Edepli olmak, erdemlilik değil gerekliliktir. Müslümanlar zaten edepli olmak durumundadır.
Edepli olmak, Müslüman olmanın temel özelliklerindendir. Edebin özellikleri insan davranışlarına yansıdığında anlam kazanır.
Edepli toplum saadet toplumuna, edepli insan da Sahabeye benzer. Edepsiz toplumlar cahiliye toplumuna, edepsiz insanlar da Ebu Cehillere, Ebu Leheb’lere benzer.
Herkesin bir birinden memnun olduğu, evinde huzur yaşadığı, ailesiyle mutluluğu tattığı bir hayat edebli olmakla sağlanır.
Edepli insanlar kulağının duyduğuna değil gözünün gördüğüne itibar eder. Gözle görülen yanlışlığa da asla geçit vermez.
“Hırsızlık yapan kızım Fatıma bile olsa gereğini yaparım” buyuran Peygamberimiz, yanlışlığın tespiti için de Kur’ani yönteme göre, gören gözlerin gerekliliğini işaret etmiştir.
Dünya insan merkezli bir hayata uygun yaratılmıştır. Bütün canlılar insanlara hizmet ederler. Bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek, bir insanı yaşatmanın da bütün insanlığı yaşatmak gibi olduğu gerçeği Kur’anın mesajıdır. Bir kimsenin kalbini kırmanın Kabeyi yetmiş defa yıkmak kadar karşılığı vardır.
Fasıkların getirdiği bilgilere göre Müslüman bir kimse hakkında oluşturulacak olumsuz kanaatin, ne kadar veballi olduğu Hucurat suresinde bildirilmiştir.
Bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmanın yanlışlıkları telafisi zor sonuçlar ortaya çıkarır. Başkaları hakkında doğru bir kanaat sahibi olabilmek, aynı durumda olduğumuzda bizim için düşünülmesini istediğimiz husus dikkate alınarak sağlanır ancak.
Edep ve haddi aşmamak konusunda örneğimiz rehberimiz olan Peygamberimizdir. “Allah Resulünde sizin için güzel bir örnek vardır” mesajı Kur’anın açık beyanıdır.
Alimlerin hayatına baktığımızda, her birisinin ilimle birlikte edebi de öğrendiklerini görürüz.
Günümüzde en çok eksikliğini hissettiğimiz konu edepli olmak ve edepli bir toplum oluşturmaktır.
Bilgi sahibi olmak kişiyi edep sahibi yapmıyor. Makam sahibi olmak haddi bilmeyi sağlamıyor. Servet sahibi olmak paylaşımcı olmaya yetmiyor. Şöhret sahibi olmak kendisini tanımayı engelliyor.
İnsanlar Allaha itaatle Cennete girerler ama itaatlerindeki edebe göre Cemalullaha nail olurlar. Edepli kimsede mutlaka ilim vardır ama her ilim sahibi olan edepli olmaz.
Edepli olmak, haddi bilmeyi sağlar, görünür görünmez kazalardan korur ve insanı kazançlı kılar.
Toplumsal itibar edeple elde edilir. Oturup kalkmanın, konuşup yazmanın, yürüyüp gezmenin, ama her şeyin bir adabı vardır.
Başkalarının ayıbını ve kusurunu araştırmak, sahip olunan ayıpları afişe edip her yerde ilan etmek de, edepli bir davranış değildir.
Herkesi ilgilendiren, kamunun ortak değerleriyle ilgili olan, paylaşıldığında diğer insanların karşılaşacakları muhtemel olumsuzlukları önleyebilecek kusurlar ancak ifşa edilebilir.
Müslümanlar edepli olmalı, haddini bilmeli, bilgi sahibi olmadığı hususlarda kanaat belirtmemeli, insanları incitecek hususlarda titiz davranmalı, birlik ve beraberliği bozacak hiçbir yaklaşımın içinde olmalıdır. Arası açılan Müslümanların sulhunu sağlamak diğer Müslümanlara farzdır. Müslümanların arasını açmak da büyük günahtır.
Her güzelliğin başı "Edeb", her olumsuzluğun nedeni "Edebsizlik"tir. Başkasının edepsizliğini tespitten önce kişi kendi edebini sorgulamalı ve düzeltmelidir.
Yazımıza konu yaptığımız hususlar; edepli insanın özellikleridir ki, Müslüman böyle olmalıdır. İnsanlık tarihinde, sadece Sahabe dönemine "Asr-ı Saadet" denmesi; edepli ve ahlaklı olmaları nedeniyledir.