Kamuda görev yaptığım sürede, belediyelerin geçirdiği denetimlerde edindiğim bilgi birikimine göre Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin 2023 yılı Sayıştay denetim raporunu inceledim.
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin 2023 yılı Sayıştay denetim raporu, yerel yönetimlerde mali disiplin ve hesap verebilirliğin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Ancak raporda tespit edilen eksiklikler, belediyenin yönetimsel ve finansal süreçlerinde ciddi iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
Sayıştay raporu, belediyenin maddi duran varlıklar hesap grubunda ciddi eksiklikler tespit etmiş.
Örneğin, bazı varlık kalemlerine hiç amortisman ayrılmadığı, bazılarına ise kayıtlı değerlerin üzerinde amortisman yazıldığı ifade ediliyor.
Bu durum, muhasebe sistemleri ve bilgi yönetim sistemleri arasındaki entegrasyon eksikliğinden kaynaklanıyor.
Maddi duran varlıkların kayıtlarının manuel yapılması, varlık değerlerinin zamanında ve doğru şekilde güncellenmesini engellemiş.
Bu da belediyenin mali tablolarında doğru bilgi sunmasını zorlaştırmış.
Raporda, belediyenin faiz giderlerini tek seferde ve yanlış şekilde muhasebeleştirdiği belirtiliyor.
Bu, dönemsellik ilkesi gibi temel muhasebe prensiplerine aykırı bir uygulamadır.
Örnek verirsek, bankalardan alınan kredilere ilişkin faizler, ilgili döneme yayılarak kaydedilmek yerine, topluca ve hatalı şekilde kaydedilmiş.
Bu, bütçenin belirli yıllarda gereğinden fazla yüklenmesine ve faaliyet sonuçlarının yanlış raporlanmasına yol açmış.
Sayıştay, 258 yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabı’nda yer alan 51 milyon TL tutarındaki projelerin geçici kabul işlemleri tamamlanmasına rağmen ilgili varlık hesaplarına aktarılmadığını tespit etmiş.
Bu hata, belediyenin mali tablolarında yatırımların gerçek durumunu yansıtmamasına neden oluyor.
Örneğin, 2023 yılı içinde tamamlanan altyapı projeleri gibi yatırımların, ilgili hesaplara aktarılmaması nedeniyle, tamamlanmamış gibi görünmesi ve yanlış bütçe planlaması yapılmasına yol açmış.
Rapor, belediyenin çalışan hakları konusundaki ihmallere de dikkat çekiyor.
İşçilerin yıllık izinlerinin zamanında kullandırılmaması ve birikmiş izinlerin yasal prosedüre uygun şekilde yönetilmemesi eleştirilmiş.
Yani 4857 sayılı İş Kanunu’na göre yıllık izinlerin kullanılması zorunlu olmasına rağmen, belediye bu hakları çalışanlara tanımakta yetersiz kalmış.
Bu durum hem çalışan memnuniyetini azaltmakta hem de belediyeyi yasal yaptırımlarla karşı karşıya bırakmaktadır.
Bir başka durumsa, belediyenin iktisadi faaliyet dışındaki hizmetler için yaptığı harcamalardaki KDV tutarlarını yanlış hesapladığı belirtiliyor.
Kamu hizmeti niteliğindeki bazı araç kiralama ve bina tadilat işlemleri için ödenen KDV, ilgili gider hesaplarına eklenmek yerine indirilecek KDV olarak muhasebeleştirilmiş.
Bu yanlışlık, hem mali tabloların doğruluğunu bozuyor hem de gelir-gider dengesini etkiliyor.
Raporda bir diğer dikkat çeken durum ise yedek ödenek ve faiz harcamalarında aşırı artışlar.
Belediyenin 2023 yılı bütçesi incelendiğinde, faiz giderlerinin başlangıç ödeneğine göre %237 artış gösterdiği görülüyor.
Bu durumda yatırım harcamaları için kullanılan finansmanın maliyetinin yüksek olması, belediyenin borç yükünü artırmış.
2023 yılı için öngörülen 188 milyon TL’lik faiz gideri, yıl sonunda 446 milyon TL’ye yükselmiş.
Bu artış, belediyenin borçlanma politikalarında daha dikkatli olması gerektiğini gösteriyor.
Sayıştay raporunu okuduğumuz da net olarak şunlar ortaya çıkıyor.
Maddi duran varlıklar ve yatırımlar gibi temel hesapların doğru yönetilmesi için bilgi teknolojileri ve muhasebe sistemleri arasında entegrasyon sağlanmalıdır.
Bu şekilde, manuel hataları azalacak ve mali raporlamada güvenilirlik artıracaktır.
Yıllık izin gibi çalışan hakları konusundaki ihmaller giderilmeli, aksi takdirde yasal yaptırımlarla karşılaşma riski devam edecektir.
Yüksek faiz oranlarından kaçınmak ve finansman maliyetlerini azaltmak için uzun vadeli stratejik planlama yapılmalıdır.
Ayrıca, bütçe dengesini sağlamak için gelir artırıcı ve gider azaltıcı önlemler alınmalıdır.
Halkın vergileriyle finanse edilen projelerin detayları ve harcamalar, şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Bu, hem halkın güvenini artırır hem de yerel yönetimlere duyulan desteği güçlendirir.
Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin mali yönetimindeki bu eksiklikler, yerel yönetimlerde hesap verebilirlik ve etkinliğin artırılması gerektiğini gösteriyor.
Rapor, belediyenin mali disiplinini güçlendirmesi, çalışan haklarını koruması ve kamu kaynaklarını daha verimli kullanması gerektiği yönünde önemli bir uyarı niteliğindedir.
Bu uyarılar Samsun Büyükşehir Belediyesi yönetimi tarafından dikkate alındığında, gelecek yıllar için kamu zararı ortadan kalkacağı gibi hizmetlerin de verimliliği artacaktır.