Samsun’da Türk Dünyası ve Samsun Türk Ocağı

Kültürel farklılıklarda insanlık mirasının zenginliğini görmek araştırmaya değer bir konudur. Ki; tüm bu farklılıklar, en etkin biçimde Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) temelinde ortaya konulur. Çünkü; insanlığın çok kapsamlı yaratıcılığını ve dehasını yansıtan bu tür teşkilâtlanmalar, karşılıklı kazanım gerçekleştirmek üzere kurulmuşlardır. Keza, toplumsal eğitim, toplumsal kalkınma projelerini gerçekleştirmek üzere çeşitli faaliyetler düzenleyerek, sağduyusuzluk ve umursamazlık zihniyetlerin yok edilmesi gerektiğini de anımsatmaktadırlar.

Bu bağlamda, DENGE Gazetesi olarak mikrofonlarımızı samsun Türk Ocağı Başkanı Doç. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan"a uzatıyoruz.

BEŞER: Sayın Çağlayan, Türk Ocakları Samsun Şubesi Başkanı olarak öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
ÇAĞLAYAN: Ben, 1968 doğumlu Samsun Ladikli"yim. 1989"da, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü mezunuyum. 1990"da, araştırma görevlisi oldum. Yüksek lisans ve doktora yapmak üzere, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim fakültesi Tarih Bölümü mezunuyum. 1990"da, araştırma görevlisi oldum. Yüksek lisans ve doktora yapmak üzere, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından İngiltere"ye gönderildim. Manchester Üniversitesi"nde, Orta Asya Türk Devletleri üzerine yüksek lisans; Edinburgh Üniversitesi"nde ise, Kafkasya"da İngiliz Siyaseti üzerine doktoramı tamamlayıp, 1997"de, Türkiye"ye döndüm. 1998"de, yardımcı doçent; 2004"te, doçent olarak, akademik kariyerimde mesafe kat ettim. Şu an, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü"nde öğretim üyeliğim devam ediyor. Diğer taraftan, Türk Ocağı"yla ilgili çalışmalarım, son üç – dört yıldır yoğunlaşmıştır.

BEŞER: Kaç yıldan beri şube başkanlığı yapmaktasınız?
ÇAĞLAYAN: Benim, henüz yıl olmadı. Bizden önceki yönetimimiz, Prof. Dr. Nazmi Polat başkanlığında devam ediyordu. Ben, o dönemde; 2005 – 2007 yılları arasında, yönetimin ikinci başkanı olarak görev yaptım. 2007 Temmuz"unda yapmış olduğumuz kongrede, başkanımız ve yönetim kurulumuz; delegelerimiz ve üyelerimiz ile birlikte, bayrağı bize devrettiler. Biz, 2007 Temmuz"undan itibaren, yönetim kurulumuzla beraber, Türk Ocakları Samsun Şubesi Başkanlığı"nı yürütmekteyiz.
 
BEŞER: Sivil toplum örgütleri başkanlarına hep aynı soruyu yönelttiğim üzere, başarınızı neye borçlusunuz?
ÇAĞLAYAN: Öncelikle, başarılı olup olmadığımızı bilemiyorum. Başarılı olup olmadığımıza, Türk Ocağı"nın değerli üyeleri ve Samsun kamuoyu karar verecekler. Başarılı olup olmadığımız ve üyelerimize düşen vazifeyi hakkıyla yapıp yapmadığımız, iki yıllık yönetim kurulu sorumluluğumuz tamamlandığı zaman ortaya çıkacak. Bizim teşkilâtlarımızda, bireysel başarı ve göreve talip olma geleneği yoktur. Tam tersine, teşkilâtımızın mensupları, bize bu noktada, sorumluluk üstlenmemiz noktasında, teklif getirirler; bize teveccüh gösterirler ve üyelerimizin bu teveccühüyle, biz, bugün bu makama gelmiş bulunuyoruz. Burada bir başarı varsa, bu benden çok, yönetim kurulu üyelerimizin gayretlerinden kaynaklanıyor. Bunun, üyelerimizin teveccühünden kaynaklanan bir netice olduğunu düşünüyorum.

BEŞER: Bunun nedeni; sivil toplum örgütlerinin, birlik beraberlikle, dayanışma ruhuyla ayakta durabileceklerinden olsa gerek, değil mi?
ÇAĞLAYAN: Kesinlikle. Biliyorsunuz ki; Türk Ocağı, bir sivil toplum kuruluşu olarak, Türkiye"nin en köklü teşkilâtıdır. Bildiğim kadarıyla, Osmanlı"dan günümüze değin sivil olan tek kuruluştur. Ki; bu özelliği ile, yaklaşık yüz yıldır kendi geliştirmiş olduğu bir gelenek var. Bu geleneğin içerisinde, çalışma noktasına baktığımızda, üyelerimizin gönüllü çalışmalarıyla, Ocak, faaliyet yapar. Bu gönüllülük ekseni üzerindeki çalışmalar içerisinde birlik beraberlik, dayanışma ve neticesinde de bunun, bir bayrak devri olduğu noktasından yola çıkarak, arkadaşlarımız, bizi bu noktaya getirdiler.
 
BEŞER: Derneğinizin kuruluşu safhasındaki çalışmalarınız neydi?
ÇAĞLAYAN: Bundan yaklaşık 100 yıl önce, 1912 yılında, İstanbul"da, ilk Türk Ocağı kurulmuştur. Samsun Türk Ocağı"ysa, 1913 yılında kurulmuştur. Uzunca bir dönem, Samsun Türk Ocağı, burada önemli hizmetler vermiştir. Bir ara kapatılmıştır; ama, tekrar açılması, 1987 tarihidir. Dolayısıyla, bizim kurucu noktasında bir rolümüz veya katkımız olmamıştır. Bizden önceki büyüklerimiz ve Ocak mensuplarımızın ve özellikle de kurucu olma noktasında, 1987 ve sonrası için, Mehmet Alkan ve Celal Tarakçı gibi, ilk dönem kurucular ve diğer üyelerimizin büyük emekleri olmuştur. Biz, kurulmuş olan bir teşkilâta hizmet verme noktasında görev üstlendik. Onun gereğini yapmaya çalışıyoruz.
         
Devam edecek