumuş ama sabah çocuğunu okula göndermek için servise bindirirken iç çamaşırıyla asansöre binip servise kadar atletle götürüyormuş. Evet, bunlar doğruysa o Belediye Başkanına oy vermek çok büyük hata olur. Zaten toplumdan uzak dolayısıyla toplumsal ilişkilerden de uzak olmuş oluyor ‘hareni kafalı at süratli görgüsüz...’ Bu tür cümleler her yerde sıklıkla konuşuluyor eğer söylenenler doğruysa gönül verip uğruna kavgalar ettiğimiz Ak partinin durumu hiç iyi gözükmüyor! Bizim duyduklarımızı partinin en üst düzey yöneticileri de duyuyordur; soruyorum sizlere hangi yüzle halkın karşısına çıkacaksınız? Bir aracın lastik tamirinden medet umacak kadar zavallılaşmışsan, seviyeyi lastik tamiri mesabesine indirmişsen, vay geldi senin yöneteceğin beldenin haline…
Ha başkan seninle ilgili daha önce de evrak geldi, hani bir doktor bayandan lüks araba aldın da aynı gün Belediyeye kiraya verdin ya, sekiz bin yedi yüz elli liraya onun evraklarını ve ona benzer on üç aracın evraklarını getirmişti. Hani o lüks araçla beş bin dört yüz km yapmıştınız ya, Antalya Marmaris, Fethiye Ölüdeniz, Bodrum… Bodrumdaki arkadaş sağ olsun kahve ısmarladı bana iyi biri, genç kardeşimiz. Ben bunları kimseye söylemem emin ol aramızda kalır. Hele bir tanesine de soruyorum: Viski İslam’a göre haram da sana göre ne bilmiyorum? Çok sallıyor benim torpilim en yüksek yerden, ben istediğim yere aday olurum gibi... Tamam, ol sıkıntı yok lakin sana oy verecek kişiler o beldenin insanları!
En yüksekteki gelip sana oy vermez vermeyecekte. Hâsılı bizim duyduklarımız doğruysa durumlar çok iyi gözükmüyor hatta mevcut belediye başkanlarının durumları hiç iyi değil, Bizim Yaradan’a sığınmaktan başka yapacak bir şeyimiz yok hırsızlıkta ahlaksızlıkta yarışanları Yaradan’a havale ediyorum. Aslında bu yazı böyle değildi nokta nokta tek tek yazacaktım ama olmuyormuş demek ki ne edelim…