Sular yükselince, balıklar karıncaları yer..
Sular çekilince de karıncalar balıkları yer...
Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir...
Çünkü kimin kimi yiyeceğine..
"Suyun akışı" karar verir...
Benim bazı dostlarım var. Çok değil bir iki tane sadece. Allah eksikliklerini göstermesin. Onların varlığı çok farklı. İşte bu dostlarımdan birinden bir mail aldım. O mail den çıkan yukarıdaki sözleri okuyunca dayanamadım. Ve bu satırları yazmak geldi içimden. Sevgili dostuma ne kadar teşekkür etsem azdır.
Bilmiyordum. Gerçekten bazı gerçekler var ki, biz bilmesek te o gerçekler öyledir. Suların yükselmesi, karıncaların bir an su üzerinde kalmasına ve kendini koruyacak bir durumda olmadığından balıklara yem olmasına sebep olacaktır. Ancak aynı sular bir zaman sonra geri çekilince, balıkların bu defa su dışında kalmasına sebep olacak ve bu defa karıncalar dışarıdaki balıkları yemeye başlayacaktır. Allah'ın kanunu bu. Hiç kimsenin bugünkü gücüne güvenmemesini, çünkü kimin kimi yiyeceğine SUYUN AKIŞI nın karar vereceği tabii dir.
Hayatta böyle değil mi? İnsanlarda yaşantılarında böyle durumlarla karşılaşmıyorlar mı? Seçimlerimizden biz sorumluyuz. Bununla ilgili aklıma bir hikaye geldi. Paylaşmak istiyorum:
Hikaye bu ya. Zamanın birinde bir öküz sürüsü varmış. Güçlü kuvvetli ve birbirine çok tutkun. Civarda da biraz yaşlanmış aslanlar varmış. Bu aslanlar her gün bu öküz sürüsüne saldırırlar, ama öküz sürüleri birleşerek bu aslanların saldırılarına karşı koyar ve her seferinde aslanları geri püskürtürlermiş. Bu arada birkaç pençe yarası da alırlar, o kadar önemsemezlermiş. Gel zaman git zaman aslanlar bir türlü öküzlerle baş edemez olmuşlar. Karınlarını doyurmak için tavşan ve fare arama peşine düşmüşler. Koskoca aslanlar fare ve tavşanlarla doyarlar mı? Sonunda aslanlar bitap bir vaziyete düşmüşler. Toplanmışlar ve karar vermişler; artık bu diyarlardan başka diyarlara göç etmeye.. Aslanların içinde en yaşlı aslanın aklına bir fikir gelmiş. Hayır, demiş. Benim bir planım var. Aslanlar kabul etmiş. Yaşlı aslan yanına birkaç tane aslan ve beyaz barış bayrağı alıp, öküzlerin bulunduğu yere gitmişler. Öküzlere barış yapmak için geldiklerini söylemişler. Öküzlerde iri kıyım birkaç tane öküzle görüşmek üzere bir araya gelmişler. Aslanlar acınarak, sizinle bugüne kadar hep kavga ile yaşadık, yeter artık bu duruma bir son verelim. Tamam demiş öküzler bizde huzur istiyoruz. Ancak demiş aslanlar, sizden bir ricamız var. Nedir demiş öküzler. Aslanlar, şu aranızdaki tüyleri size hiç benzemez sarı öküz var ya, o bizim çok canımızı sıkıyor. Nasıl öküz o. İşte o öküzü istemiyoruz. Gelin verin bize o sarı öküzü, bundan sonra huzur içinde size saldırmadan yaşayalım. Öküzler kendi aralarında istişare ederler. Benekli yaşlı öküzün dışındaki diğer öküzler, tamam verelim demişler. Neden aslanlarla kavgalı yaşayalım ki. Sonunda veriyorlar o güzelim sarı öküzü aslanlara. Aslanlar bir güzel ziyafet çekiyorlar kendilerine. Fakat yine karınları acıkıyor. Yine yaşlı aslan bir teklifle gidiyor öküzlerin yanına. Diyor ki, bak gördünüz mü sizinle bir hafta ne güzel dost olarak geçirdik. Hiç birbirimize saldırmadık. Gelin bu dostluğumuz hep devam etsin. Öküzlerde gayet memnun. Evet demişler, devam etsin bu dostluğumuz. Ama demiş aslanların en yaşlısı, şu sizin aranızdaki en uzun kuyruklu öküz var ya, işte onun kuyruğu en uzaktan görünüyor. Bizim moralimizi bozuyor. Gelin onu bize verin devam etsin bu dostluğumuz. Yine istişare ediyor öküzler. Benekli öküzün karşı çıkmasına rağmen, uzun kuyruklu öküzü de veriyorlar aslanlara. Aslanlar yine kendilerine bir güzel ziyafet çekiyorlar. Bir zaman tekrar gidiliyor öküzlerin yanına ve bir başka öküz isteniyor. O öküzde alınıyor ve aslanlar zamanla güçlenmeye başlıyor. Bu defa gittiklerinde daha cesaretle ve güçlü olarak gidiyorlar ve şu öküzü verin. Yoksa bu dostluk biter yine kavga ederiz ha. Diye tehditle istemeye başlamışlar. Sonunda öküzler azalmaya başlıyor ve aslanların güçlenmesi en son hale geliyor. Öküzler artık itiraz edecek durumda değiller. Biz nerede hata yaptıkta aslanlar karşısında yenildik diyorlar. Öküzlerin içindeki benekli öküz, ben size dedim, ama beni dinlemediniz. Biz SARI ÖKÜZÜ verdiğimizde savaşı kaybettik.
Evet sevgili okurlarım. Sarı Öküz' ü feda edersek, bir gün sıra bize de gelecek değil mi?
Mutlu güzel bir hafta diliyorum.
Yaşar KOCA