Ressam Seval Özcan, "Yeni neslin daha çok sanat galerileri, müze ziyaretleri ve sanat haftalarını ya da sanat fuarlarını yakından takip etmeleri için onlara ilham veren olmak kesinlikle biz anne babalara düşüyor." dedi. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi'nde eğitim alan Özcan, yüksek lisansını yine Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nde tamamladı. Doktora eğitimi ise halen devam eden sanatçı, Medipol Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmalarını sürdürüyor. Daha önce "Contemporary Istanbul" ve "Uluslararası İzmir Sanat Bienali" olmak üzere uluslararası birçok sanat etkinliğine eserleriyle konuk olan Seval Özcan, son olarak "Mavi Ay" adlı çalışması ile Artweeks@Akaretler'de sanatseverlerin karşısına çıktı. Akaretler 23 numaradaki Galeri Baraz'da sergilenen eserine ve sanat çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Özcan, koleksiyoner Niyazi Mete tarafından alınan "Mavi Ay"ı Türk Kızılayı'nın 150. yıl etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen "Hilal-i Ahmer Koleksiyonu" adına hazırladığını söyledi. Özcan, "Hilal-i Ahmer Koleksiyonu"nun farkındalık adına önemli bir proje olduğunu altını çizerek, "Koleksiyona ait Mavi Ay eserimin yüzeyi kabartmalı olarak 15. ve 16. yüzyıla ait Uşak halı motiflerini içeriyor. Bu yüzey yaklaşık 40 kat boyanın üstüne tek tek binlerce yuvarlak formun kazınmasından oluşuyor. Yüzey üzerinde aslında her bir alan kendi içinde bir tasarım." diye konuştu.
"Resmin diliyle kendimi ifade etmeye çalışırdım"
Tuval üzerinde farklı dokular ve katmanlarla kompozisyonlar oluşturarak, tablolarında Doğu ve Batı sanatını kendine özgü bir üslupla harmanlayan Özcan, resme olan tutkusunun çocukluk yaşlarında geçirdiği bir trafik kazası sonucu ortaya çıktığını ifade etti. Özcan, trafik kazasının ardından ciddi bir travma geçirdiğini ve bu travma sonucu bir süre konuşamadığını dile getirerek, şöyle devam etti: "Resmin diliyle kendimi ifade etmeye çalışırdım. O dönem ailem de bana çok büyük bir destek verdi ve beni hep sanat yönlendirdiler. Onların da desteğiyle çok iyi hocalardan dersler alma imkanım oldu. Bu yüzden çocukları bence sanatla buluşturmak çok önemli. Sanat çocukların içinde var olan potansiyelin ortaya çıkmasına neden oluyor." Eserlerinde işlediği halı motiflerine babasının mesleği ile aşina olduğunu söyleyen Seval Özcan, "Ailem İç Anadolu kökenlidir. Bu yüzden halıcılık ve değerli motifler benim ruhuma işlemiş. Babam da halı restorasyonu ile uğraşırdı. Anadolu halıları, ipek halılar, renkler ve kokusu gözümü kapattığım an canlanıyor. Dokuma halıların üzerindeki motifler ve bu motiflerin değerli hikayeleri, doğal boyaların renkleri, ailem ile olan müze ziyaretlerimizi hiçbir zaman unutamıyorum. Bu motiflerin hiçbir zaman da unutulmasını istemiyorum." dedi. Kendisi için sanatın bir yolculuk ve çalışmanın ise bir ibadet olduğunu ifade eden Özcan, şunları kaydetti: "Tuvalin başına oturduğum an kalbim şarkı söylüyor adeta. Aynı zamanda uzun zamandır bir kültür sanat programı yapmam için teklifler alıyorum. İlerleyen aylarda televizyonda kültür sanatla ilgili bilgilendirici ve keyifli bir program yapabilirim. Mutlu yarınlar için gerçekten tutkulu ve çalışkan gençlere bu ülkenin ihtiyacı var. Ülkemizi uluslararası platformda iyi işlerle temsil etmemiz gerekiyor. Ben de bu bağlamda üzerime ne görev düşüyorsa yapmaya hazırım." Özcan, ayrıca kasım ayında Brüksel'e, 2020 ocak ayında da eserleriyle Milano'ya konuk olacağını belirterek, "Sanatın iyileştirici ve birleştirici gücü hayatımızda hep olsun. Bunu erken yaşlardan itibaren yeni nesle aşılamamız çok önemli. Yeni neslin daha çok sanat galerileri, müze ziyaretleri ve sanat haftalarını ya da sanat fuarlarını yakından takip etmeleri için onlara ilham veren olmak kesinlikle biz anne babalara düşüyor." değerlendirmesini yaptı.