Televizyonlarda seyrediyoruz, basından okuyoruz. Bizim Ülkemizin insanları bu kirli görüntüyü hiç hak etmiyor.
Rüşvet alındığı herkes tarafından gözle görülürken, bunun olmadığını anlatmaya çalışmak, insanlarımıza hiç inandırıcı gelmiyor. Halkımız işsizlikten kıvranırken, asgari ücretle ay sonunu nasıl getirebileceği düşüncesiyle, her gününü kara kara düşünerek geçirirken, evde yiyeceği ekmeği zor bulurken, okula giden çocuğunun ihtiyacını karşılamak için, sıkıntı çekmeyi göze alan insanlar olurken, devletin hazinesini soyanlar Halkın içinde nasıl gezecekler.
Bizim dinimiz de komşusu aç iken kendisi tok olamaz. Bu gelenekten gelen milletin evlatlarıyız. Gelir dağılımının sosyal adaletli olmadığı, Milli gelirin hakkaniyete göre yapılmadığı, gelir seviyesinin her geçen gün insanlar arasında uçuruma doğru gittiği görülmektedir. Helal kazanana hiç bir diyeceğimiz yok.
Yıllarca önce gazete de okuduğum bir haberi hiç unutamadım. Finlandiya Başbakanı'nın eşi trenle yolculuk yapmak için istasyona gittiğinde tren kalkmak üzere olduğu için biletini almadan trene biniyor, tren de ki biletci yolcuların biletlerini kontrol ettiğinde bileti olmadığını ifade ediyor. Biletci memur O'na biletsiz bindiği için cezalı bilet kesiyor.
O Ülke de insanlar arasında hiç bir ayrım yapılmadan sistem okadar güzel oturtulmuş ki, ülke de insanlar, kendi bulundukları makamları kötüye kullanmadıkları, diğer insanlarla ayrıcaklı olmadığı ortaya çıkıyor.
Acele,adli kolluk yönetmenliği değişti. Bundan sonra yolsuzluk yapanın yanına kalır gibi bir düşünce ortaya çıkıyor.
Emniyet mensuplarının hak ve hukukunu koruyacak, onların keyfi tayinlerine tabii tutulmasını önleyecek, İdare Mahkeme'den başka bulunmaması onlara bu kış ortasında yapılan büyük haksızlıktır. Mahkeme sonuçlarının Halkımızın vicdanlarını rahat edecek şekilde beklemekte , Halkımız Türk Adaletine güvenmektedir.