Uzmanlar bu noktada özellikle kapalı alanlarda temizlik ve dezenfeksiyon uygulamalarının önemine dikkat çekiyor. Salgınların arttığı dönemlerde önlemlerini alan ve temizliğe iki kat önem veren işletmeler bu süreci en az kayıpla atlatıyor.
Mevsim değişikliği sırasında hava sıcaklığında yaşanan ısı farklılığı soğuk algınlığı ve grip vakalarının artışına sebep olur. Bunun sebebi, yaz aylarında görülmeyen virüslerin havanın soğumasıyla birlikte tekrar aktifleşmesidir. Yılın bu zamanlarını soğuk algınlığına veya gribe yakalanmadan geçirmek genellikle çok zordur. Soğuk algınlığına neden olan yaklaşık 200 virüs, yıl içerisinde birkaç kez hastalanmanıza sebep olabilir. Oldukça hızlı bulaşabilen bu hastalık türleri işletmeler için de tehdit oluşturmaktadır.
Soğuk algınlığı ve grip salgınları insanların kendilerini hasta hissetmelerine yol açmanın yanı sıra verimlilik kaybına neden olabilir ve söz konusu salgınlar sıkça veya geniş bir çapta meydana geldiği taktirde işletmenin itibarını da olumsuz yönde etkileyebilir. Tesisler, en iyi temizlik ve dezenfeksiyon uygulamalarını yaparak, salgınların çoğaldığı dönemler için hazırlık yapabilirler. Böylelikle bilinçli işletme ve kurumlar; çalışanlarını, öğrencilerini, hastalarını ve misafirlerini güven içinde tutup, sağlıklarını koruyarak, gereksiz devamsızlıkları ve kazanç kaybını en aza indirgeyecektir.
Sealed Air iş birimi Diversey Care’in uzman ekipleri uluslararası çapta yapmış oldukları araştırmalar sonucunda; tekstil ürünlerinin bakımı, enfeksiyon ile mücadele ve kişisel bakım alanında alınması gereken önlemleri şöyle sıralıyor;
Doğru el hijyeni teşvik edilmeli
Maalesef herkes temel el hijyeni tedbirlerini uygulamıyor. Ellerdeki mikroplar kolaylıkla kişiden kişiye veya başka yüzeylere geçebiliyor; dolayısıyla tesislerin, herkesi düzenli olarak el yıkama ve dezenfekte etme alışkanlığını edinmeye teşvik etmesi gerekir. Eller kirliyken, bireylerin sıcak su ve sabunla ya da sabun ve suyun mevcut olmadığı ortamlarda alkol bazlı bir el dezenfektanı ile ellerini temizlemeleri gerekir.
Soğuk algınlığı ve gribin farklı şeyler olduğu bilinmeli
Üst solunum yollarında yani kulak, burun ve boğazda viruslerle oluşan hastalıklara soğuk algınlığı denir. Soğuk algınlığına sebep olan yüzlerce virüs vardır. Bunların belli başlıcaları Rhinovirus, Coronavirüsler, Parainfluenza Virüsü, Respiratuar Sinsisyal Virüslerdir. Grip hastalığına ise Influenza Virüsü Tip A B ve C alt türleri sebep olur. Her iki hastalığında belirtileri birbirinden çok farklıdır. Soğuk ve nemli hava, yorgunluk, stres, beslenme eksikliği gibi faktörler soğuk algınlığını kolaylaştırır. Gripte olduğu gibi en sık tokalaşma ile bulaşır. Bu sebeple el hijyeni çok önemlidir.
Öte yandan hepimiz yılda ortalama yedi defa soğuk algınlığı geçiririz. Soğuk algınlığı burun çevresinde görülür ve yaklaşık yedi gün boyunca sürer. Yani, belirtiler genellikle boyunun yukarısındadır. Örneğin, boğazda kaşıntı veya yanma, gripte nadiren görülen ancak soğuk algınlığında sık sık yaşanan bir problemdir. Ateş, soğuk algınlığında olmaz ya da çok nadiren görülür. Grip ise daha ciddi bir hastalıktır, aniden ortaya çıkar ve yılda ortalama 2-3 defa geçirilir. Soğuk algınlığının aksine ateş grip belirtilerinden biridir ve 3-4 gün sürebilir. Ateşle beraber genel halsizlik hali, vücut ağrısı ve öksürük de görülür. Soğuk algınlığı ve grip arasındaki en önemli farklardan biri de gribin önlenebilir olmasıdır. Her yıl bilim adamları tüm dünyadan bilgi toplayıp, araştırmalar yaparak o yıl gribin oluşmasını sağlayacak muhtemel virüs çeşidini belirlerler. Bu virüs çeşidine göre de her yıl aşılar geliştirilir. Ancak soğuk algınlığının ilacı yoktur. Dolayısıyla grip aşısı olmak kişinin nezleyi kapmamasını garanti etmese de bazı vakalara karşı koruma sağlar.
