Seçim mitinglerinde ‘’Yeni fabrikalar kurup istihdam sağlayacağız’’ söylemi ilk kez söylenmediği için çok cazip gelmemektedir insanlara. Fabrika kuracağız ,üretimi artıracağız da nereye satacağız ? Bu konuda söylem yok. Ülkenin kaynakları ile üretim yapıp satacaksınız, kime satacaksınız. Mal satıldıktan sonra üretim yapmalısınız, pazarı nerede bulacaksınız.Dünya pazarında yeriniz neresi? Bunlar için açıklayıcı bir plan yok ama en basit söylem ‘’Yapacağız’’ diyerek yapılan seçim yatırımı.
Ürettiğiniz domatesi Rusya’ya satıyorsunuz, Rusya alımı durdurdu, domates iç piyasada yok pahasına satılmaya başlayınca, üretici o domatesi tarlada çürümeye terk ediyor, alternatif bir pazarınız yok. ‘’Bulacağız’’ farklı bir bulma yöntemi varmış gibi bir hava estirilerek konu geçiştiriliyor.
Dünya kutuplaşırken amaç ideolojiler değildi, ideoloji sadece bir kılıf idi, asıl amaç pazar alanları oluşturmaktı.
Silah fabrikalarının devamlılığının sağlanması için savaşların veya terörist faliyetlerin oluşması gerekmekte idi. Üretilen silahlar bu pazarlara satıldıkca çarkın dönmesi sağlanacaktı, ülkeler birbirine düşman edildi ve silahlanma yarışı başlatıldı. Amerika başkanın Suudi Arabistan’a yüz milyar dolar tutarında silah satması için , Suudların karşısında bir düşman olmalıydı, oda Şii yayılmacılığı yada bölgede terör faaliyetlerinin artırılması idi.
Ülkemiz terör ile mücadele ediyor ,terörün finansmanını kim sağlıyor ? Terör örgütleri o silahları nereden alıyor ? Terörle mücadele edebilmek için biz silahı nereden alıyoruz?
İçinde ki terörü destekleyen ülkeden , terörle mücadele edebilmek için onun silahını alıyorsunuz.
EYP, (El Yapımı Patlayıcılar). Basit bir sisteme sahiptir, patlayıcı o patlamanın etkisini artıracak materyaller ve devreye sokacak bir donanım olması gerekiyor. Patlayıcıyı eski sitem düzenekle faaliyete geçirebilirsiniz, üzerine basılınca patlar, bağlı bulunduğu gergiden kurtulmasıyla devreye girer vs.
Bu çalışma sistemlerinin etkisiz hale getirecek olan araç ve gereçleri nereden alacaksınız, size silah sağlayan ülkeden.
Teknoloji ilerliyor, patlayıcıyı uzaktan devreye sokacak sistem geliştiriliyor. Açık alanda bir yere patlayıcı yerleştiriliyor, ona bağlı çalışma sistemi devreye sokacak bir çalışma düzeneği hazırlanıyor ve istenilen yer ve saatte hedef bölgeye geldiğinde birkaç km uzaktan sistemi devriye sokarak imhası sağlanıyor.
Hemen karşı savunma sistemi geliştiriliyor, patlayıcıyı devreye sokan sistemin durudurulması için sinyal kesiciler üretiliyor. Araçlara,personel üzerine üretilen bu sistem tedarik ediliyor. Kimden alıyorsunuz bu sistemi , size terörü ihraç eden ülkeden.
Patlayıcılara karşı dayanıklı araçlar üretiliyor ve açık pazar ülken izdir o araç ve gereç temin ediliyor. Siz terörle mücadele ederken bir yerlerde fabrikalar çalışıyor.
İnsansız hava araçları yapılıyor,siz temin ediyorsunuz, silahlı olanını üretiliyor fakat terörle mücadelede etkinliğinizi artıracak olan sistem size satılmıyor.
Ülkeniz bunlarla mücadele edebilmek için aynı silahları yapmaya başlıyor, terörle mücadeleniz ivme kazanıyor.
İlk kimin buna karşı çıkmasını beklersiniz?
Bu silahları üretip satanlar, ülkenizde ki terörü destekleyenler veya terör örgütleri.
Bizim ülkemizde buna ilk karşı tavır muhalefetten geliyor. İlk olarak üreten kişinin iktidarla yakınlığından dem vuruluyor. Ondan sonuç çıkmayınca ana muhalefetin bir vekili çıkıp, ‘’ Eskiden JİTEM vardı şimdi aynı görevi SİHA’lar yapıyor.Böyle yönetim hukuk devletinde olmaz ancak savaşta olur; savaşında kuralları vardır, hükumetin seçim bildirgelerine, programlarına bakıldığında adalet, özgürlük insan haklarına saygı iddiasıyla geldi. 15 yıl sonra Toma,dozer,SİHA iktidarına dönüştü’’
Ülke ne yaptı, Afrin’de bu silahları görücüye çıkardı, terörle mücadelede başarı artınca, terör bataklığını kurutmak için Kandil operasyonu için Mart ayında Kuzey Irak’a girdi ve üst bölgeleri oluşturulduktan sonra operasyonu başlattı. İlk ses ‘’ Seçim yatırımı’’olarak geldi, peki bu sesin sahibi kimdi?
Gönül ister ki her yer fabrika olsun, bunun için öncelik ,pazar alanlarının oluşturulmasıdır, siz o pazar alanını oluşturmak için koşturun, ardından gelecek olan ses, ‘’Kurtulmak için şu ülkeye ne verdiniz’’ olacaktır.