Bu söz Araplar arasında çok kullanılır, sözün ne anlama geldiğini açıklamaya gerek yok ancak üzerinde durulması gereken konu toplumda olması gereken bazı şeyler olmayınca veya değer verilmesi gereken insanlara değer verilmeyip, üç kuruş parası olanlara değer verilince aklıma Arapların bu meşhur sözü geldi. Son günlerde gündemden düşmeyen konulardan birisi de Samsunspor konusu olduğundan bugün bu konuya girmek istiyorum, geçtiğimiz günlerde birileri bana Samsunsporla ilgili Dernekler İl müdürlüğünün Valilik makamına yazdığı bir yazıyı gönderdiler, yazı daha önce bende vardı, hatta bazı gazeteler konuyu haber yapmışlar, bazı köşe yazarları da olayı köşelerinde değerlendirmişlerdi ama ben bu konuyu çok ciddiye alma gereği duymadım. Neden konuyu ciddiye almadın derseniz biz 2002 yılında İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin resmi denetimleri sonucu hazırlayıp Valilik makamına sundukları resmi raporla ilgili hem haber yaptık, hem belgeleri yayınladık, hem de savcılık makamına suç duyurusunda bulunmamıza rağmen ortada yok olan ortalama yirmi milyon dolar civarında bir paranın akıbetinden en ufak bir ses çıkmadığı gibi biz hem tazminat ödedik hem de hapis cezası aldık ama hiç önemli değil toplum bazı gerçekleri gördüğü için yaptığımızdan pişman değiliz.
Dernekler İl müdürlüğü tarafından tutulan rapor bana göre çok önemli değil zira ortadaki para öyle çok yüksek bir meblağ olmadığı gibi suçlanan arkadaşlarla ilgili şahsi kanaatim tutulan raporun aksine bir kanaat olduğundan konuya ilgi duymadım. Neden böyle düşündüğüme gelince Erkut Tutu bu kulüp için ciddi anlamda sıkıntılar çekmiş dürüst bir insan, Şükrü Çoruh'a gelince kendisi ile yakından samimiyetim yok ama o aileyi çok iyi tanırım haramla işi olacak bir aile değil. Cevdet Ergin'e gelince yıllarca muhasebeciliğimi yapmış bir arkadaş bilerek en ufak bir yanlış yapacağına ihtimal vermiyorum. Dernekçilik çok farklı bir iştir bir gideriniz olur ama harcama kaleminden gösteremezsiniz onu bu kez çıkış yolu aramak zorunda kalırsınız. Bunu yaparken zaman, zaman prosedürde hatalarınız olabilir ama bu arkadaşların hiç birisi bilerek veya kasten hata yapacak insanlar olmadıklarını biliyorum. Kaldı ki şayet hakkaniyet ölçüsü içerisinde Samsunspor kulübünün kaybolan paraları bulunacaksa 2002 yılında İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin tuttukları raporun gereği yapılmalı. O raporda o kadar enteresan konular tespit edilmiş ki anlatamam ama konuyu bir şekilde kapatmışlar.
Gelelim kongre ile ilgili bazı iş adamlarının verdikleri beyanlara bu beyanları okuyunca insan çileden çıkıyor, beyefendiler kimseleri işaret etmemişlermiş de bilmem ne, insan bazı şeyleri konuşurken biraz sıkılır, biraz da geçmişte yaptıklarına bakar.Bu kulüp süper lige çıktığı yıl Erkut Tutuyu çağırıp henüz sezon bitmeden adamcağızı kulüp Başkanlığından alaşağı eden ben miyim yoksa o zatı muhteremler mi? Zatı muhteremler kimseleri işaret etmemişler vay beee birde işaret etseler yok mu demek ki kulüp hiç oyun oynamadan belki de süper lige çıkacak!.... Peki bu kulübü Anonim şirket yapmak isteyip de yapamadığı için kulüpten olan alacaklarına haciz getiren ben miyim? Peki daha önceleri almayacağım deyip de daha sonra kulübü istediği gibi yönetemediği için alacaklarına icra koyan ben miyim? Peki sezon bitmeden talimatla adamlarını kulüpten istifa ettiren ben miyim? İnsan konuşurken biraz geriye dönüp bakmalı acaba geçmişte neler yaşandı, hadi diyelim herkes korkusundan yazamıyor ama bir molla kasım çıkıp bunları yazarsa gerçekler ortaya çıkınca ne yapacaksınız? Toplum balık hafızalı diyenler asıl balık hafızalı olan kendileri olduğunu unutmasınlar, zira topluma geçmişi unutturmaya çalışanlar da kendileri olduğundan birilerini allayıp, pullayıp yeniden piyasaya sürmeye çalışmaları onlara çok görülmez ama unutmasınlar ki bu şehirde bir DENGE Gazetesi var her şeyi şeffaf olarak topluma sunuyor, sunmaya da devam edecek. Samsunspor kulübü bu şehrin ortak değeridir herkesin sahip çıkmak zorunda olduğu bir markadır, yok efendim falanca kişi üç kuruş para verecek diye kulüp Başkanını o belirler veya kimi işaret ederse o kulüp başkanı olur gibi saçma sapan düşünceler bu kulübe zarar verir. Emin Kar gibi sağlığı tam yerinde olmayan ve ekonomik bakımdan en ufak bir imkanı olmayan bir gönül adamı bu kulübü en zor günlerde küme düşürmeden bu günlere getirmiş ise bu kulübün bugünden sonra geriye değil ileriye gideceği açıkça ortadadır. Şayet Samsunspor kulübü her yönüyle sorunlu birkaç kişiye kalmış ise toplum olarak ölçüyü kaçırmışız demektir işte o zaman Arapların Orman boş kalınca Tilkiler Kral olur sözleri gerçekleşir. Kalın sağlıcakla
SAMSUNSPOR NEREYE KOŞUYOR?
Bugünkü yazıma bir Arap atasözü ile başlamak istiyorum, Araplar Ormanlar boş kalınca Tilki ormanın kralı olurmuş derler,
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.