Bir varmış, bir yokmuş, bir azmış, bir çokmuş
Evvel zaman içinde, bayram tebriği denen bir adet varmış.
Elle yazılır, dostlara, hısım akrabaya bayramlarda gönderilirmiş
Tebriğin arka tarafı resimli olurmuş
Ramazan Bayramındaysa, kutsal mekanlar
Şeker Bayramındaysa, lokum, şeker ve tatlı çeşitleri!
Kurban Bayramındaysa, Koç, Hz.İsmail"in kurban edilişi, gökten inen melek v.s. olurmuş bu resimlerde
Yılbaşı ise, karlı manzaralar, yaldızlı yapıştırmalar olurmuş kuzey kutbu ülkelerinde
Güney kutbundakilerde de herhalde; çöl manzaraları ile zenci resimleri olurmuş!
Kutuplardakiler ne yapıyorlardı bilemem!
İşte bu tebrikler zamanla, matbu tebriklere dönüşüp, kolilerle tanıdık, tanımadık her seçmene gönderilir olmuş Meclis"ten
İşte, işin de cıvığı o zaman çıkmaya başlamış
Bizim köyden Deli Bayrama bile zamanın Başbakanından tebrik gelince köylüler kara kara düşünmeye başlamışlar!
Ya hu, bu Deli Bayram ne büyük adammış da biz bilmiyormuşuz diye iç geçirmişler!
Hatta komşu köylerin birinde; seçim günü partisi kaybedince kalpten giden İnönü"cü Satılmış emmiye bile 4.ncü yılın sonunda, yeni seçime yakın Demirel"den tebrik gelince, köylü ne yapacağını şaşırmış, varisi de olmadığından tebriği götürüp mezarına gömmüşler muska niyetine!
Zaman geçmiş; cep telefonu denen, hani iki de bir dinlenip milletin başını belaya sokan o meşhur alet yayılmış her tarafa
Yazıyorsun, gönder diyorsun ve gidiyor ya, o işte
Bir on yıl böyle geçmiş
Sonra toplu mesaj ajansları kurulmuş, listeyi veriyorsun, onlar yazıp gönderiyor
Ben adamın kendisiyle konuşurken bir de bakıyorum bana kandil veya bayram mesajı geliyor ondan
Ne matrak, ciddiyetsiz, tutarsız iş değil mi?
İşte Ruhsuz Mesajlar çağı da böylece başlamış ve dönmüşüz yine Satılmış emminin zamanına!
Nasıl mı?
Bu defa da, 2 yıl evvel ölen Döndü Teyze"nin torunu Kara Sadık"a miras kalan telefonuna şöyle bir mesaj gelmiş, Milletvekilinden:
Bu mübarek gece de, cennette hurilerle beraber olmayı kazanmanız dileğiyle, kandiliniz mübarek olsun diye
Milletvekili ne bilsin Döndü Teyze"nin 2 yıl evvel öldüğünü, o listeyi parti teşkilatından almış!
Ajans ne bilsin, Döndü Teyze"ye Cennette Huri lazım olmadığını!
Döndü Teyzenin 9 yaşındaki torunu Kara Sadık ne bilsin mesajın hataen geldiğini!
Almış cep telefonunu, korka korka, geceleyin götürüp ebesinin mezarına atmış, ebe sana mesaj var, hem de Milletvekilinden diyerek
Birazdan mezarlıktan geçen Döndü Teyze"nin kocası Koca Veli, bakmış ki mezarın üstünde ışık gibi bir nur parlıyor
Başlamış bağıra bağıra koşmaya, nur indi, nur indi, vallahi de billahi de nur indi benim kocakarının mezarına diyerek!
Tüm köylü toplanır mezarlığa ve uzaktan başlarlar Kur"an okumaya, Salavat getirmeye
Mesajlar geldikçe, cep telefonunun ekranı parladıkça aha bir nur daha diye seyreder, mest olurlar
Ta ki, sabah olup, cep telefonunun alarmı çalıncaya kadar!
Ya işte böyle işte!
Ruhsuz da olsa mesajlar gelsin diyorsanız siz bilirsiniz.
Ben aranmasından, ziyaret edilmesinden yanayım.
Mümkün olduğu kadar
Sahte gülücüğe, ruhsuz mesaja ve matbu tebriğe son demeliyiz aslında
Ramazan bayramınız hayırlı olsun, sevgili dostlar ve okuyucularımız
Daha nice bayramlara ermeniz dileğiyle
ADEM ALAN