Saygı Duymak ve Saygılı Olmak..!

Nihat Kahvecioğlu

                     Saygı Duymak ve Saygılı Olmak..!

       Saygı duymak ve saygılı olmak,birbirine benzeyen ama anlam olarak farklı iki cümle.Geride bıraktığımız milletvekili seçimleri sonrası;Sonuçlar üzerinde çok sık yapılan değerlendirmeler sırasında,insanların birbirini kırdığı ve üzdüğü konuşma ortamlarında unuttuğumuz tek şey,‘’SAYGI’’oldu.

       Bir kez daha anlaşıldı ki Türk halkının birbirine karşı ne saygısı var,nede sevgisi.

       Neden mi?

       Seçimler bitti,sonuçlar yavaş yavaş belli olmaya başladı.Tabii ki de üç beş kişinin bulunduğu ortamlarda,sonuçlar kritik edilmeye başlandı.İlginç olanda,kimse tarafı olduğu siyasi partinin bu sonuçları niye hak ettiğini düşüneceğine,karşı tarafa sataşmayı seçti.Yani sonuçlara SAYGI duyulmadı.Anlaşılacağı gibi kazanan veya kaybeden siyası düşünceyi benimsememiş olabilirsiniz ama sonuca SAYGI duymanız gerekir vede duymak zorundasınız.Kazanan kaybedene,kaybedende kazanana saygısızlık yapamaz ve bu hakkıda kendisinde bulamaz,bulmamalıda.       

                     SAYGI,DÜZENİN ANAHTARIDIR.

                                                                ATATÜRK

        Bulunduğumuz ortamda ki insanları değerlendirirken;Aldıkları eğitim,kültür,aileden aldıkları terbiye ve inançları nedeniyle,hayata farklı düşüncelerle farklı pencerelerden bakabileceğini düşünmemiz gerekir.Bu nedenlerle farklı düşüncelerin olmasını da çok doğal karşılamalıyız.Kimsenin;Kendi gibi aynı düşünceyi taşımayan farklı düşüncedeki insanlara,kızmaya,küçümsemeye ve hakaret etmeye hakkı yoktur.Kim olursanız olun,asla da bu hakkı kendinizde bulamazsınız.Bulmamanızda gerekir.

       Çok iyi eğitimlide olsak,köyde yaşayan vatandaşta olsak yani hangi konumda olursak olalım,nerde yaşarsak yaşayalım:Ben daha iyi vasıflara sahibim,senin düşüncen yanlış,benim düşüncem daha doğrudur diyemeyiz.

       Başkalarının düşüncelerini beğenmeyen ve kabul etmeyen,kendi düşüncelerinin daha doğru olduğunu düşünen ve kabul edendir.Hangi açıdan bakarsak bakalım,hangi düşünceyle hareket edersek edelim,MEDENİ İNSAN; Farklı düşüncelere saygı duyan ve duymasını bilen insandır.Başkada izahı yoktur.

      Karşı tarafın fikirlerini karalama ve küçük görme;Yetersizlik ve çekememezlik duygularının insanda oluşturduğu egodur.İşte,karşı tarafın fikirlerini karalayıp küçük görmeye çalışan insanlar,böyle davranarak ta egolarını tatmin ederler veya ettiklerini zannederler.Egoda insanı hataya düşürür.Egolarımızı kontrol etmek zorundayız.

      İnsanlar;Sevdiklerinin-Arkadaş,dost,kardeş,iş arkadaşı…..vs.-veya toplumda birlikte yaşadıklarının,düşünce ve fikirlerine saygı duyarlar,duymak da zorundadırlar.Bu saygı;Fikre ve düşünceye değil,sevdiklerinize ve toplumda birlikte yaşadıklarınıza karşı duyduğunuz saygıdır.Sevdiklerinize ve yaşadığınız toplumdaki insanlara karşı sorumluluğunuz vardır ve bu sorumluluklarınız içinde ona saygı duymanızda vardır.Fikirlerine saygı duymuyorsanız bile karşınızdakine,fikirleri ve düşünceleri nedeniyle de hakaret etme hakkına sahip değilsiniz.Bu hakkı da kimse size vermez,veremez ve bu hakkı da kendinizde göremezsiniz.

      Her şey gönlünüzce olsun.

      SEVGİLERİMLE.

                                        BAŞKAN’dan / Nihat KAHVECİOĞLU                                                                                     

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.