2009-2010 Futbol Sezonunun sona ermesiyle parası olana bayram, bize ise yıllardır hüsran olan transfer sezonunun açılmasını beklemeye başladık bir kez daha. İlk olarak geçtiğimiz sene başında aylarca başımızı ağrıtan "tahta" belasının bir kez daha yolumuzu kapamaması dileklerimizi iletelim ve geçelim "şampiyonluk" iddialarının ne denli mümkün olduğuna
Sorumuz malum: Şampiyonluk için ne lazım? Başlamadan belirteyim, yazacaklarım sadece kendi fikirlerimdir, uygulanır da şampiyon olamazsak her türlü eleştiriyi ve hakareti seve seve kabul edeceğimi beyan ederim. İlk olarak şampiyonluğu hedef gösterebilecek kalibrede bir yönetime ihtiyacımız olduğu aşikar. Hedefimiz ilk 10, şeklinde açıklama yapılacaksa yolun başında vazgeçilsin, bir seneyi daha hayal kırıklığı ve umutsuzlukla geçirmeyelim. Takımının arkasında ve her zaman yanında olan, futbolcuların güvenebileceği bir yönetim, şampiyonluğa uzanan merdivenin ilk basamağıdır. Bir sonraki adım ise şampiyonluk karakterine haiz ve tecrübeli bir teknik adam. Henüz bitirdiğimiz sezona baktığımızda Hüseyin Kalpar"ın inişli çıkışlı grafiği, gelecek sezon bizi başarıya ulaştırıp ulaştıramayacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Özellikle takım içinde yaşanan huzursuzlukların olması ve bazı önemli isimlerin küstürülmesi, karanlığa itiyor beni. Yine de tecrübe açısından olaya baktığımızda, Hüseyin Hoca ile yola devam edersek birçok takımdan önde olacağımızı söylemek mümkün. Teknik Direktör ile ilgili bir diğer husus ise, kimin olacağından ziyade kampta takımın başında olup olmayacağı. Bir an evvel takımın emanet edileceği isme karar vererek, gelecek sezonun planlanmasına başlanmalı ve hazırlık kampının ilk gününden son gününe kadar hoca takımla birlikte olmalı. Uzun zamandır yaşadığımız sıkıntıların üstüne bu basit mevzuyu bile merakla beklememiz de ayrı bir makale konusu olabilecek nitelikte.
Tabii bu yazıyı yazmamda ki sebebe de değinmeden geçmek olmaz. Sezon biter bitmez idari heyetten gelen "seneye hedef şampiyonluk" açıklaması, akabinde şehrin "önde" gelenleri tarafından ve basına yansıyan sözler ve kulislerde konuşulanlar gömülen umut fidanlarının yavaş yavaş yeşermesine neden oldu. Şahsen belirtmek isterim ki, yazıya dökülmeyen veya somut olarak görmediğim hiçbir hareket, beni bu konuşulanlara inandıramaz. Bu sebepten ötürü, "şampiyonluğa giden yol" için gerekli olan şartlardan bir diğerini, "verilen sözlerin tutulması" olarak görüyorum. Her açıklamalarında, "yeri burası değil" diyerek onore ettikleri Samsunspor"umun, hak ettiği yere çıkabilmesi için artık konuşmaktan ziyade ellerini taşın altına koymalarını hasretle bekliyorum. Bu adımın atılması, hem yönetimin hem de takımın yükünü çok hafifletecektir, fakat dediğim gibi; Önce icraat.
Tüm bu saha dışı şartları sağladıktan sonra, geliyoruz işin bitirileceği yere, saha içine. Eğer hedef gerçekten şampiyonluksa, şampiyonluğun ancak kaliteli futbolcularla kazanılabileceği unutulmamalı. Transfer döneminin sonunda, boşta ve açıkta kalan futbolcularla hiçbir şey kazanılamayacağını anlamak çok ta zor değil. Bu nedenle şimdiden bizi hedefe taşıyabilecek yetenekte isimlerle görüşülmeye başlanması ve vakit geçirilmeden takımın oluşturulması şart. En iyi ürünü almak için pazara en erken sizin gitmeniz gerekir, futbol pazarında da durum çok farklı değil
Ahmet Şahin"i biraz daha erken alabilseydik bu sezonu kaçıncı bitirebileceğimizi kim tahmin edebilir ki.
Transfer yapılması gereken mevkiiler ise çok bilinmeyenli denklem halinde karmaşıklığını koruyor. Ben olayı biraz daha basitleştirmek için, Turgut, Oktay ve Murat"ın seneye de bizimle kalacağını varsayarak yapacağım yorumumu. Kaleye baktığımızda, son zamanlarda sahip olduğumuz en iyi kalecinin Ahmet Şahin olduğu yadsınamaz bir gerçek. Fakat sakat sakat bitirdiği bir sezondan sonra ancak ameliyat olma şansı bulabildi. Seneye de 1.kaleci olacağını umut ediyoruz ancak her ihtimale karşı kalecilik vasfı bulunan bir yedek kaleci ile anlaşırsak hiç fena olmaz. Defansta ise, önceliği Antepli bir sol beke veriyorum. Başka türlü Orhan"ı kesmemiz zor olacak çünkü. Şampiyon olacak bir kadronun ilk 11inde Orhan"ı düşünmek hayalcilikten fazlası olamaz. Mevcut stoperlerimiz, belli bir standartın üzerinde ancak, hızlı bir defans adamı eksikliğimiz bazı maçlarda çok göze çarptı. Çabuk bir stoper alınırsa olumlu bir gelişme olacaktır. Ortasahaya baktığımızda kesici olarak kullanabileceğimiz isimlerin mevcut olduğunu görüyoruz. Fakat, oyun kurup takımı rahatlatacak, gerektiğinde sorumluluk alabilecek bir ismin olmayışı, bize bu sene bir çok maçta puan kayıplarına mal oldu. Samsunsporumuzun ilk arayacağı isim bu özelliklere sahip biri olmalı. Aynı mevkide bir diğer problem ise kanat oyuncusu eksikliği. Abdülaziz"in yerinde oynayabilecek etkili bir ismin alınması, Turgut"un da gitmeyeceğini düşündüğümüzde, iki kanadımızın çalışması anlamına gelir ki, bu da bize fazladan güç katar. Abdülaziz"in ise, iyi bir yedek olabileceği kanısındayım, biraz daha çok çalışması ve form tutması halinde tabii. Ve işte geldik bir diğer büyük probleme; bitirici forvet. İlk yarıda Burhan, ikinci yarıda Savaş ömürlerden ömür çaldılar. Tek forvet oynayacak güce ve bitiriciliğe sahip bir ismi Türkiye sınırlarında bulmak zor olacağından, artık kaliteli bir yabancı isim bulup getirmemiz lazım hücum hattımıza. Bir Giresun, bir Karabük bu isimleri bulup getirebiliyorken, biz yıllardır niye bir tek isim bulamıyoruz, bunu da başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmemiz lazım.
Şimdilik ihtiyacımız olan şablon budur. Kim gider kim kalır takımda şu an için bilmek zor. Saydığımız mevkilerin haricinde giden isimlerin yerini doldurmak ve şampiyonluk maratonuna geniş bir kadro ile girmek de önemli hususlar. Bu sene için dileğim, şehrin-yönetimin-ekabirin ve taraftarın el ele verip, hedefe ulaşması. Sahi, "o" geceyi bizim de yaşamamızın zamanı gelmedi mi artık?
Şampiyonluk için ne lazım
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.