ŞEHRİMİZDE BAZI GÜZEL GELİŞMELER OLMAYA BAŞLADI
Merhum Mehmet Akif Ersoy"un dediği gibi Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır. Bir şehirde yaşayıp, o şehirde olup, bitenlerden haberdar olan idarecisinden, siyasetçisine, bürokratından, gazetecisine, toplumun, ülkenin, şehrin menfaatleri doğrultusunda bir araya gelip, ortak tavır koymamaları halinde o şehrin batması haktır, ama doğrular ve şehrin menfaatleri gözetilerek, bir tavır sergilenmesi halinde o şehrin, o ülkenin hatta o milletin sırtı yere gelmeyeceği ise mutlak bir gerçektir. Şehrimizin öncelikli sorunlarından olan otel ve otopark sorunu, yaptığımız yayınlar ve yazdığımız yazılar doğrultusunda bir, bir masaya yatırılmış, çözümleri için herkes taşın altına elini koymaya başlamış olduğunu görmenin mutluluğu içerisindeyim.
Şehrimizin kalbi sayılabilecek bölgeyi kapsayan subaşı, İstiklal Caddesi"nin başlangıç noktası ve mecidiyenin kesiştiği bölgeyi kapsayan bölgede tıkanma noktasına gelen trafik araçların park sorununu da karşılayamayacak halde olunca, işler iyice içerisinden çıkılmayacak bir hal almıştır. Mülkiyeti hazineye ait olup, kullanım hakkı Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü" ne ait olan eski Yimpaş"ın önünde bulunan ve şu anda otopark olarak kullanılan alan ihtiyaca cevap vermenin çok altında iptidai bir tarzda işletilip, yerine çok katlı bina yapılmayınca, bölgedeki trafik sorununun içerisinden çıkılmayacak bir hal almasına neden olmuştur. Ancak yazdığımız yazılar, yaptığımız yayınlar sonucu konuyu masaya yatıran yetkililer, öncelikli olarak arsada kiracı pozisyonunda olan işletmecinin durumunu ele alarak, tahliyesi ile ilgili yapılması gerekenleri görüşmek üzere Vali Yardımcısı Başkanlığında Defterdar, Sosyal hizmetler İl Müdürlüğü Yetkilisi, Milli Emlak Müdürü ve diğer kamu görevlilerinden oluşan bir komisyon toplanarak konuyu masaya yatırmış, şu anda işletmeci pozisyonunda olan kiracının yılbaşından bu güne kadar tek kuruş kira ödemediğini tespit etmiş. Zaten ödemesi gereken kira çok komik bir kira imiş. Oranın günlük gelirine bakacak olursak, ödeyeceği kira yarım günlüğüne dahi denk gelmez, ama maalesef bu komik rakam da yatırılmamış. Bunun üzerine İlkadım Belediyesi"nin daha önce yapılıp, süresi bitmiş olan sözleşme yenilenip, arsaya yeni bir otopark yapımı veya başka bir bina yapılması konusunda yetki verilmiş, ancak İlkadım Belediye Başkanı Sayın Necattin Demirtaş Bey muhabir arkadaşımıza yapmış olduğu açıklamada bu alana otopark dışında başka bir bina da yapabileceklerini, onun için plan değişikliğine gidebileceklerini beyan etmiş. Bu fevkalade yanlış olur. Belki Başkan kendisine göre haklıdır. Borç batağında olan Belediyeyi birazcık olsun rahatlatmak amacı ile böyle bir düşüncesi olabilir, ama gelecek nesillere temiz ve oturulabilir bir şehir bırakmak için kesinlikle bu alanın tamamının veya yarısının otopark olma mecburiyeti var. Sosyal Belediyeciliğin gereği de budur. Kanaatimce yetkili arkadaşlarımız en doğru olanı yapacaklardır.
Diğer önemli konu Otel Konusu. Yıllardır kangren haline gelen Büyük Otel ile ilgili İl Genel Meclisi bir komisyon kurarak, konuyu masaya yatırmış, şöyle veya böyle bu olaya ilgisiz kalınmamış, yapılabilecekler tartışılmıştır. Sanırım önümüzdeki ayın ortalarına doğru mahkeme son kararı verecektir. Şayet eski işletmecisine verirse söylenecek bir şey yok. Şeriatın kestiği parmak acımaz derler ya, bu da aynen öyle. Yok yüce yargı tekrar İl Özel İdaresi"ne verirse işte o zaman söyleyeceklerim var. Bu söyleyeceklerimi daha önce de söylemiştim, ama dinleyen olmamıştı. Şimdi buradan herkesin okuyabileceği bir biçimde söylüyorum. Burayı kiralamak üzere ihale açın, ben talibim. Kim fazla verirse alsın. Adam gibi çalıştırsın, şeffaf bir ihale yapın. Bakalım o ihaleye beni kim sokmayacak, burası muz Cumhuriyeti değil, korkmanın, ürkmenin, sünepeleşmenin anlamı yok. Daha önce yapılan satış ihalelerinde yaşananları herkes bilmesine rağmen, düzeni bozulmasın diye sessiz kalmıştır, ama unutmasınlar ki kendi düzenleri bozulmadı ama kamu düzeni, toplumun rahatlığı bozulmuştur. Elbette önce can, sonra canan gelir ama ülkesini, şehrini, vatandaşını seven herkes gerektiği zaman bazı fedakârlıklardan kaçınmamalı. Doğuda binlerce evladını şehit veren bu vatan insanı, gerektiğinde batıda da canını, malını ortaya koymasını bilmeli. Şundan emin olmanızı isterim ki bilsem ki bu şehirdeki tüm yanlış insanlar karşımda duracak, yine de doğru bildiklerimi yapmaktan ve yazmaktan asla vazgeçmem. Bir eski Belediye Başkanı beni arayıp, neden herkesle kavga ettiğimi sordu. Kendisine dedim ki, Sen bu şehrin en uyumlu Belediye Başkanı idin, hiçbir olaya karşı veya yanında tavır almadın da ne oldu, bak şimdi evde oturuyorsun.demek ki bu işler öyle onun bunun gönlünü almakla olmuyor. Yaradan"ın gönlünü al gerisini boş ver. Tüm olumsuzluklara rağmen yaşadığımız bu gelişmelerin şehrimiz için çok olumlu ve çok güzel gelişmeler olduğunu düşünmekteyim. Umarım bu güzellikler devam ederek, artar da biz de sürekli tenkit etme modundan çıkıp, takdir etme moduna gireriz. Yoksa kimse bizim düşmanımız değil, güzelliğin olduğu her yerde biz varız yeter ki iyi niyet olsun. Kalın sağlıcakla