* Futbola ne zaman ve nerede başladın? Kariyerinden biraz bahseder misin?
Hatırlamıyorum desem. Yaşlandık bayağı. (Gülüşmeler) 5 yaşında başladım Almanya'da. Babam futbol yanlısı biri değildi. Futbol oynamamı istemiyordu. Okula ağırlık vermemi istiyordu. Ağabeyim beni kolumdan tutup götürdü. Almanya'da alt yapı çok sağlam olduğu için 5 yaşında bile çalışmalara başlıyorsun. Böylece futbol yaşamım başlamış oldu.
* Sence Avrupa ve Türkiye'deki alt yapılar arasındaki fark nedir?
Orada alt yapı tesislerden başlıyor. Futbol oynamak için her şey elverişli. Futbol sahaları bolca mevcut. 1.000 nüfuslu bir köyde bile bir futbol sahası mevcut. Bu sahaların hepsi çim. Her türlü imkan var. Bunlar direkt oyuncuya yansıyor. Tekniğini geliştirmeye yardımcı oluyor. Bunların dışında futbol adamları oyuncuları çok iyi yetiştiriyor. Her teknik adam da kendisini geliştirmeye ve bu gelişimi oyuncusuna yansıtmaya çalışıyor. Oyuncuları bilinçli yetiştirdiklerini düşünüyorum. Ama burada ne yazık ki böyle değil. Burada hatır, gönül işleri dönüyor. O yüzden Avrupa'nın maalesef çok çok gerisinde olduğumuzu düşünüyorum.
* Samsunspor'a transferin nasıl gerçekleşti? Anlatır mısın?
Aslına bakarsak ben bonservisimle gelmek istiyordum Samsunspor'a. Kiralık gelmek istemiyordum. Tamamen gelmek için Ali Kemal Bey ile bayağı uğraştık. Fakat Eskişehirspor vermek istemedi. Sonuçta kiralık geldim. Ben transfer sezonunda İstanbul'daydım. Transfer tekliflerini değerlendiriyordum. Ali Kemal Ağabey beni aradı. Öğleden sonra 15.00 16.00 gibiydi aradığında. Bana teklifte bulundu. Ama kulübün durumundan bahsetti. Maddi anlamda fedakarlık yapmak gerektiğinden bahsetti. Burada Emin Başkan'ın da duruşu ve sezon öncesi yaptıkları çok önemliydi. Kendi adıma kendisine teşekkür ediyorum. Benim de kafamda böyle büyük bir kulüp vardı. Taraftarı ve camiası sıcakkanlı olan bir kulüp lazımdı. Taraftarın desteği ile çıkış yakalayacağım bir kulüp lazımdı. Toplamda on dakika bir görüşmemiz oldu. Ben orada fazla uzatmadan 'tamam' dedim. O konuşmadan hemen sonra, 'ben hemen yola çıkayım' dedim. O da 'tamam' dedi. Ertesi sabah Samsun'a imza attık zaten. Maddi anlamda bir beklenti içinde değildim. Paradan daha önemli şeyler var. Çıkış yakalayabilmek; insanların itibarını ve saygısını kazanabilmek gibi şeyler. Ama işte maalesef şu ana kadar bir golüm var. Bunun üzüntüsünü yaşıyorum.
* Bir insan olarak kendinizi nasıl tarif edersiniz?
İnsan kendisini zor tarif eder. Beni başkaları tarif etmeli.
* Futbol tarzını kime benzetiyorsun? Örnek aldığın bir oyuncu var mı?
Hakan Şükür'ü örnek alıyorum. Ama futbol tarzı olarak ona benzemediğimi söyleyebilirim. Davranış ve kişilik bakımından onu örnek alıyorum. Beni Trezeguet'ye benzetiyorlardı. Semih Şentürk'e benzeten çok oldu. Sonradan girip oyuna gol atmalarımdan dolayı.
* Samsun şehrini ve Samsunspor Taraftarını nasıl buldun?
Açıkça söylemek gerekirse daha önce Samsun'a gelmemiştim. Ben Samsun'un bu kadar gelişmiş ve bu kadar güzel olduğunu düşünmüyordum. Ben burada yatırım yapmayı bile düşünüyorum. Burada kalıcı olmayı bile düşünüyorum. Bunun için önce bir başarı gelmesi gerektiğini inanıyorum. Kendi kendime baskı uyguluyorum. Burada insanların saygısını kazanmayı umuyorum. Beklentilerimin çok üzerinde bir şehir. Tesislerimiz inanılmaz güzel. Belki de dünyanın en güzel tesislerinden biridir. Çok seviyorum. Göl, deniz ve şehir merkezine yakınlığı ile nadide bir yer. O yüzden insanlar bunun değerini bilmeli. Bu yüzden de sezon sonunda hedeflediğimiz yerde olmalıyız.
* Sence hedefimiz ne olmalı?
Türkiye'de hemen her şey olsun ve anında olsun istiyoruz. Ama teknik heyet ve yönetimin bir projesi ve çalışması var. Bu planlama doğrultusunda hareket ediyoruz. Bu günlük bir planlama değil. Lig bir maraton. İki maç kaybettik diye futbolcuları ıslıklamanın veya kötü bir tepki vermenin bir anlamı yok. Kaldı ki burada zaten öyle bir şey olmadı. Böyle bir şehrin ve böyle bir taraftarın zaten PTT 1.Lig'de yeri yok. Biz sahaya çıktığımız zaman üç puan için çıkıyoruz. Süper Lig'e çıkmak için oynuyoruz. Bunun bir planlaması olması lazım. Günlük şekilde olmaması lazım.
Takımda en iyi anlaştığın isimler kimler?
Herkesle iyi anlaşıyorum. Herkesle çok iyi bir uyum içerisindeyim.
* Kendi performansını nasıl değerlendiriyorsun?
İyi değil. Kendim iyi bir performans sergileyemiyorum. Şunu da söyleyeyim. Ben tek forvet oyuncusu olarak hiç oynamadım. Yapı olarak öyle değil. Bu zamana kadar hep ikinci santrafor olarak oynadım. Veya forvet arkası oynadım. Ligin ilk beş maçında tek forvet oynadığım için sıkıntı çektim. Ama yine elimden geleni yapmaya çalıştım. Kendimi ifade edemedim.
Twitter'ı çok aktif kullanıyorsun. Bunda gurbetçi olmanın bir etkisi var mı?
Tabii ki. Benim bütün ailem ve doğduğum, büyüdüğüm yer orası. Şimdi onlarla bir iletişim halinde oluyorum. İnsanlar da takip ediyor. Taraftarlarımız merak ediyor. Sadece Samsunspor taraftarı değil, diğer oynadığım kulübün taraftarları da merak ediyor. Bazen insan kendini yalnız hissediyor. Ailen yok, arkadaşların uzakta. İçini dökmek istiyorsun. Güzel bir ortam var. Kötüye kullanmamak kaydı ile
* Samsunspor taraftarına söylemek istediğin bir şey var mı?
Taraftarımız inanılmaz ateşli. Ailesinden daha çok bağımlılar takımlarına. Eskişehir'den başka yok sanıyordum bu kadar ateşli bir taraftar ama varmış. Hatta burada daha fazla diyebilirim. Taraftarımızdan tek isteğim var o da sabır göstermeleri ve bizlere güvenmeleri. Teknik heyete güvenmelerini istiyorum. Aldığımız sonuçlar da kötü değil. Bir galibiyet ile ilk altıda olacağız. Bunun bilincindeyiz. Kendi adıma da verdiğim gol sözünü tutacağımı bilmelerini istiyorum.