Sağduyu sahipleri!

Hamit Seven

Yarı aydınlık bir sahnenin pek mahir "karakterleri"nin gerilim ve heyecan "ekerek" sahneledikleri bir "oyunun" izleyicileri olarak merakla sonucunu beklerken, aniden sahneye çıkan birileri  "susurluk" benzeri "hinlikle" "aç-kapa" formülünü yeniden icat ediverdi ne hikmetse... Bu kez "aç-kapa"nın adı sihirbaz el çabukluğu"yla  "sağduyu ve itidal" çağrısı oluverdi...

Neden sözettiğimizi anladınız... Perde arkasında nasıl bir gündemin ne şekilde kotarıldığını pek yakında hep birlikte göreceğiz elbette... Ama millet pek bir heyecanla "kilitlendiği" Ergenekon Davası"nın sonucunu sağduyu ve  itidal içinde zaten bekliyor...

Ve millet her "aç-kapa"da "derin bir gündem"in kendisine fatura edilerek sonra da "zaman aşımı"yla tarih olduğunu çoktan anladı...

Hem öyle koparıldığı, fırtınalar estirildiği kadar milletin gündeminde ne kaos, ne gürültü ne kriz var...

Millet evet böyle bir şey varsa sonuna kadar "itidalle" gidilmeli düşüncesiyle, davanın derinleştiği kadar derinleştirilerek "kendisini sürü-ülkeyi köy" gören dünyaya kapalı "demirperde" rejimi heveslilerince bıkmadan ve aynı safdillikle vizyona sürülen filmin artık sona erdirilmesini istiyor... Ve hatta belki son dönemlerde partisinin politikalarını beğenmeyip muhalif tavır içine girenlerin dahi partileri etrafında tekrar kenetlenmelerinde bu "uğursuz" gündemin ülke ve demokrasi adına selametle neticelendirilmesi arzu ve isteği yatıyor...

Hem bugün sağduyu çağrısı yapanlar, dün dönemin Cumhurbaşkanı"nın yine dönemin başbakanına fırlattığı kitapçıkla kopan "vaveyla"da hani ayrılmaz "muhteşem beşli"yi  hatırlıyoruz da diğerleri neredeydiler... Ne gariptir ki, yine bir kapatma davası altında, ülkenin demokrasisi ve ekonomisinin yara aldığı o dönemler gözlerimizin önünde tüm canlılığıyla duruyor... Ciddi sorunlarını bugün bile yaşayan yediden yetmişe toplumun gerçek emekçi, üretken ve düşünen kesimlerinin varsa yoksa tek derdi ekmek ve demokrasi...

Şüphesiz ki derin gündemlerden en büyük darbeyi ve yarayı alan "demokrasimiz"... Ama şemsiyesi altında toplanıp sonuna kadar sahip çıkmamız ve korumamız gereken de yine o...

Işıkları karartmak isteyenlerin hedeflerine ulaşması halinde neler olacağına, önceki gün Cumhurbaşkanı Gül"ün parti liderleriyle yaptığı görüşmesinden ayrılırken gazetecilerin uzattığı mikrofonlara bence "evirip kıvırmadan" tek kelimeyle en güzel cevabı, "Eğer demokrasiye sahip çıkamazsak milletçe ayvayı yeriz" diyen ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras veriyor...

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.