SEÇİM
7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak genel seçime çok az bir zaman kaldı. Samsun bulunduğu yer itibariyle, havadan, karadan, denizden ulaşımı, Bafra ve Çarşamba'da geniş verimli arazisi, nehirleri her türlü tarıma ve hayvancılığı uygun arazisi, ılıman bir iklime sahip, 17 ilçesi olan Karadeniz Bölgesi'nin en büyük şehirdir.
Seçmen hertürlü seçim sisteminde oy verebilecek birikim ve tecrübeye sahip, okuma yazma bilmeyenler yok denecek kadar az olduğu için seçim kanunu günümüzün şartlarına göre değiştirilmelidir.
Ülkemiz nüfusunun yüzde 65'i, milliyetçi muhafazakar ve merkezde olduğu için iktirdara gelenler bu alanın algılamalarını ve kodralarını doğru tespit ettiklerinden ona göre bütünüyle siyaset ürettiklerinden iktidar gelmişlerdir.
İktidar partisi Türkiye'nin her yerinde oy almakta, muhalefet partileri bazı bölgelerde ve illerde az oy aldıkları bu zamana kadar yapılan seçim sonuçlarından ortaya çıkmaktadır. Muhalefet partileri başarılı sonuçlar alabilmesi için o yerlerde oylarını artırması önem taşır.
C.H.P'ne kayıtlı üyeler tarafından milletvekilerinin sıralamasını yapmak için sandık koyması, çıkan sonuçların seçmenin iradesini yansıttığı için tartışmasız seçime girmektedir.
Seçim yarışı başladı, parti teşkilatları ve adaylar sıkmadık el, çalmadık kapı bırakmamalı, vekil seçildikten sonra kapılarının ve telefonlarının her seçmene açık olacağına boş zamanlarında fırsat buldukça ilçelerde ve köylerle de olacaklarını, istedikleri hizmeti getirmek için gayret edeceklerini seçmene ifade etmeleri önem taşır. Kendi istekleri ile vekil oldular, her nimetin bir külfeti olduğunu kabul etmelidirler.
Muhalefet partilerine daha çok görev düşmekte, faizleri düşürüp insanların komut, araba alabileceğini, sosyal yardımların devam edeceğini özel hastanelerden alına ücretlerin azaltılacağını, katma değer vergisinin aşağıya çekileceğini, işsize iş, asgar, ücretle çalışanı, emeklinin, memurun, köylünün, esnafın, 75 milyon insana hizmet edecekleri,ü inandırıcı olursa seçmen kendilerine düşen görevi yapar.
Seçmen her türlü seçenekleri göz önünde tutmakta, kendisine hangisi uygunsa tercihini ona göre yapmakta. Partiler seçmelerin ikna etmekte zorlanacaktır.
Seçmen Türkiye'de çoğu kez tek yönlü bilgilendirme yöntemlerinin etkisi altında kalmakta, orta ve uzun vadeli milli stratejik çıkar değil, kısa vadeli çıkar merkezli oy kullanmakta geleceği görememekte, seçim sonuçlarını belirleyecek.
İktidar partisi bu seçimi anayasa değişikliği ve başkanlık seçimi üzerinde yürütecektir.