SAFRA KESESİ HASTALIKLARINA DİKKAT!
Samsun Büyük Anadolu Meydan Hastanesi doktorlarından Genel Cerrahi Uzmanı Ve Cerrahi Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, Safra Kesesi Hastalıkları ve Cerrahisi hakkında bilinmeyen konular hakkında önemli açıklamalar yaptı.
Safra kesesi karaciğerin alt yüzüne yapışık kese şeklinde bir organdır diyen Samsun Büyük Anadolu Meydan Hastanesi doktorlarından Genel Cerrahi Uzmanı Ve Cerrahi Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, Safra kesesinin görevinin, karaciğerin ürettiği sarı yeşil bir sıvı olan safrayı depolamak olduğunu söyledi.
20 - 60 yaş kadınlarda safra taşı görülme sıklığı, erkeklere göre 3 misli fazla olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yol, "Çok doğum yapmış kadınlarda daha sıktır. Yaş ve şişmanlık görülme sıklığını artırır. 60 yaş üstü insanların yaklaşık %10 - %20'sinde safra taşı bulunur" dedi.
KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜR
Genellikle açlık halinde safra kesesinde biriken safra, burada konsantre edilerek depolandığını ifade eden Samsun Büyük Anadolu Meydan Hastanesi doktorlarından Genel Cerrahi Uzmanı Ve Cerrahi Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, Sindirim sırasında ise, safra kesesi kasılarak içindeki safrayı bağırsağa boşaltır. Safranın görevi ise yağların emilimini sağlamaktır." diyerek sözlerine şöyle devam etti: "40 yaş ve üzeri kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülen safra kesesi taşı yiyeceklerden alınan yağın sindirilmesinde sorunlara yol açar. Bu nedenle özellikle yağlı bir yemek sonrası yaşanan aşırı şişkinlik ve karın bölgesinden başlayarak omuza vuran ağrılar safra kesesi taşı belirtisi olabilir.Safra içerisindeki maddeler belli bir oranda bulunur ve bu denge onların eriyik şeklinde kalmasını sağlar. Safra kesesi safrayı konsantre ederken bu oranların bozulması halinde, safra içinde çökelekler (kolesterol kristalleri, pigment birikintileri...) oluşur. Bunlar giderek büyürler ve saptadığımız taşları oluştururlar. 20 - 60 yaş kadınlarda safra taşı görülme sıklığı, erkeklere göre 3 misli fazladır. çok doğum yapmış kadınlarda daha sıktır. Yaş ve şişmanlık görülme sıklığını artırır. 60 yaş üstü insanların yaklaşık %10 - %20'sinde safra taşı bulunur.
TAŞ NEDEN OLUŞUR
Safra taşı olanların büyük çoğunluğunda (%70-%80) şikayet yoktur. Bunlar tesadüfen, başka tetkikler sırasında saptanırlar. Bunlara "sessiz taş" denir. Sebep oldukları en önemli şikayet ise karın sağ üst kısmında, sırta da vurabilen ağrıdır. Bazen değişik komplikasyonlara (istenmeyen yan etkiler) neden olabilirler. Küçük taşlar safra kanalına düşüp burada tıkanıklığa yol açarak sarılık meydana getirebilirler. Bazıları pankreas ile ilgili şikayetlere neden olabilir. Bazen şişkinlik, hazımsızlık , özellikle yağlı gıdalara tahammülsüzlük gibi şikayetlere neden olabilirler.
Safra taşı tanısı günümüzde en kolay ve zahmetsiz olarak ultrasonografi ile konur. Ya da tesadüfen başka tetkikler sırasında saptanır.
Safra kesesi taşı oluşumunda esas neden, kesenin konsantrasyon yeteneğindeki bozukluk olduğundan, hasta olan kesedir. Bu neden ile esas tedavi safra kesesinin ameliyatla çıkarılması yani kolesistektomi'dir. Böylece, hem safra kesesi taşı çıkarılmış, hem de tekrar taş oluşturabilecek kese ortadan kaldırılmış olur.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Günümüzde kapalı ameliyat (laparoskopik) standart yöntemdir. Emniyetli bir kapalı ameliyat birinci tercih olmalıdır. Hatta, genellikle bu hastanın tercihi bile olmamalıdır. Birinci görevi hastasına ziyan vermemek olan doktor, doğal olarak karnın kesilmesi yerine birkaç delikten ameliyatı hastaya daha az zarar verici bulup onu tercih eder.
Teorik olarak bu mümkündür. Ancak ortaya çıkabilecek yan etkiler nedeniyle tercih edilmemelidir.
Safra taşlarının günümüzde kabul edilen tek tedavi şekli, safra kesesinin taşlarla birlikte çıkarılmasıdır. Ancak, ameliyatın çok riskli olduğu hastalarda, ameliyat dışı yöntemlerle çare aranabilir. Taşları eritmek için uzun süre ursodeoksikolik asit içeren ilaçlar kullanılabilir. Yüksek riskli (çok yaşlı, ciddi yandaş hastalığı olanlar...), ancak ameliyatın zorunlu olduğu durumlarda ameliyatı bir an önce sonlandırmak gerekçesi ile sadece taşların alınması ile yetinilebilir.