O, 8 Aralık 1976 yılında, "Kadro" başlıklı yazısında şöyle diyordu:
"Devleti ele geçirmek her zaman tankla tüfekle olmaz. Devlet bürokrasisi içinde, önemli köprü başlarının tutulması, karar organlarında egemenlik kurulması da bir bakıma devletin ele geçirilmesidir."
O dediğimiz, 24 Ocak 1993 yılında, evinin önünde düzenlenen bir bombalı saldırı sonucu yitirdiğimiz Uğur Mumcu'dan başkası değil elbette. 3 Mayıs 1992'de Milliyet'teyken bakın neler yazmış:
"Gazeteciyi nasıl tanımlarsınız? Kimdir gazeteci, ne yapar? İşlevi nedir? Gazeteci, her konuda fikir ileri süren, her şeyi bilen insan demek midir? Hayır. Nereden bilecek gazeteci her şeyi?
Ben kendime göre bir tanım yapayım:
- Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insan demektir.
Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir. Bunun için de gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur. Sır saklayan, haber ve bilgi kaynağını gizlemesini bilen, gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir."
Tam 19 yıl geçmiş katledilişinin ardından. Hiçbir söze gerek görmeden saygıyla eğiliyorum anısı huzurunda
DEDE MİRASI
Temel Çamlıdağ tarafından 81 yıl önce Samsun Saathane Meydanı'nda 11 metrekare alanda kurulan kentin ilk şarküterisi 3'ncü kuşaktan torunu Temel Çamlıdağ'ın yönetiminde üretici kimlik kazandı. 2005 yılında Sagimat Toptancılar Sitesi'ndeki tesisinde et ve süt ürünlerini paketlemeye başlayan Temel Çamlıdağ Gıda, aynı Çamlıdağ markası ile tereyağın ardından pastırma ve sucuk üretimine de el attı.
Samsun Gıda Organize Sanayi Bölgesi'nde kuracağı yeni fabrikasında üretim kapasitesini artırarak salam, sosis ve jambon da üretmeyi hedefleyen firma bayilikler aracılığıyla Çamlıdağ ismini bölge markası haline getirmek amacında. Son yıllarda şarküteri alanında da kurumsallaşmaya odaklanan firma, geçtiğimiz yıl Atakum'un ardından 56'ları da açarak şube sayısını 4'e çıkardı. 70 metrekarelik alanlarda hizmet veren şubelerinde barkot sistemine geçen, ürün çeşitlerinin sayısını 700'e çıkaran firma, yeni şubelerinde müşterilerine kahvaltı da vermeye başladı. Temel Çamlıdağ Gıda San. Tic. Limited Şirketi sahibi Temel Çamlıdağ, dede mirası işletmenin kuruluş öyküsünü yakında sizlere anlatacağız. Merakla okuyacaksınız biliyoruz. Reklamlardan sonraaa!!
KULLANILDIM KAVGASI
Hastalığında dostu da düşmanı da tanıdığını söyleyen İbrahim Tatlıses, "Bana 'Servetim ayaklarının altında' diyenler de vurulduğum gecenin sabahında hacze gelenler de oldu" demiş.
Tatlıses, "Darüşşafaka dediğimiz o hastane çok önemli bir hastane. Fakat oranın işletmecisi beni resmen kullandı. Hâlâ beni internetlerde kullanıyorlar. 'İbrahim Tatlıses hastalara deva oldu, örnek oldu' diyorlar. Robot getirmişler. O robotları bir gün kullanmadım. Ama her gün televizyonda beni anlattılar." diye de konuşmuş.
Tatlıses'e yanıt veren Darüşşafaka Fizik Tedavi Merkezi Başhekimi Köksal Holoğlu da özetle, "Yaptığımız tedavinin eleştirisini bilimsel bir kurul yapabilir. İbrahim bey hastanemize sedyede geldi. 4,5 aylık tedavi sonrası yürüyerek kendi isteğiyle çıktı... Şimdi İbrahim bey kendisi hastane açacağını açıklamış. Hastaneyi açsın, farklı ne getirecek görelim. Ben de merak ediyorum" diye cevap vermiş. Kullanılma kavgası ileride daha da büyürse hiç şaşırmayın!
DURUŞ
Bir duruşu olmalı insanın! Sokak lambaları gibi dimdik! Işık vermeli dibine ve etrafına.. Yine de ödün vermemeli mum misali kendinden. "Gurur" sözcüğünü "Onur" ile değiştirmeli lügâtından. Eğer kuralları hiçe sayıp kuralsız yaşamaksa idol, bir onurunu, bir de şapkasını yanından hiç ayırmamalı insan. Koltuğunun altına onurunu, başına da şapkasını alıp "Eyvallah" diyebilmeli gerektiğinde Kendisi olmalı insan, kendini bilen.
KÜVET
Bir yardım derneği, İstanbul Bakırköy Akıl Hastanesi'ni ziyaret eder.
Çeşitli yardımlarda bulunurlar. Hastaneyi gezerken dernek başkanı kendilerine eşlik eden doktora sorar:
"-Bir insanın akıl hastası olup olmadığını nasıl anlarsınız?"
Doktor: "-Bir küveti su ile doldururuz. Sonra hastaya, bir kaşık, bir fincan
ve bir kova veririz. Sonra da ona küveti nasıl boşalmayı tercih ettiğini
sorarız. Oldukça basit ve kesin sonuç veren bir test."
"-Peki size sorulsa ne yapardınız?"
Adam oldukça rahat: "-Tabii ki kovayı tercih ederim. Normal insan da bunu yapar."
Doktor: "-Bilemediniz. Normal bir insan küvetin tıpasını çıkarır."
TATİL
Zengin adam yolda yürürken, kaldırım kenarında ki dilenciye
bir miktar para uzatmış ve, "-Bunu veriyorum ama sen kesin bu parayla gidip bir şişe şarap alacak kafayı çekeceksin" demiş.
Dilenci paraya bakmış ve cevabı yapıştırmış: "-Beyefendi güzel diyorsun da, bu parayla Havai'ye gidip tatil yapacak değilim herhalde"
GÜZEL SÖZ
Ben başkasını düşünerek yazarım, sen üstüne alınarak okursun; hayat işte...