"SAMSUN'UN HALİ VE PÜRMELALİ VE SİYASETİ"

Süleyman Soylu

                                                                                        "SAMSUN'UN HALİ VE PÜRMELALİ VE SİYASETİ"                      
Önümüzdeki, 30 mart yerel seçimleri dolayısıyla, Ülkemizin her yerinde olduğu gibi bugünlerde Samsun'da siyasi partiler seçim telaşı yaşamaktadır. Mevcut Belediye Başkanları yaptıkları ve yapacaklarını anlatırken, bu göreve talip olan belediye başkan adayları da yapılanların eksik ve yanlışlarını ve yapılamayanları anlatmakta ve yeni fikirlerle projeler ortaya koymaktadırlar. 11 yılı aşkın bir zamandır hem iktidara hem yerel yönetimlere hakim olan AKP hükümetinin geçmiş oy oranına baktığımız zaman büyük bir üstünlüğü vardı. Böylesi bir durumda, iktidar partisi AKP'nin hastane önlerindeki kuyrukları önlediği şeklindeki  öğünmesi dışında, başta toplum sağlığı ve geçim derdi başta olmak üzere hiçbir soruna çözüm getiremediğini ve halkımızın da verdiği bu yüksek desteğin karşılığını alamadığını görüyoruz.  Halkın iradesini ortaya koyacağı bir seçim fırsatı daha önümüze gelmiştir.
Bu kez farklı bir yerel seçim yaşayacağız, köyleri  ve kırsalı temsil eden "İl genel Meclisleri için oy kullanmayacağız.
Daha önceleri beldelerin birleştirildiği, bu kez de birçok köyün Büyükşehire bağlanarak mahalle haline getirildiği, tüm ilçe belediyelerinin sorumluluğunun da Büyükşehire verildiği bir seçim süreci yaşıyoruz.                                                                Bu bizi ister istemez adım adım eyalet sistemine götürmektedir. Yani Güneydoğu yöremize ve halkımıza dikilen elbise alıştıra alıştıra bize giydirilmekte hem kapital emperyalizmin, hem "emperyal bölücülüğün" planları işlemektedir. 
Siyasi partilerin seçim çalışmalarında seçim bürolarında işsiz yığınların iş umuduyla Başkan adaylarının peşinde dolaştığını ve bilgi birikimi olan parti üyelerinin yerini onların aldığını ve siyasetin kalitesinin düştüğünü görmekteyiz.  Ülkemizin tüm yörelerinde sosyal bir huzursuzluk haline gelen işsizliğin büyük çoğunluğu, Güneydoğu illerimizden sonra belkide en fazla Samsun'da yaşanmaktadır.
Samsun nitelikli ve niteliksiz işgücü konusunda göç veren bir il olduğu bilinmektedir.
AKP iktidarını yukarıda da belirttiğimiz gibi bu kadar çok milletvekili ve belediye ile destek veren bir şehir olmasına rağmen Samsun bunun karşılığını AKP iktidarından ve Belediyelerinden alamamaktadır.
Bir AKP milletvekilinin dediği gibi; mecliste içeriğini bilmedikleri tartışmadıkları konularda bile "el kaldırıp indirmekten başka birşey yapamadıkları" ve seçildikleri şehirlerin sorunlarına eğilemedikleri itirafını zaman zaman yapmaktadırlar.
İzlemimiz odur ki; seçimlerde Samsun Büyükşehir'de yeni genç ve taze bir kan değişimi olması halinde, Belediye sınırları içerisine giren ilçelerden Bafra ve Çarşamba ovaları, tarım endüstri ve sanayiinin gelişmesinde Samsun'a sosyo ekonomik kalkınma hamlesini başlatabilir, Büyükşehir belediyesinin yerli girişimle birlikte işsizliğe çözüm olarak en gerçekçi katkıyı sunabilir. Rusya ve Karadenizin diğer ülke şehirleriyle her konuda bağ kurarak karşılıklı şehrimize canlılık kazandırmak için yeni Başkan'a bu konuda büyük görevler düşmektedir. 
İşsizliğin ve kazancın fırsat eşitliğinin adil olmadığı bir Samsun'da göçün yaşanmasını gazete haberlerinden gördüğümüz haliyle bile halkımızın huzursuz, birbiriyle kavgalı olduğu, hırsızlıkların ve cinayetlerin kol gezdiği, insanların borç harç yüzünden gülümseyemediği Samsun insanımızın nerdeyse birbirine selamı sabahı kestiği bir şehir durumuna geldiğini görüyoruz.
İktidara verdiği desteğin karşılığını alamayan Samsun yatırımda "teşvik" alması gerekirken çevresinde teşvik alamayan tek il olduğunu da bilmeyenimiz yoktur.
AVM'lerin de ayrı bir sıkıntı yarattığı bir gerçek olan Samsun'da gün geçmiyor ki yerli meslek erbabının iş yeri kapatmasın. Belediyeler bile yarını belli olmayan personel ve işçi çalıştırmakta, bünyesindeki şirketlerdeki şikayetler ayyuka çıkmakta işten çıkarılma korkusu yaşayan personel ve işçiler şikayetlerini dile getirememekteler. Başkanlar ve daire amirleri bunları kulak arkası etmektedirler. Belediyelerdeki personel rejimi düzenlenmesi, şeffaf olması ve haksızlıkların giderilmesi gerekmektedir.                                     Samsun'un hali pürmelali konusunda, boşluğa işaret eden şehrin ileri gelen bu konuda kafa yoran kişilerinden Sadi Subaşı Bey şöyle diyor ; "Samsun, kentine sahip çıkacak yapıdaki insanları TBMM'ne gönderme becerisini gösterememektedir. Samsun'da ne iktidar ne de muhalefet, siyaset üretememekte, bunun sonucu olarak da Samsun hemen her dönemde destek verdiği iktidarlardan hak ettiği desteği alamamaktadır." diyor.  Ve gerçek nedenin siyasi tablo olduğunu ortaya koyan Sadi Bey'in bu tespitine katılıyorum ve buna Belediye Başkanlarını da ekliyorum.
Şehrimiz hakkında bazı sosyo-ekonomik fikir ve tesbitlerde bulunduk. Bu seçim arefesinde çalışmalar yapan adaylarımıza başarılar dilerken 60 yaşın altındaki Başkan ve meclis üyesi adaylarının demokrasimize daha fayda ve canlılık getireceğini düşünüyorum.    Samsun halkı dilerim artık yeni, genç, dinamik ve şehrine sahip çıktığı kadar insanına da sahip çıkan bir Büyükşehir Belediye Başkanını seçer.
 Yeni bir nefes, yeni bir solukla hizmet eder Samsun çıkmaz sokak olmaktan kurtulur. Gelişmiş demokrasilerin olduğu ülkelerde eskilere yer olmadığını hepimiz biliyoruz. Unutmadan söyleyelim Samsunspor'a halk olarak sahip çıkmak Samsun'un canlılığını artıracaktır. İyi şeyler olması dileğimizdir.                                                                                        Saygılarımla,

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.