Peygamberimiz iki önemli nimetin tarifini yaparken; birinin zaman, diğerinin sağlık olduğunu bildirmiştir. Kıymeti bilinmesi gereken hususları sayan Peygamberimiz; hastalık gelmeden önce sağlığın değerinin bilinmesini de hatırlatmıştır.
Bu hatırlatmaları yapan Peygamberimiz; müslümanın müslüman üzerindeki haklarınını bildirirken, birinci sırada "Selâm"ı saymıştır. "Aranızda selâmı yayın" hadis-i şerefi de dikkate alındığında, Selâm; müminin parolası, müminler arası barışın da güvencesidir.
Müminler hem sağlığına dikkat edecek, hem de aralarında selâmı yaygınlaştıracaklardır. Her ikisi de mümin olmanın sorumluluğudur. Sağlık ne kadar önemliyse, selâm da o kadar önemlidir. Selâm ne kadar önemliyse, sağlık da o kadar önemlidir.
Hiçbir ibadet diğeriyle mukayese edilemeyeceği gibi, hiç bir sorumluluk da diğerine göre tarif edilemez. Gerek ibadetlerin, gerekse sorumluluklarını değerini; o sorumluluğu va'z eden yüce Yaratıcı takdir etmektedir.
Takdiri yüce Yaratıcıya ait olan her konu ve sorumluluk; hiç bir itiraza konu olmadan, kullar tarafından yerine getirilmesi gerekenlerdir. Bu sorumluluklar içerisinde sağlık ve selâm; yazımızın konusu olanlardır. Küresel sorun olan Koronavirüs nedeniyle yazımıza konu olan sağlık ve selâm; güncel zorlu ve zorunlu uygulamalar arasında birinci sırada yer almaktadır.
Koranovirüs nedeniyle selâmlaşma şeklinin, sağlık konusu dikkate alınarak yapıldığı görünmektedir. Ancak, her değerli konu, kendi ruhuna uygun olarak şekillenmelidir. Sağlık ne kadar önemliyse ve ilahi bir tavsiye ise, selâm da aynı ilahi tonlamaya sahiptir.
Sağlığı öven ve önceleyen Peygamberimiz, selâmı da aynı şekilde övmüş ve hikmetlerini işaret etmiştir. "Hasta olduğunuzda tedavi olunuz" buyuran Peygamserimiz, selâmın da nasıl alınıp-verileceğini göstermiştir.
Gönül selâmını bilirdik, topuk selâmını da askerlik yapanlar öğrenmiştik, şimdi de dirsek selâmını görmekteyiz. Dünya küresel bir problemle karşı karşıya kalmıştır. Koronavirüs; küresel ortak tedbirlerin yanında, her ülkenin kendi değer yargılarına göre de tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmıştır. Bunlardan birisi de selâmlaşmadır.
Selâmlaşmayı eleştiri konusu yapmadan, selâmın ruhunu da bozmadan ama Koronavirüs tedbirlerini de dikkate alarak selâmlaşmak; değer yargılarımızın bir gereğidir.
Göz göze bakarak, elini de kalbinin üzerine koyarak selâmlaşmak; bu konuda en uygun yöntemdir. Dirsek teması sağlayarak bir selâmlaşma şekli tarihin hiçbir döneminde olmamıştır.
Selâmlaşmak; müslümanın müslüman üzerindeki haklarındandır. Bugün için tedbirler kapsamında en uygun selâmlaşma şekli, "Muhabbet" selâmıdır.
Münferiden gördüğümüz, topukları birbirine vurarak yapılan selâmlaşma şekli çok daha gariptir. Hangi zihni düşünce ve kabule sahip olursak olalım, selâm bizim ortak değersel parolamızdır. Selâmı, ruhuna ve anlamına uygun olarak alıp-vermek gerekir.
Sağlığımıza dikkat etmek nasıl bir sorumluluksa, selâmlaşmak da öyle bir sorumluluktur. Birini dikkate alırken ötekini değersiz hâle getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Her değerin kendi ruhuna uygun hikmetleri vardır. İbadet ve sorumlulukların şekli yöntemleri de hikmetlerine uygun olarak yine vahyi mesajlarla bildirilmiş, gösterilmiştir. Bunlara itibar etmek her müslümanın sorumluluğudur.