Personele uygun temizlik prosedürleri konusunda eğitim verilmeli
Tesisler, hangi yüzeylerin ve donanımın temizleneceğini ve temizliğin hangi sırayla yapılacağını detaylandıran temizlik prosedürlerinin uygulamaya konmasını sağlamalıdır. Bu prosedürler, el hijyeninin ne zaman uygulanacağını, ne zaman eldiven kullanmanın gerektiğini, kullanılacak temizlik ürünleri ve dezenfektanların hangi sıklıkta kullanılacağını da tarif etmelidir. Hastalıkların daha sık görüldüğü ve bulaştığı soğuk algınlığı ya da grip mevsimi gibi dönemlerde tesislerin daha sık ve daha kapsamlı temizlik ve dezenfeksiyon yapması tavsiye edilir. Bu da geleneksel temizlik programının, tüm genel alanların daha sık temizlenmesini kapsayan bir programla değiştirilmesini veya temizlik ve dezenfeksiyon işleri için ek personelin görevlendirilmesini gerektirebilir.
Sık temas edilen yüzeyler temizlenmeli ve dezenfekte edilmeli
El hijyeni yaygın olarak uygulansa dahi kirli ve mikroplu yüzeylere dokunulduğunda ellerin yeniden kirlenme riski vardır. Kapı tokmakları, tırabzanlar, asansör düğmeleri, sıralar ve tezgâh üstleri gibi sık temas edilen yüzeyler düzenli olarak ya da gözle görülür şekilde kirlendiğinde temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. Çalışanlar; temizliği, yüksek yerlerden alçak yerlere, temiz yerlerden kirli yerlere ve kuru yerlerden ıslak yerlere doğru yapmalı, dezenfektanın yüzey üzerinde uygun etki süresi boyunca bekletilmesini sağlamalıdır.
Uygun yerlere hastalığa dikkat çekici panolar yerleştirilmeli
Tesislerin, soğuk algınlığı ve gribin yayılmasını önlemek için uygun uyarı panoları yerleştirilmesine teşvik etmesi gerekir. Bu uyarılara, başkalarıyla sınırlı temasta bulunulması, öksürürken ve hapşırırken ağzın kapanması ve kullanılan kâğıt mendil ve kâğıt havluların çöpe atılması da dahil edilmelidir. Tesisler; resepsiyon alanları ve tuvaletler gibi trafiğin yoğun olduğu alanlara panolar ve başka iletişim malzemeleri yerleştirerek, insanlara bu davranışları uygulamalarını hatırlatabilir.
Doğru malzemeler yeterli miktarda bulundurulmalıdır
Bazı durumlarda insanlar, sabunun veya kâğıt havluların bulunmadığı bir tuvaletle karşı karşıya kalabilir ki; bu da onları hijyen alışkanlıklarından ödün vermeye veya vazgeçmeye zorlayabilir. Tesisler, kişisel koruyucu ekipman, dezenfektan, el hijyeni ürünü, peçete, tuvalet kâğıdı, çöp poşeti ve temizlik bezleri gibi malzemelerini yedekli olarak bulundurulmalıdır. Böylece enfeksiyon önleme stratejileriyle uyum desteklenmiş olacaktır.
Tüm alanların kurallara uygun temizlendiğini denetlenmelidir
Tesislerin etkin temizlik için tüm alanların kurallara uygun temizlendiğini denetlemesi, işçilerin işlerini beklendiği gibi yapmasına ve gelişme kaydedilecek alanların belirlenmesine yardımcı olabilir. Tesisler, el hijyeni takibi ve uyum raporlaması aracılığıyla el yıkama ve dezenfeksiyon alışkanlığını izlemek isteyebilir. Ayrıca kurumlar, gerektiğinde ya da tavsiye edildiğinde çalışanların uygun koruyucu giysileri giymesini sağlamalıdır.
KUTU
ISSA (The Worldwide Cleaning Industry Assosiciation) ve Sealed Air The Value of Clean verilerine göre;
İşletmelerde soğuk algınlığı veya nezle belirtilerinde genel performans kaybı %3-8 arasında gözlemleniyor.
Gözlerde kuruluk, baş ağrısı, uyuşukluk, boğaz kuruluğu gibi belirtiler iş kayıplarına yol açıyor.
Toza maruz kalan çalışanların; aritmetik, mantık, akıl yürütme ve hafıza yetileri zayıflıyor.
Planlamayan devamsızlıklar işyerinde sorunlara neden oluyor. Bu noktada verimlilikte ve üretimde %54’lük bir düşüş ve satışlarda ve müşteri servislerinde %39’luk bir düşüş söz konusu oluyor.
Hijyen standartlarına uygun ortamlar sağlayarak iş güvenliğini kusursuz hale getiren işletmelerde; soğuk algınlığı ve gribe yakalanma olasılığında %80 düşüş, virüslerin bulaştığı yüzey sayısında %62 düşüş ve devamsızlık oranında %46 azalma gözlemleniyor. (DHA)