Seçim süreci bitti, mahalli seçimler gerçekleşti, itiraz süreçleri sonuçlanınca da ülkede yeni dönemin mahalli idarecileri görevlerinin başında olacaklar. Seçim sürecinde adaylar ve partiler arasında bir takım maksadı aşan çekişmeler ve sataşmalar olduysa da, bunlar seçim atmosferlerinde olabilecek ve karşılaşılması sürpriz olmayan manzaralardır. Bu tür manzaralar geçmiş yıllarda çok daha üst perdeden olur, kavga ve atışmalar sahaya da yansır, seçmenler de kendi aralarında kavga eder hatta yıllara yayılan küskünlüklere de sebep olurlardı. Bu seçim döneminde, ittifak bloklarının başında olan genel başkanların dışında seçmenler bazında neredeyse öyle maksadı aşan her hangi bir kavga ortaya çıkmamıştır. Bu da, toplumumuzun geldiği seviyeyi ifade etmek bakımından önemlidir.
İlimizde de çok seviyeli bir seçim sürecinin gerçekleştiğine şahit olduk. Adayların belden aşağı vurduklarını duymadık. Birbirlerinin yüzlerine bakmakta zorlanacakları ifadeler kullanmamaya dikkat ettiklerine şahit olduk. Birlik ve kardeşlik yapısını bozacak polemiklere germediklerini gördük. Seçim atmosferinin oluşturduğu duygunun ve düzlemin dışına çıkıp, düzeysizlik ve seviyesizlik yapan adaylar olmadığı için de seçmenler olarak mutlu olduk. Hatta zaman zaman çok güzel bir güzellik olarak, adayların çalışmalar esnasında bir araya geldiklerinde, birbirlerine hayırlar dilemeleri geleneğimiz ve asalet duygumuzun bir yansımasa açısından da güzel örnekler oluşturduğunu müşahede ettik. Belki bu sürecin yoğunluğu ve yorgunluğunun bir sonucu olarak bir takım lokal olumsuzluklar olmuşsa da, bunlar bu kadar geniş çaplı bir seçimde çok normal kabul edilecektir. Büyük şehir belediye başkanı, ilçe belediye başkanı, belediye meclis üyesi, muhtarlık ve büyük şehir olmayan illerde il genel meclisi seçimlerinin bir arada yapılması, elbette bazı sorunların oluşmasına da neden olmuştur. Ancak bunlar çok mevzi sorunlardır ve anlık tartışmaları aşmayacak niteliktedir.
Her seçimde seçmenlerin çok dikkatle oy kullandıklarına şahit olmuştuk. Ama bu seçimde ayrı bir başarının ortaya çıktığını gördük. Seçmenler, parti ve aday tercihini sandığı başarıyla yansıtmıştır. Partisinin adayına oy vermemiş ama meclis üyesine oy vermiş, büyük şehir adayına oy vermiş ama ilçe adayına oy vermemiş olduğunu ve bu tercihini de hiçbir karışıklığa sebep olmadan başarmıştır. Bu da, seçmenimizin tercihini yansıtırken nasıl da titiz davrandığını anlatmak bakımından önemlidir. Hatta bazı il ve ilçelerde seçmenlerin partisel bloklaşmayı da aşarak karşı ittifakın adayına, sadece aday tercihinin doğru olduğunu ya da kendi partisinin adayının yanlış tercih olduğunu düşünerek oy verdiğine, sonuçlara bakarak şahit olduk. Oy verirken seçmenin adaylara yüklediği anlam, yaptıkları hizmet ve vaatleri yanında kişisel yaklaşımları üzerinden olmuştur. Birebir tanıdığı ve kişisel ilişkilerde kendisine yakın bulduğu adayları, hizmetine ve partisine bakmadan, hürmeti üzerinden değerlendirmiş ve tercih etmiştir.
Seçim sonuçları netleşip, ağırlama ve uğurlamalar, tebrik ve başarı dilekleri sunulduktan sonra, seçilenler hemen hizmetlerine başlayacaklardır. Partisel farklılıklar ayrışma nedeni olmayacak, özellikle hizmette, seçmen bazlı değil, insan ve ihtiyaç bazlı bir öncelik listesi oluşturacaklardır. Kendi çalışma ekiplerini belirlerken, kıyıma ve mağduriyetlere neden olmayacak, başkalarının hatalarını kendileri için ölçü almayacaklardır.