Şehrimizde kurulması düşünülen doğalgaz dönüşüm santralleri
Şehrimiz ilk kez Tekkeköy"deki Mobil santralin kurulması ile elektrik üreten mobil santralle tanıştı. Uzun tartışmalar ve yoğun yazışmalar sonunda mahkeme kararı ÇED raporu olmadığından çalışma ruhsatı iptal edilen mobil santraller faaliyetini durdurmak zorunda kaldı. Peki, ülkemizin enerji ihtiyacının gün geçtikçe çoğaldığı bir ortamda bu yapılanlar doğrumudur diye soracak olursanız, cevabı biraz uzun olacaktır.
Olaya birkaç boyutuyla bakıp, ona göre karar vermek gerektiği kanaatindeyim. İlk önce, bu şehirde kim, neden santral kurmak istiyor buna bakalım. Öncelikli olarak Doğalgaz Çevirim Santralleri"nin veya Termik Santraller"in ihtiyaç duyduğu iki önemli şeyden birisi, soğutmada kullanılacak su. Yani deniz ve kullanılacak olan kömür veya doğalgazın en ucuz maliyetle elde edileceği yer Samsun olduğundan, şehrimizin tercih edildiğini hatırlatmakta yarar var. Şu anda gayri faal durumda olan mobil santraller 131.34 MW gücünde olmasına rağmen, talep edilen santrallerin gücü bu gücün kat, kat üzerinde. BORASCO AŞ. Terme"de 900MW gücünde Doğalgaz Çevrim Santralı, diğer firmalar, Tekkeköy ve Çarşamba"da olmak üzere ALARKO ENERJİ AŞ. 485MW gücünde, CENGİZ ENERJİ AŞ. 238.9MW, AKFEN GAZ SANTRALLERİ AŞ. 600MW güçlerinde Doğalgaz Dönüşüm santralleri ve CENGİZ ENERJİ AŞ iki adet 600"er MW gücünde Termik (İthal kömür) santralleri kurmak için EPDK" ya müracaat etmiş.
Bunlardan bir kısmı lisans almış, bir kısmı ÇED değerlendirmeleri aşamasında çalışmalarını devam ettiriyor.
Ülkemizin, enerjiye ve enerji yatırımına ihtiyacı olduğu bir gerçek! Ancak, bu yatırımın büyük bir bölümünün şehrimizde planlanması fevkalade yanlış. Sosyal Devlet anlayışı sadece ve sadece yatırımcıyı düşünüp, vatandaşın sağlığını göz ardı etmek değildir. Burada ikinci ve daha önemli bir husus, bu imal edilecek enerjinin büyük bir bölümünün ülkemizin Batı bölgesinde ve sanayi bölgelerinde kullanılacak olmasıdır. Enerjiyi, kullanılacağı bölgeye taşıyacak olan enerji nakil hatlarından kaybolacak enerjiyi hesap ettiğimizde, üretimde elde edilen kazancın beklide iki katını kaybedeceğimiz bir gerçek.
Samsun Çevre Birlikteliği"nin yapmış olduğu çalışmaya göz attığımızda karşımıza çıkan rakamlar, son derece önemli rakamlar. Doğalgaz çevirim santralleri ile diğer santrallerin çevreye olan zararını incelediğimizde sadece karbonmonoksit gazı açısından az bir farkı olduğunu gözlemliyoruz. Oysaki bizim bu güne kadar bildiğimiz farklı idi. Doğalgaz çevirim santrallerinin daha zararsız olduğu, hatta nerede ise zararsız olduğunu biliyorduk. Ancak yapılan ilmi araştırmalar ve ortaya çıkan oranlar, olayın hiç de iç açıcı olmadığını göstermektedir.
Buraya kadar anlattığımız, olayın sağlıkla ilgili boyutu. Bir de olayın ekonomik boyutuna bakacak olur isek, gerek doğalgaz, gerekse ithal kömür dışa bağımlı olarak alınabilen emtia olduklarından, küçük bir diplomatik krizde dahi sorun yaşayacağımızı unutmamamız gerek. Termik santrallerin, yerli kömürle üretim yapanlarına da söylenecek bir şey yok. Zira ülkemizden çıkarılan madenin kullanılması, bizi dışa bağımlı olmaktan kurtaracaktır. Ancak bu yatırımı yerinde yapıp, ayrıca nakliye sıkıntısı ile uğraşmamak gerektiği kanaatindeyim.
Ezcümle şehrimize kurulması planlanan ve belli oranda da projelendirilmesi tamamlanan çalışmaların, hem şehrimiz insanının sağlığına zarar vereceği, hem de dışa bağımlı kalınacağından, bu projelerin hayata geçirilmeden yeniden gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Aksi halde projeler uygulama safhasına girdikten sonra Hafif Raylıda olduğu gibi herkes bağırmaya başlar. Ama iş işten geçmiş olur. Evvel, ya da sonra, Hafif Raylı"da yapılan yanlış güzergâh değişikliğinden vazgeçileceği kanaatindeyim. Ancak ne zaman olur bilemem. Önemli olan, devletin parası heba olmadan bir an evvel yanlışlıktan vazgeçilmesidir.
Doğruları söylemek bizden, uygulayıp uygulamama keyfiyeti, yetkililerden. Biz görevimizi yaparız, yetkililer gereğini yapmazsa zamanı gelince toplum hesabını sorar.
Hoşça kalınız