Konumuza girmeden önce canımı sıkan bir hususa değinmek istiyorum. Son günlerde basının ve sosyal medyanın gündemi olan futbolcuların paralarını bir banka müdiresine yüksek faiz vaadiyle verip batırmaları konusunda yapılan haberleri görünce canım sıkıldı. Neden sıkıldı derseniz; adamların hacca veya umreye gidip çekindikleri resimleri haberleştirerek müslümanlıklarını ön plana çıkarıp inançları üzerinden haber yapmak doğru bir yaklaşım biçimi değil. İnsanlar inandıkları gibi yaşarlar, hata ederseler bu inançlarının değil kendilerinin suçudur. Sürekli inançları ön plana çıkararak sanki suçlu inançlarıymış gibi haber yapmak etik bir durum değil. Her ne hikmetse çekilen bazı filmlerden yapılan haberlere kadar sürekli olarak üç kağıtçı hocalardan namaz kılan veya umreye giden müslümanlara dek sürekli olarak hicvedilmeleri ve inananların itibarıyla oynanması kabul edilir bir şey değil. Siz hiç kiliseye, havraya veya tapınaklara giden insanların hatalarını ön plana çeken film, haber veya sosyal medya paylaşımı gördünüz mü? Göremezsiniz, çünkü o camia asla buna izin vermez, ayağa kalkar, ortalığı velveleye verir, ondan sonra herkes biz de sizdeniz demeye başlar. Hrant Dink cinayetinden sonra hepimiz ‘Hrant Dink’iz’ diyenler Filistin’de katledilen binlerce yavru için en ufak bir tepki verdiler mi? Hayır. Vermezler çünkü onlatın derdi İslam ve müslümanlarladır. Müslümanlar uyanık olmalı, kimin neyi neden yaptığını iyi bilmeli ve tavrını ona göre koymalı diyerek bu konuyu kapatıp yazı başlığımıza geliyorum.
Yüksek Seçim Kurulu, seçim takvimini açıkladı. 27 Ocak 2024 tarihinde YSK, partilerin oy pusulasındaki yerini belirleyecek. 20 Şubatta partiler adaylarını seçim kurullarına bildirecek, kesin aday listeleri de 3 Mart 2024’te YSK tarafından açıklanacak. Ancak partiler bu tarihlerden çok daha önce adaylarını ilan ederler, AK Parti geçtiğimiz yerel seçimde Büyükşehir adaylarını 24 Kasım 2019 tarihinde ilan etmişti. Bu seçimde Aralık ayının ortalarına doğru ilan edeceği kanaatindeyim. İlçe belediye başkan adayları da Ocak ayı sonu itibarı ile netleşir, zaten seçim de Mart sonunda yapılacak. Büyükşehir aday adaylarına bakıldığında şu aday olur diyebilecek net bir durum yok. Daha önceki seçimlerde bunu üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyorduk ama bu seçim durum farklı. Neden farklı derseniz; normalde hiç düşünmeden Mustafa Demir Büyükşehir’de tekrar aday derdik ama anketlerden çıkmaması ve basınla olan sorunu nedeniyle kendi kendine işi zora soktu. Önceki dönem Ticaret Bakanımız ve Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş’un tekrar aday olması için ciddi bir çalışma içerisinde olduğunu öğrendik. Şayet Mustafa Demir aday olursa Mehmet Muş’un uğraşları sonucu olacağını da belirtmek isterim.
Diğer aday adaylarına bakıldığında toplumda karşılığı olan tek aday adayı kayınçomdur dersem abartmış olmam. Kayınçom, zaman zaman sertleşir, kızar ama işi düşenlerin işini görmeden yedirip içirmeden de bırakmaz. O nedenle de herkes gidilecek tek siyasetçi o der. Diğer aday adaylarına baktığımızda kızmasınlar ama toplumda karşılığı olanı yok desem abartmış olmam. Osman Kaymak, valiliği döneminde gördüğü ilginin onda birini göremedi, birkaç hemşehrisi dışında yanında kimse kalmadı. Ankara’dan gelirken görkemli bir karşılama programı dahi yapamadı, dediğim gibi birkaç hemşehrisi dışında kimse yanında olmadı maalesef.
Görevdeyken insanların bakış açısı farklıdır, görevi bıraktıktan sonra farklıdır. Siyaset, bürokrasi gibi değil, insanlara ihtiyacınız olunca nasıl davrandıklarını görebiliyorsunuz. Bir diğer aday adayı Celal Uzunkaya da Osman Kaymak Bey’den farklı durumda değil. Hatta daha kötü durumda dersek abartmış olmayız. Görevi gereği Samsun’la hiç işi olmamış, devletin polis şefliği dışında toplumla işi olmamış bir arkadaş. Son dakika adaylığı konusunu da araştırdım. Eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Milli Türk Talebe Birliği’nin kongresinde Tayyip Bey’i görmüş, Uzunkaya’nın Samsun’dan aday adayı olmak istediğini söylemiş. Tayyip Bey de olsun demiş, bunun üzerine aday olmuş diye öğrendim. Bu durum adaylığına onay verdi anlamına gelmez, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlardan da toplumda ilgi ve alakanın olmadığı ortada zaten, o nedenle onun da hiç şansı yok. Diğer aday adaylarını değerlendirmeye gerek görmüyorum zaten. RTÜK başkan yardımcılığından istifa eden bir arkadaş daha müracaat etti ama onun da şansı yok, değerlendirmeye gerek görmüyorum. Bu şartlarda kim aday olur siz tercih edin. Sanırım matlup hâsıl oldu, bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.