Sayın Abdullah Gül, Müslüman ülkelerini topladı;

Fikri sabit olan Müslüman önderleri topladı.
Diyanet Vakfı var, Türkiye'de
Yıllardır ne iş yapar, Allah aşkına…
Bir “İslam Ansiklopedisi çıkarıyor.
Yıllar oldu bitmedi gitti.
İçindeki maddeler, o kadar seçilmiş;
o kadar seçilmiş ki;
bütün sancıları Tayyar Altıkulaç üretmiş;
Şeriat düşmanı!
“İslam Makasıdı”nın ezeli düşmanı!
Biraz aşırı dindar davranan Merhum Erbakan düşmanı!
Az aşırı dindarlığı ön plana çıkan müftü düşmanı!
Azıcık Erbakancılığı öne çıkan müftünün düşmanı!
Nice Müftüyü vaiz…
Nice siyasi İslam'ı düşünen hamaset sahibi müftüyü…
Altıkulaç'ın kılıcının kestiği Diyanet'te imam edilmiş…
Vaizliğe terfih ettirilmiş.
Çok katı düşünen;
Kur'an-ı Kerimde Siyasi ayetler var!
İslam devletini hissettiren ayetler var;
Cami kürsülerinden konuşulmasını kurutan;
Ahmet Necdet Sezer'e yaranabilen;
Silivri'de dinlenmeye çekilen Ergenekoncular döneminde;
Kuşa çevrilmiş Diyaneti kurutan;
Yozlaştıran Tek Adam!
Altıkulaç'ın Diyanet Vakfı bakın nasıl sıkışmış!
Diyanet özerk olmasın!
İran'a döneriz!
TBMM Anayasa Uzlaşma Alt Komisyonu;
Diyanet'in görüşlerini almak istemiş;
Diyanet'in sivil toplum örgütü Diyanet Vakfı var;
Diyanet'i sivil olarak temsil ediyor;
Bakın değerli okurlarım;
Hemen ağzından baklayı çıkarmış;
“Diyanet özerk olmasın”!!!
Ne zaman?
Sayın Cumhurbaşkanımızın “İnovasyon Toplantısı” sırasında…
 Anayasa değişikliği konusundaki hassasiyetleri neymiş!
İrana bakın. 30 yıl öncesine göre,
dini değerler zayıfladı,
molla sınıfı zenginleşti,
baskı ortamı şiddetlendi
ey Altıkulaç!
Sen ve yakın çevrendekiler!
30 yıldır ne yaptınız?
Bu kadar paraları ne yaptınız?
Ne kadar hesap verdiniz?
TBMMde toplanan alt komisyona,
Bu görüşlere katıldığını bildiren CHPli Atilla Kart,
Türkiye'de de dini referansla ihaleler..
kamuya personel alımları yapıldığını;
 bu arada da molla sınıf gibi zenginleşenler bulunuyor.
Kart, Diyanetin kayıtdışı akçeli işleri var!
politikaya da karışıyorlar dedi.
Bir de Cübbeli Ahmet Hoca olayı çıktı!
O da başka bir Tayyar Altıkulaç…
Kapalı kapılar arkasında çok şeyler yürütmüş!
Belli!
Adalet Bakanı Sadullah Ergin,
''Bugün itibarıyla Türkiye çok daha şeffaf,
çok daha özgürlükçü bir mevzuata sahip
Ama bitmedi!
yapılacak daha çok işimiz…
almamız gereken daha epeyce mesafemiz var'' dedi.
Prof Dr Süleyman Ateş ne desin!
Şaşırdım! Efendim;
“Zaten halihazırda adı özerk olmasa da icraatına karışan yok!
İsmen olmasa da zaten özerktir.
Ben de geçtim o kurumdan;
“Şunu yapacaksın! Bunu yapacaksın” diyen yokmuş!
Ya Saim Yeprem'e ne diyeceksin?
Aynen Tayyar Altıkulaç ağzıyla konuşuyor;
“DİB, her türlü eğilimin üstünde…
Cemaat… grup… partilerin üstünde;
İslam dini temel kaynaklarına bağlı;
Toplumun dinini aydınlatmada görevli;
Devlete bağlı olarak sürdürmesinde yarar var diyor.
Özerk olursa bu niteliğini kaybetme tehlikesi varmış.
Zaten her şeyini kaybetmiş…
Laik devletin güdümünde bir kukla Diyanet var.
Eskiden Vakıflar kimindi?
Ecdad, camilerin bünyesinde vakıfları neden kurmuş?
Ecdat vakıfları camilerin her türlü kırık çıkığıyla ilgilenirlerdi.
Ama şimdi, imam ataması konusunda vakıf devrede yok!
Dernekler de devreden tamamen çıkarılmış!
Tipsiz sakal neyse; ama bıyıksız kurra havuslar…
Tayin ediliyor…
Kimse çıt çıkaramaz;
Hemen diyanet düşmanı yaftasını yer.
Bu mu Diyanet!
Toplumuna hesap vermeyen her grup bir puttur;
Bunların tamamı yıkılmalı!
Halkına hesap vermeye hazır sivil yönetimler…
Özerkler gelsin.
Ecdadımızın camiler için emaneti Vakıfları koruyamadık.
Gelen yemiş… giden yemiş…
Kimse bırakmak ister mi?