Samsun’da Artan Karbonmonoksit Zehirlenmeleri Bir Halk Sağlığı Sorunudur

 Evet sevgili okurlar bir önceki yazımızda işlemiştik meslek odaları başbakanın söylemiyle meslek odaları halktan kopuktu ya yeri gelmişken anlatalım sayın başbakan. Bakın Samsun"da meslek odaları nasılda halktan kopuk ama onları nasılda bilinçlendirmek için çalışıp duruyorlar. Bir örnek vermiştik. Ziraat Mühendisleri odası Genel Başkanın anlatımını okuduk hep beraber. İçinde mutlaka bizi ilgilendiren konular işlenmiştir. Şimdi sevgili okurlar çok dikkatiniz çekerim. Samsun"da bir serbest meslek odası ve yaptığı açıklama meslektaşlarına olduğu kadar halkımıza ne kadar yönelik varın gerisini siz değerlendirin lütfen. Samsun Tabipler Odası Başkanımız yine her zaman ki insan ve hekim yanıyla Samsun kamuoyunu bilgilendiriyor. Şu anda yaşadığımız mevsim şartları nedeniyle Samsun"da yaşanan Karbonmonoksit zehirlenmelerine geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi dikkat çekiyor. Samsun Tabipler Odası Başkanı Uzm.Dr.Cem Şahan"ın,
HALKTAN YANA OLAN KOPUK OLMAYAN SAĞLIK ANLATIMLARI Sağlık  kavramı  ne  yazık  ki  sadece  tedavi  hizmetler  bağlamında  ele  alınmaktadır.  Kentsel 
karar vericiler  her  yıl  oluşan  karbonmonoksit  zehirlenmelerine  karşı  kamusal sorumluluklarını  sadece  UYARMA  olarak  algılamaktadırlar. Şehrin kentsel planlamasını yaparken oluşturduğumuz ana düşünce insan üzerine odaklanmalı,denetim ve güvenliği haklar üzerinden oluşturmalısınız. Geçen  yıllarda da  belirttiğimiz  gibi ekonomik gelişim gösterdiği, yatırımcı cenneti olduğu yönünde PİYASA temelli söylemlerle yönetilen bir şehirde soba zehirlenmeleri ve buna bağlı ölümler sağlık planlamasının neden koruyucu sağlık hizmetleri temelinde gelişmediğinin önemli bir göstergesidir. Her kış birçok ailenin ocağını söndüren soba ve kombiden sızan karbonmonoksit gazlarından zehirlenmelere karşı kamu yönetimi tarafından yapılan “Uyanık Olun” çağrılarının, bilimsel kentsel planlama, sosyal politika ve koruyucu sağlık hizmetleri açısından kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz. Soba Zehirlenmeleri önlenebilen bir sorundur.Bir kentte sobaya bağlı zehirlenmeler kent planlamacıları belediyeler ve sağlık yönetimi tarafından ORTAK AKIL ve PLANLAMA ile önlenebilir. Bu açıdan ilk gerekli olan Kamu yönetimi tercihi ve iradesidir. Ve sorun sanıldığı gibi YOKSULLUK ile ilişkilidir ama insan temelli politika üreten bir çok yoksul ülke planlamalar ve hak kavramı üzerinden bu sorunu çözmüştür.
  Bir  kez  daha  tekrarlıyoruz. Samsun"da Neler Yapılabilir?
1-     Öncelik risk bölgeleri ve risk konutlar belirlenmelidir. Odamızın son çalışmasında soba zehirlenmeleri özellikle Samsun"un varoşlarında sıktır.
2-     Bu zehirlenmeler çoğunlukla  kömür dağıtımı sonucu sağlanan yerli kömür ile olmaktadır. Kükürt oranı yüksek yerli kömür İl Mahalli Kurulunda Satılmaması tavsiyesi varken “Yardım” amacıyla düşük kalite kömürün dağıtılması etik değildir.
3-     Bu konuda yerel yönetimler farkındalık yaratmak zorundadır.
4-     Yerel yönetimler TSE damgası taşımayan soba satışını engellemelidir.
5-     Risk bölgesi analizinde belirlenen evlerin soba ve baca kontrolleri yapılmalı, bu Kasım-Mart ayları arası denetime tabii tutulmalıdır.
6-     Soba kullanım talimatları konusunda risk bölgelerinde eğitim yapılmalıdır.
•        Kömür ve odun sobaları üstten yakılmalıdır.
•        Soba kurulurken profesyonellerden yardım istenmedir.
•        Borular bacaya fazla sokulmamalıdır.
•        Verimli yanma için sobalar günlük temizlenmelidir.
7-     Baca temizliği ve uygunluğu risk bölgelerinde gözden geçirilmelidir.Baca çatıdan itibaren en az 1 Metre yükseklikte olmalıdır.Bacalar 2 ayda bir temizlenmelidir. Bacalar en yakın yüksek binadan veya engelden 6 metre uzakta olmalıdır. Bacalarda mutlaka baca başlığı olmalıdır.
8-     Her mahalli muhtarlığında kış aylarında özellikle lodosun beklendiği günler bildirilmeli,bu konuda farkındalık yaratılmalıdır.
9-     Samsun"da kitle iletişim araçlarında eğitim materyalleri ile eğitim programı başlatılmalıdır.
10- Bu konuda ilkyardım çalışması yapılmalıdır.
11- En önemli ve acilen  yapılması gereken risk grubu olarak değerlendirilen evlerde,bireylerin bulundukları ortamlarda karbonmonoksit detektörü kullanımı sağlanmalıdır.Bu yerel yönetimler tarafından sağlanabilir.
12- Risk bölgelerindeki yapılarda soba ve şofben gibi araçlarda güvenlik standartları yükseltilmelidir.
13- Karbonmonoksit zehirlenmeleri konularında sağlık çalışanlarına yönelik eğitim programları düzenlenmelidir.
14- Karbonmonoksit zehirlenmeleri konusunda tedavi standartizasyonu ve hastane birlikteliği sağlayıcı çalışmalar sağlık erki tarafından başlatılmalıdır.  Şimdi sevgili okurlar söz sizde serbest meslek odaları HALKTAN KOPUKLAR MI? HALKA KARŞILAR MI? YOKSA İKTİDARLARIN MI İŞİNE ÖYLE GELİYOR? Bunu en güzel siz okurlarımız ifade edersiniz! Saygılarımla… Mehmet Özdemir