SAMSUNSPOR KULÜP BAŞKANLIĞINDA KAZIM YILMAZ'A KARŞI ÇIKANLARIN AMACI NEDİR?
Eskiden futbolla hiç aram yoktu, hatta ilgilenenlere de zaman zaman kızardım, hala daha olaya çok fanatik yaklaşanlara kızmıyor değilim. Tuttuğu takım yüzünden insanlarla küsenler, şiddet kullananlar, kendilerinin tuttuğu takımı tutmayanlara vatan haini gibi bakanların olayı abarttıklarını düşünüyorum. Ancak futbolun içerisine biraz girince insan olaya o kadar konsantre oluyor ki adeta yaşamınızdan bir parça haline geliyor.
Bu şehirde Samsunspor kulübünden yıllarca nemalananlar dürüst, namuslu işadamları oldular, çilesini çekip onun yüzünden hapis yatan bizler hırsız muamelesi gördük, bunu yaşamış birisi olarak içimdeki isyanı bir türlü bastıramadım desem yeri vardır. Elimde İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin tuttuğu resmi rapor var, raporda o kadar enteresan şeyler yazılı ki aklınız durur. Kulübün eski muhasibi kulübün bir milyon dolar civarında parasını bir araba bayiine veriyor, olay teftişlik olunca işe güzel bir kılıf buluyorlar, nasıl bir kılıf derseniz parayı alan araba bayii karşılığında kulüp muhasibine çek veriyor. Müfettişe verdiği ifade aynen şöyle; kulüp muhasibi arkadaşımdır, paraya sıkışmıştı ancak parayı verince karşılığında kendisinden kulüp çeklerini aldım diyor. Yakında bu konuyla ilgili belgeleriyle bir haber dizisi yapınca dudaklarınız uçuklayacak.
Gelelim asıl konumuza Kazım Yılmaz Bey'i eskiden hiç tanımazdım, hatta yazlıklarımız çok yakın olmasına rağmen yine de tanışmıyorduk. Belediyede görev yaptığım dönemlerde bizim Vezir Hazretleri zaman zaman Kazım Yılmaz'ın yazlığına geldiğini görürdüm. Daha sonra mülkiyeti Büyükşehir Belediyesi'ne ait olan Site Camii altındaki eski Gima mağazasının satışı nedeniyle Kazım Yılmaz Bey'le yaşanan bazı sorunlardan ötürü bizim Vezir Hazretleri'nin bize anlattığı kadarı ile tanıma fırsatım olmuştu. Vezir Hazretleri adamı bize o kadar kötü anlattı ki şu satırlarda anlatma imkanım yok. Daha sonra hem olayın iç yüzünü, hem de Kazım Yılmaz'ı bizzat tanıyınca ne kadar yanlış tanıdığımı anlama imkanım oldu.
Kazım Yılmaz'ın işini iyi yapan ve bilen akıllı bir ticaret adamı olmanın yanında aynı zamanda mütevazi kişiliği olan sevecen bir insan olduğuna şahit oldum. Bizim kamyon şoförü de daha önceleri Kazım Yılmaz'ın yanından ayrılmıyordu, kafelerde, sohbet mekanlarında onunla birlikte olmaktan zevk alıyordu. Zevk almak bir yana Kazım Yılmaz'la birlikte olduğu için etrafındakilere hava attığını bilmeyen yok. Kazım Yılmaz'la birlikte nargile keyfi yaparken çok iyiydi ancak şimdi durum çok farklı. Ne zaman ki Samsunspor kulübü şirketleşme yoluna girdi ve Kazım Yılmaz'ın kulüp başkanlığı gündeme geldi sevgili kayınçomun en büyük rakibi ve sevmediği adam Kazım yılmaz oldu.
Bu yazdıklarımı şehirde herkes bilmesine rağmen kimse seslendiremiyor. Nedenine gelince herkes birilerinin şerrinden korkuyor, insanların işi var gücü var, ne olur ne olmaz bakarsınız kayınçoma işleri düşer veya kayınçomun siyasi destek aldığı adamlar üzerinden zulmedebilir. Gerçi siyasi destek aldığı pek kimse de kalmadı ancak piyasaya verdiği hava aldığı şeklinde olunca insanların bir kısmı çekiniyorlar.
Bizim kamyon şoförü Samsunspor kulübünün şirketleşme sürecine engel olabilmek için her yolu denemiş, önce gazeteci dostlarını aramış, oradan istediği desteği bulamayınca taraftar temsilcilerini aramış, oradan da istediği sonucu alamayınca kongrede liste çıkarabilmek için mücadele etmeye başlamış. Çıkarmak istedikleri liste ile ilgili bir hayli uğraş veriyorlar. Kaya Aşçı'yı aday olmak için zorluyorlar, sizin anlayacağınız ellerindeki tüm kozları oynuyorlar. İyi güzel de adama sormazlar mı ki kardeşim bu kulübün sende başkanlığını yaptın, aldığın netice ortada hala daha neyin mücadelesini veriyorsun, burası babanın çiftliği mi?
Kayınçolarımın en önemli özelliği kendileri içerisinde olmadıkları hiç bir organizasyonu meşru kabul etmemeleridir, kayınçom listeye giremeyince etrafındakilere CHP'ye oy verin dediğini duydum, hatta en yakın arkadaşı böyyük demir tüccarının bu yönde propaganda yaptığını bizzat arkadaşlar duymuşlar. İnsan biraz tahammül gösterip, kendisinden başkalarının da bazı makamlara gelmesine saygı duymaz ise kimseden saygınlık ve yakınlık beklemesin. Kalın sağlıcakla