26. Nisan 1986, saat 01:23"de yer Çernobil dünya da bir dönüm noktası belki bir çok kişi için unutulan bir gün ve saat ancak bu olayın etkileri çok büyük oldu.
Ardından 1988 yılında, Ermenistan"ın Spitak Bölgesi"nde meydana gelen ve 25 bin kişinin ölümüne sebep olan deprem yüreğimiz ağzımıza geldi deprem sonrası kapatılan Metsamor Nükleer Santrali bu iki olayda aslında Türkiye"nin çok yakınında gerçekleşen olaylar.
Bu olayların sonuçları ortada iken bugün acıdır Sinop"a kurulacak olan nükleer santrali konuşuyoruz.Peki neden Sinop ? Neden Karadeniz? yetkililer Sinop"un seçilme nedenleri arasında 43 kriter olduğunu söylüyorlar olay sadece Sinop"un sorunumu? radyasyon dediğiniz olgu öyle bir yere hapsedilebilecek bir şey değil ki aslında tüm bölge illerini onların tarımsal ürünlerinin satışını turizminin geleceğini insanların yatırım tercihlerini etkileyebilecek durumda ..
Maalesef Sinop"a komşu iller sorunu Sinop"un sorunu gibi algılama eğiliminde ve büyük bir yanılgı içindedirler. Çernobil"de bize çok uzaktaydı ama alındığı söylenen önlemlerin hiçbiri radyasyonun Ukrayna"dan Türkiye"ye kadar olan yolculuğunu engelleyemedi.
Galiba toplumu daha net bir şekilde aydınlatacak tarafsız kuruluşlara ihtiyacımız var,nükleer konusunda yerel basının gösterdiği duyarlılığı ulusal basında göremiyoruz.Sorunun her türlü politik kaygıların ve çıkarların üzerinde tartışılması gerekiyor .Bilim adamı dürüstlüğü ile halka tüm doğruların cesurca anlatılmasına sadece Sinop"un değil Kastomonu"dan Samsun ve Ordu"ya kadar olan çevre illerinin de bir numaralı sorunu olduğunun kavratılmasına ihtiyacımız var.
Meydana gelebilecek bir nükleer kazanın etkilerinin sınır tanımazlığı Çernobil kazası ile açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. 1000-1500 metre yükseklikteki hava hareketlerine göre hareket eden radyoaktif bulutun serbest dolaşımını engelleyebilecek herhangi bir mekanizma mevcut değildir. Ancak alınacak bir dizi önlem ile radyasyon etkilerinin hafifletilebilmesi mümkündür. Bu da çok zor bir durum .Çernobil Nükleer Kazasının ardından geçen 10 yıl dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye"ye de benzeri tehlike durumlarına yönelik tavır almada çok şey öğretmiştir.
Çernobil kazasından sonra Türkiyenin etkilenmediğini ispatlamak için televizyon kameraları önünde çay içen enerji bakanı aklıma geldi birden.