işte ölüyoruz be anne
ancak bileceğiz
son nefes gelince
eridiğimiz yüzler
eşikler...
öleceğiz be anne
hikâyemiz anlatılacak
ardımızdan
ya da küsurat bile olmayacağız
eşiğinde eridiğimiz yüzlerde
insan işte
yine de ister
hatırlanılsın
oysa geldik geçtik anne
konup göçtük
el edip elveda diyerek
rüyasız uykular uyuyorum
gayet karamsar
itiyorum el tersiyle
görünse de rüyada
eşik beşik belâsı işte anne
kalbe kazınmış yüz belâsı
başımı koyuyorum
yüz eşiğine...
kemiklerim üşüyor anne
örtüyorum üstümü
pencereleri kapatıyorum
sızıyor yine de rüzgâr
içime işliyor
ezberimde bir yüz
ölüyorum
eşik deyince ayak geliyor akla
oysa yüzde de eşik olur
en zoru, bir yüze eğilmek anne
yoksa topuk öpmek ne ki
bir yüzü öpüyorum gözünden
eşiğine eğilerek
öpüyorum bir yüzü
omzumda kol hayaliyle
elimde el hayaliyle
hâlimde hâl hayaliyle
hâli ezberimde
eğiliyorum yüz eşiğine
boğulup gitmeli anne
çok sevince
boğulur insan
ezberinde bir yüz
ezberinden kaçmaya mütemayil bir yüz
ezbere demek yani, seni severim...
ölmektir anne en tuhafı
bir yüzün eşiğinde
ben bu başı
bir eşiğe koymalı mıyım
ya da çekmeliyim eşikten
aşkla dururken yüz eşiğinde